Hoşçakal Kalbim

1.7K 91 17
                                    

Yazıldıysa yaşarız. Hiç sıkıntı değil.

Şarkı Önerisi;
APINK- Remember ❣️

Elçinin Ağzından:

"Doydun mu abicim? Getiriyim mi bir kase daha?" Abim ağzındakileri yuttuktan sonra

"Yok abim sağol. Doydum ben."

"Tamam şunları bırakayım. İlaçlarını getireceğim hemen." Yerimden kalkmak üzereydim ki abim elimden tuttu.

"Elçin, hamilesin sen. Dinlensene biraz. Sana da çok zahmet veriyorum."

"Abicim olur mu hiç öyle şey? Ne zahmeti kardeşinim ben senin. Tabii ki yapacağım."

"Abim kardeşimsin tabi ama 2 canlısın sonuçta. Bu kadar yorulmaman lazım." Abimin elini sıkarken

"Sen beni düşünme. Ben hallediyorum." Abim gülümserken bende gülümsedim ve tepsiyi alarak ayağa kalktım. Mutfağa gittim. Tepsiyi tezgaha koyduktan sonra abime sandalyeye oturdum. Bu sandalye bar kısmında olmadığı için abim görmüyordu. Bar kısmının duvarının yanındaydı.

Abime yansıtmamaya çalışıyordum ama cidden yoruluyordum. Evin işleri ayrı yoruyordu. Onun haricinde misafirimiz vardı. Birkaç güne döneceklerdi. Ve abimle uğraşıyordum bir yandan da. Reha ne kadar yorgun olduğumu biliyordu.

Ama o da işleri boşlayamazdı. Şirkete gitmişti. Ve ne zaman geleceği hakkında hiç fikrim yoktu. Derin bir nefes bıraktıktan sonra ayağa kalktım. Bir su ve abimin ilaçlarını aldım. Suratıma bir gülümseme takarken mutfaktan çıktım.

"İlaçların geldi!" dedim neşeyle. Abimin modunu yükseltmeye çalışıyordum. O yüzden evde sürekli böyle geziniyordum. Sema abla ile ayrılmışlardı. Sema ablanın ailesi kaza yüzünden abimi suçlamışlardı. Bu yüzden de ayırmışlardı. Sema ablaya içten içten çok kızıyordum.

Abimi ailesi yüzünden nasıl bırakabilirdi? Hemde abim bu haldeyken. Abim Sema abla için karşısına herkesi almaya razıydı. Ama o ailesinin ayrıl demesi üzerine ayrılmıştı hemen. Abiminde zoruna gidiyordu haliyle. İlaçlarını içtikten sonra bardağı ve ilaçları masaya bıraktım.

Yalandan güldüğü o kadar belliydi ki.

"Abi, yanakların ağrıyacak. Yalandan gülüp durma artık."

"Yok abim ne yalandan gülmesi. İçten gülüyorum."

"Abi sen benim canımın yarısısın. Birine yalan söyleyeceksen ya da bişey yutturacaksan o kişi ben değilim. Yanlış kişiyim yani." Böyle dememle beraber abim hazırda bekliyormuş gibi gözleri doldu.

"Ben herkesi onun için karşıma alırken o ailesinin ayrıl demesi üzerine, onca yaşanmışlığı bir çırpıda nasıl silebildi. Hala aklım almıyor." Gözünden bir damla yaş akarken burnunu çekti.

"Tüm kemiklerim kırılsaydı o kazada bu kadar acımazdı herhalde." Bu cümlesi yüreğime bir kor gibi düşmüştü. Rehayla boşanacağımız zamanı getirdi aklıma. Bende aynı böyle hissetmiştim. Keşke tüm kemiklerim kırılsa da kalbimde ki acıyı hissetmesem demiştim. Abim Sema ablayı çok seviyordu.

Onunla bir gelecek hayal etmişti. Bir yuva kurmak istemişti. Hayallerinde hep o vardı. Şimdi Sema abla onu bırakınca tabii ki canı çok fazla yanıyordu. Onu çok iyi anlıyordum.

"Abi şu an sana ne desem fayda etmeyecek bunu biliyorum. Sana yardımcı olmayı her şeyden çok istiyorum. Ama olamayacağımı biliyorum. Bu içinde ki acı zamanla gidecek. Ben sadece senin yanında olup sana destek olabilirim. Elimden gelen tek şey bu olur yani. Ama gözlerimin önünde ağlamanı hiç istemiyorum. Hemde hiç. O yüzden senden rica ediyorum ağlama." Abim ellerini suratına götürüp sildi ve derin bir nefes alıp verdi.

Sen ve Ben Değil! BİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin