Eğer bir insan sizi vakti geçtikten sonra anlıyorsa, eski kıymeti kalmaz.
Şarkı Önerisi;
ASTRO- Fireworks 🥰Elçinin Ağzından:
"Elçin bir iki lokma birşey ye hadi" Kızarmış, şişmiş ve acıyan gözlerimi Batuya çevirdim.
"Batu canım istemiyor. Siz yeyin"
"Hadi güzelim bak şu parçayı ye sadece" deyip bir parça gözleme koydu tabağıma.
"Elçin onu ye. Hadi bak" Esene de bakıp kafa salladım. Sonra elimi uzatıp gözlemeden bir ısırık aldım. Çiğneyip yutarken miğdemin hafiften çalkalandığını hisseder gibi olmuştum. Yavaş yavaş çiğneyip yutarken derin bir nefes verdim.
"Cidden canım hiç istemiyor" dedim bir kez daha hepsinde gözlerimi gezdirip.
"En azından meyve suyunu iç. Hastaneye gideceğiz zaten seninle. Bu böyle olmaz"
"Ben biraz dinlenebilir miyim?" Hepsi kafa sallarken yerimden kalktım. Ve bana verdikleri misafir odasına geçtim. Esenlere getirmişti dün beni Batu. Neler olduğunu anlattığımdaysa hepsi çok sinirlenmişlerdi. Behzatta sabah olunca onun yanına gideceğinden bahsetmişti.
Ve gitmişti. Ne konuştuklarını deli gibi merak ediyordum. Tabii ki de daha çok seviyordum onu. Ama bana yaptığı şeyi de hiçbir zaman unutmayacaktım. Beni nasıl çaresiz bir şekilde bıraktığını asla unutmayacaktım. Yatağa uzanırken dün ki dediği şeylerle tekrar gözlerim doldu. Camdan dışarıya baktım.
Hava çok güzeldi bugün. 3 ay öncesine kadar olsaydı bu havayı kaçırmaz sahile inerdik mutlaka. Ben kek, poğaça hazırlardım. Sahilde çimlerin üzerine oturup yerdik. Ama şimdi, güzel havayı umursayamıyordum bile. Sevinemiyordum kuşların güzel cıvıltısına. Çocukların neşe dolu seslerine.
Gözümden akan yaş kulağıma doğru yol alırken yerimde doğrulup sildim hemen. Ellerimi gözlerime bastırıp derin bir nefes alıp verdim. Bu sırada kapı çaldı. Üzerimi düzeltirken ayağa kalktım. Burnumu çekerek terliklerimi geçirdim ayaklarıma. Sonra odadan çıkarak salona geri döndüm.
Behzat sinirli duruyordu. Benim geldiğimi görünce bana baktı. Bakışları yumuşarken kenara kaydı. Herkes masadan kalkmış buraya gelmişti.
"Ne konuştunuz Behzat?" Behzat Batuya bakıp
"Ne yapmaya çalıştığını inanın bilmiyorum"
"Behzat ne konuştunuz onu söyle" Simaya kafa sallayıp
"Gittiğimde gayet rahattı. Kahve içiyordu. Bu durum tabii ki beni daha fazla sinirlendirdi. İçeri direk daldım. Oturup ne yapmaya çalıştığını sordum. Anlamazdan gelince daha fazla sinirlenip bağırdım. Onun da sinirlendiği belliydi. Elçini daha fazla mutlu edemiyorum dedi. O da beni eskisi gibi mutlu edemiyor dedi. En doğru kararı verdim ben dedi. Daha fazla uzatmaya gerek yok dedi" Gözlerim yanmaya başlarken yanaklarımın içlerini ısırdım. Sonra gülüp
"Dediği gibi, uzatmaya gerek yok. Boşanalım gitsin. Bir evin içinde 2 yabancıdan farksızdık zaten. Bu şekilde olmaktansa bekar kalmayı seçerim"
"Elçin çok üzülüyorsun ama"
"Esen üzülmem çok normal birşey. Nasıl sevdiğimi biliyorsunuz. Ama o boşanmak isterken ben neden daha direteyim ki?"
"O konuda haklı. Ama ben Rehanın Elçine geri döneceğine inanıyorum" Behzatın dediğine kahkaha atarken
"Dönmesi pek birşeyi değiştirmeyecek Behzat. Ben ona akşam diyeceğim şeyleri dedim. O zaman ben gidip avukatımla konuşayım bir. Ordan da şirkete geçerim" Ellerimi dizlerime bastırıp ayağa kalkıyordum ki
![](https://img.wattpad.com/cover/120920626-288-k268250.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben Değil! BİZ
Ficção AdolescenteElçin ve Reha aynı okulda farklı sınıflarda yer almaktadır. Elçin sınıfta öğretmenleriyle çok uğraştığı,dersleri çok kaynattığı için Rehaların sınıfına gönderilir..... Devamı kitabın içinde......