Ne Yapmalıyım

4K 221 189
                                    

Markette seni gördüm. Peynir reyonundaydın, kaşarlık görevi görüyordun...
...

Müzikle okuyun...

Elçinin Ağzından:

"Güzelim uyan hadi yemek hazır" Rehanın sesiyle gözlerimi açtım. Reha gülümseyerek bana bakıyordu. Daha fazla dayamamadım ve bende onu gülümsemesine karşılık olarak gülümsedim.

"Aramız iyi diye umuyorum?"dedi tek kaşını kaldırarak.

Gülüp onaylar anlamda kafa salladım. Reha da gülüp alnımdan öptü ve

"Yemek hazır elini yüzünü yıka ve gel"

"Tamam"deyip Rehanın çıkmasını bekledim.

Reha çıktıktan sonra elimi yüzümü yıkadım ve telefonumu eşofmanımın cebine tıkıp aşağı indim. Herkesin keyfi yerinde gibi duruyordu. Ve mükkemel bir sofra bizi bekliyordu. Gidip Rehanın yanında ki yerime oturdum. Herkes tabağına masada ki yemeklerden alırken kapı çaldı.

"Batu geldi heralde"diyerek kapıyı açmaya gitti Esen.

Herkes espriler yaparak mutlu bir şekilde yemeklerini yerken gelenlerle Behzatın ve Rehanın yediği yemek boğazlarında kaldı. Aynı anda öksürmeye başlayınca abimin kaşları çatıldı.

Ve bakışlarını tabağından kaldırıp gelenlere baktı.

"Hoş geldin Batu. Yanında ki bayanlar kim?" Ağzıma aldığım et resmen ağzımda büyümüştü. Sinirli sinirli çiğniyor bir yandan da Nil denen kıza bakıyordum.

"Uzay abi bu sevgilim Simay, bunlarda Suna ve Nil Simayın arkadaşları"

"Merhaba"dedi Simay utangaç bir tavırla.

"Batu neden gerçeği söylemiyorsun. Merhaba ben Nil, Rehanın eski sevgilisiyim. Bu da Suna Behzatın eski sevgilisi" Ağzımda ki lokmayı yutup bir suyumdan bir yudum aldım.

Bakışlarım Esen ve Behzata kaymıştı bu sırada. Sunaya gözlerini dikmiş ekmek yiyordu. Abimin düzelen kaşları geri çatıldı.

"Anlamadım?"

"Anlamayacak birşey yok" Nil Rehanın yanında ki boş sandalyeye oturdu.

"Bu ikisinin eski sevgilileriyiz" Esene baktığımda bana bakıyor olduğunu gördüm. Bu sırada yüzüne bir gülümseme takıp ayağa kalktı.

"Merhaba, bende Esen! Behzatın nişanlısıyım!" deyip Sunaya elini uzattı.

Suna Esene küçümser bakışlar atarak elini uzattı. Yavaştan yavaştan sabrım taşmaya başlıyordu. Pilavımdan bir kaşık aldım ve yemeye başladım. Bu sırada Reha elini ekmeğe uzattı. Nil de Rehanın havada ki elinin üzerine koydu elini. Reha elektrik çarpmış gibi çekti hemen elini. Ağzımda ki pilavı yutup kaşığı masaya sertçe vurdum.

Sonra sandalyeyi iterek ayağa kalktım.

"Reha şu tarafa otur sen"diyerek gözlerimi Nile diktim.

Reha lafımı ikiletmeden benim eski yerime oturdu.

"Rehayı ne kadar sevdiğini de görmüş oluyoruz"dedi fısır fısır.

"Nil!" Simay uyaran bir ses tonuyla seslendi. Simaya durması için elimi kaldırdım.

"Duyamadım bir daha söylesene"

"Siylimi Nil siylimi sığ çıkımızsın bırdın" Batu ağzının içinde birşeyler gevelemişti.

Nilde benim gibi ayağa kalktı.

"Rehayı diyorum" benim yanımdan geçip Rehanın omzuna koydu elini.

Sen ve Ben Değil! BİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin