Sen ve Ben Değil! BİZ

Yollarımın Sonu

Yaptığı o kadar iyiliğin, tek bir hatada unutulduğunu görünce, insan ister istemez uzaklaşıyor... En yakınlarından bile.

Şarkı Önerisi;
Ziynet Sali- Sanane Be 😘

Elçinin Ağzından:

Hep beraber kafeye giriş yapmıştık. Kafeye girer girmez Reha elimi tuttu. Sonra bize ait olan masaya doğru ilerledik. Masaya gelince aklıma akım akım yılbaşı gecesi geldi. Batu da bizimleydi o zamanlarda. Dolmuş gözlerimi sandalyeden çekip kapıya doğru çevirdim. Kafenin adının değiştiğini farkettim o an. Batu olmuştu ismi.

Ve kafede karaoke yapılan kısımda Batunun kocaman resmi ile seni asla unutmayacağız Batu Meşe yazıyordu. Gördüklerim karşısında dolmuş gözümden bir yaş firar etti. Akan yaşı hızla silip Rehaya döndüm. Reha da Batunun resmine bakıp göz yaşlarını sıralıyordu. Simay, Behzat ve Esen de aynıydı. Elimin tersiyle kendi gözlerimi sildim önce. Sonra Rehanın gözlerinin altını sildim.

"Batu üzülmesin diye bizde ağlamayalım. Simayda bizi böyle görüpte daha fazla üzülmesin" Baş parmaklarımla yanaklarını okşadım.

Dolu, akmayı bekleyen gözleriyle olumlu anlamda kafa salladı. Esenlere kısa bir bakış attım. Esende Behzatı sakinleştirmeye çalışıyordu. İkisi de alınlarını birbirine yaslamış, gözleri kapalı halde bir şeyler fısıldıyorlardı birbirlerine. Simay ise masada oturuyor ve masaya bakıyordu donuk bakışlarıyla. Rehanın elinden tutup masaya götürdüm.

İkimiz de yerlerimize oturunca üçümüze birer bardak su doldurdum. İkisi de suyu içmeden öylece karşılarına bakıyorlardı. Bende suyumu bitirince bardağı masaya koydum geri.

"Su kesmez bizi"deyip elini kaldırdı Simay ve garsonu çağırdı.

Garson gelince bir kaç çeşit içki ve meyve tabağı istemişti. İçmeyin demeyecektim hiç bir şekilde. Madem ki içerek rahatlayacaklarını düşünüyorlardı içsinlerdi o zaman. 5 dk kadar bir süre sonra Esen ve Behzatta gelmişti. Behzat elinde ki mendille burnunu silip boğazını temizledi. Esen de yanına oturup dimdirek elini tuttu.

Sonra ikisi de kafasını masaya koyup birbirlerine bakmaya başladılar. Kısa bir süre sonra da siparişler gelmişti. Reha viski bardağını aldı dimdirek. Simay tekilayı çekti önüne. Behzatın tercihi de aynı Rehanın ki gibi viskiden yana olmuştu. Esen ve bende bira almıştık. Bu gecenin sonunda üçünün de sarhoş olacaklarına emindim.

...

Esen daha birinci birasında, bende 3. biramdaydım. Rehanın içtiklerini bir süre sonra saymayı bırakmıştım. Simay, bir eli kafasında, diğer eliyle bardağını tutuyor, ve dk başı bardağı shotluyordu. Behzat viskiyi ağır ağır içiyordu. Rehanın gözleri daha hala resimdeydi. Simay kafasını geldik geleli 1 kere bile kaldırmamıştı. Görünce canı acıyordu çünkü bunu biliyordum.

Reha bir bardağı daha bitirmişti. Bardağını tekrar doldurmak üzereydi ki şişeyi elinden aldım. Bakışlarını şişeden çekip bana baktı.

"Çok içmedin mi sence?"

"Acılarım hafifliyor" deyip şişeyi tekrar aldı.

Ama bende iki elimle beraber çekip aldım bu sefer. Birayı önüne itip

"Canım viski istedi sen birayı iç bej viskiyi olmaz mı?"

"Başka viski mi kalmadı Elçin Behzatınkini alsana" Elini uzatıyordu ki sinirle

"Biranı iç Reha!" Önünde ki bardağı da alıp doldurdum.

Ve kocaman bir yudum alıp yuttum. Dikkatle beni izliyordu. Elini yumruk yapıp sağ şakağına koydu ve beni öyle izlemeye başladı. Diğer eliyle de bira şişesini tutuyordu. Çalan şarkıyla beraber Rehayı görmüyormuşum gibi içmeye devam ettim. Bir yandan da Batunun resmine bakıyordum. Çalan şarkı bitmiş yeni bir şarkı çalmaya başlamıştı.