Okulu sevmiyorum çünkü bir sürü karaktersiz insanla ve gereksiz samimiyetlerle aynı çatı altında bulunmak zorundayım.
Şarkı Önerisi;
EXO-K - Overdose 💝Rehanın Ağzından:
Donuk bakışlarımla duvara bakıyordum. Elçin hala ameliyattaydı. Üzerimde onun kurumuş kanı vardı. Gözlerimden benim elimde olmadan tane tane düşüyordu yaşlar. Uzay abi de sandalyeye oturmuş bir vaziyette ellerini burnuna götürmüş öylece oturuyordu. Ömer amcaya yalan söylemişti. Ve vicdan azabı duyuyordu şu an.
Behzat ve Eseni hastaneye yatırmışlardı. Behzatın kaburgasın da kırıkları vardı. Esenin ise bileği çıkmıştı. Ama yorgun olduğundan dolayı yatırmıştık onu da. Aklıma hala Elçinin gözlerini kapatmadan önce bana söylediği cümle geliyordu. 'Seni seviyorum' demişti. Ama kabul etmiyordum. Bana olan son sözü bu olmayacaktı.
"Reha Simay sana kıyafet getirmiş. Kalkta giy şunları. Kanlı kanlı oturma, kanları gördükçe daha kötü oluyorsun zaten" diye mırıldanıp poşeti suratıma fırlattı.
Sonra da yanımdan uzaklaştı. Gözlerimi kırpıp burnumu çektim. Ve tekrar ellerime baktım. Sonrasında yerden destek alarak ayağa kalktım. Ve tuvalete doğru gittim. Simayın bana getirmiş olduğu siyah pantalonla, kamuflaş tişörtü üzerime geçirdim. Sonra kan olmuş kıyafetlerime tekrar bakıp çöpe attım onları.
Ellerime tekrar bakarak musluğu açtım. Ellerimi suyun altına koyarak akan kırmızılığa baktım. Aklıma Elçinin vuruluşu geliyordu sürekli. Bu sırada akan kırmızı suyun üzerine bir kaç damla damladı. Aynadan kendime bakarak derin bir nefes aldım.
"Elçin seni böyle görmemeli. Onun için güçlü olmalısın"diye tekar ettim kendime sürekli.
Ellerimi iyice yıkayıp kurumuş olan kandan kurtuldum. Kapıdan çıkmamla ameliyathanenin kapısının açılması bir oldu. Koştum hemen.
"Kurşunları çıkarabildik arkadaşlar. Kan kaybı fazlaydı ama kan takviyesi yaptık. Şimdilik uyanmasını bekleyeceğiz. Ve normal odaya alacağız. Hayati tehlikesi şu koşullarda yok gibi görünüyor. Geçmiş olsun"deyip gülümsedi ve gitti.
Yüzümde ki gülümseme ile derin bir nefes bıraktım ve Batuya sarıldım.
"Gitmedi Batu, bırakıp gitmedi" deyip burnumu çektim.
Batu kendinden uzaklaştırdı beni.
"Yeter ulan, helak ettin kendini. Ağlama artık. Elçin kalkınca ağzına sıçmasın" Suratımı düştü.
"Elçin ağzıma her halükarda sıcacak kardeşim. Onun arkasından çevirdiğimiz işler gün yüzüne çıktı. Ama bende Göktuğ piçinin ağzına sıçacağım orası ayrı" Sedyeyle çıkarılan Elçinin başında toplandık hemen.
Dejavu yaşıyorduk yine. Elçin içeride bizde burdaydık, ve yine sedyeyle - şükürler olsun ki iyiydi- çıkmıştı. Elçini odasına götürmelerini beklemeye başladık.
...
"Uzay abi ben bir Behzata bakayım"deyip Elçinin odasından çıktım.
Ellerimi pantalonumun cebine sokarken Behzat ve benim arama girmiş olan soğukluğu düşündüm. Geldiğimizden beridir o da uyuyordu. Onun yaşadığı şeylerde kolay değildi. 16 gün boyunca dayak yemişti. Ama o Göktuğa bunların hepsinin hesabını soracaktım. Behzatın odasının önüne gelince kapıyı açıp kafamı uzattım önce.
Uyuyordu yine. Suratımda ki ifadesizlikle içeriye girdim. Ve duvarın hemen önünde ki koltuğa oturup kollarımı göğüsümde bağlayıp yaşadığımız şeyleri düşündüm. Bugüne kadar sakin geçen çok az zamanımız olmuştu. Bela mutlaka buluyordu bizi. Peşimizi bırakmıyordu. Çocuklukta olsun veya şimdi olsun mutlaka buluyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben Değil! BİZ
Teen FictionElçin ve Reha aynı okulda farklı sınıflarda yer almaktadır. Elçin sınıfta öğretmenleriyle çok uğraştığı,dersleri çok kaynattığı için Rehaların sınıfına gönderilir..... Devamı kitabın içinde......