Sen ve Ben Değil! BİZ

Hayalim

Çay bile unutulduğunda soğuyor anlatabildim mi?

Şarkı Önerisi;
BTS- Hold Me Tight 😻

Elçinin Ağzından:

Akşam olmuştu. Hepimiz bizdeydik. Dosyaya bakmıştık. Düzeltmeleri yapmıştım ve Aslı teyzeyle görüntülü konuşmuştum. Reha hala düşünce doluydu. Aklında o telefonda ki denilenler vardı bundan emindim. Behzatta fazlasıyla düşünceli duruyordu. İyice bunalmıştım. Oflayıp yerimden kalktım. Daha fazla dayanamamıştım.

"Esen benimle mutfağa gelir misin?" deyip mutfağa gittim.

Esen de peşimden geldi.

"Bir şey mi oldu?"

"Behzat neden bu kadar düşünceli duruyor?"

"Bende onu merak ediyordum. Reha da fazla düşünceli" İkimiz de başlarımızı yere eğdik.

Aklıma gelen şeyle kafamı kaldırdım.

"Batu ile ilgili mi aradılar?" Aynı anda sormuştuk.

Gözlerim kocaman açıldı.

"Evet, Rehaya Behzata hiçbir şeyden bahsetmemesini söyledim. Sonrasında Behzat üzülür diye"

"Bende aynısını Behzata söyledim" İkimiz de düşüncelere dalmışken aynı anda kafalarımızı kaldırdık.

"Ya Simayı da aradılarsa" diye bağırdık.

Bizim bağırmamızla beraber Behzat ve Reha hızla mutfağa girdi.

"Bir şey mi oldu?"deyip bizi kontrol etti Reha.

"Y-yok ne olacak. Sadece ikimizin de aklına bir fikir geldi de ondan bağırdık aniden" diye açıklama yaptım.

"Bağırmayın lan bir daha olduk olmadık şeylerden dolayı. Korktuk anasını satayım" Esen yanaklarını sıkıp öptü Behzatı.

"Korkma bitanem, bağırmayız bir daha" Esenin yanına yaklaşarak bacağını cimcikledim.

Tam küfür etmek üzereyken öksürdü hafiften. Sonra boğazını temizledi.

"Esen biz Simaya aldığınız gözlemeden götürecektik ya. Şimdi gidelim verelim de kız yesin" deyip gizli gizli kaş göz işaretleri yaptım.

Esen bir süre baktı gözlerime.

"Ihı-ıhı, doğru doğru. Siz geçin içeri bizde şunları verip gelelim" deyip kutuyu kompile aldı eline.

"Hemen geliriz"diyerek Esenin bir elinden tuttum.

Hızlı adımlarla evden çıktık. Ve koşarak Batunun, yani Simayın evine geldik. Kapıyı hiç durmadan çaldım. Bir burun çekme sesinden sonra kapı açıldı. Sıcacık havaya rağmen üzerinde yeşil bir battaniye vardı. Saçı başı dağılmış, burnu ve gözleri kıpkırmızı olmuştu. Esen Simayı içeri itip içeri girdi.

Onun ardından da ben girdim.

"Kız ne bu hal?" Simay battaniyeyi yerde sürükleye sürükleye götürmüştü.

Kendini bir anda koltuğa attı. Ve aniden kafasını vurdu. Benim canım acımıştı. Ben vurmuştum sanki. Ama Simayda en ufak şekilde tepki yoktu.

"Aloo kime diyoruz?"deyip ayağıyla dürttü Esen.

Ayağına tekme atmamla yeri boyladı.

"Anan"deyip kolunu ovdu Esen.

"Simay neyin var?"

"Ya üşütmüşüm biraz" Peçete alıp burnunu sildi.

"O kadar dondurmayı yersen böyle olursun işte"