Sen ve Ben Değil! BİZ

Bıktım

Çay bile unutulduğunda soğuyor anlatabildim mi?

Şarkı önerisi;
RED VELVET- Peek A Boo 💜

Elçinin Ağzından:

Belimi tutan ellerle kaşlarım çatıldı. Hızla ellerini belimden çektim ve 2 adım geri gittim. Reha sabah ki gibi pişman bir halde bakıyordu suratıma. Yanından geçip gidecekken kolumdan tuttu.

"Bırak!"dedim sessizce.

Ama bırakmamıştı. Ne ben ona bakıyor, ne de o bana bakıyordu.

"Reha bırak dedim!"

"Şimdi bırakırsam benden gideceksin. Biz diye birşey kalmayacak"demesine keyiften yoksun kıkırdadım.

"Ben senden gittim zaten Reha. Biz diye birşey kalmadı. Artık sen ve ben var. Biz yok" kolumu hızla çekip sınıftan çıktım. Dolan gözlerimle beraber yangın merdivenine ilerledim.

Rehanın Ağzından:

Kolunu benden hızla çekip gitti. Benden gitmesine nasıl izin vermiştim? Nasıl izin verebilmiştim? Kapının önünde dikilmeye devam ederken Esen geldi yanıma.

"Reha geç otur yerine. Hadi"deyip kolumdan tuttu ve sırama ilerletti beni.

Hala boş boş çevreye bakıyordum. Elçinsiz ben olamazdım ki. Benim hayat renklerim Elçinden oluşuyordu. Elçin giderse siyah beyaz hayatıma geri dönderdim. Eski ben geri gelirdi. Eski, korkunç, mazoşist Reha...

"Bak sen burda otur Behzat geliyormuş. Ben Elçinin yanına gidiyorum tamam mı?" Esen gitmek üzereyken kolundan tuttum.

"Esen, Elçinin benden gitmesine izin vermeyin lütfen"gözümü kırpmamla bir damla aktı.

Esen kolumu benden kurtarıp hızla sınıftan çıktı. Bende olduğum yerde oturuyordum sadece. Behzat nefes nefese yanıma geldi bu sırada. Behzatın gelmesiyle kendimi saldım. Gözlerimden yaşların bir bir düşmesine izin verdim...

Batunun Ağzından:

Kantinde oturup çay içerken bir kargaşa oluştu bir anda. Kafamı kargaşanın olduğu yere çevirdim. Bizim yan sınıftan Onur, Cem ve Çağatay ilk defa gördüğüm kızı aralarına almış piçimsi sırıtmalarıyla birşeyler söylüyorlardı. Kızda bağırarak onlara birşey söylüyordu. Kızın son dediği şeyle Onur çok sinirlenmişe benziyordu.

"Bir günüm sakin geçsin lan"deyip ayağa kalktım. Onur kıza vurmak üzereyken kolunu tuttum ve sert bir şekilde sıkmaya başladım. Onurlar 11. Sınıfa gidiyorlardı daha. Beni karşılarında görünce korkuyla bana baktılar.

"Bir kıza el kaldırmak ha? Ne zamandan beridir böyle şerefsiz oldunuz siz?"dedim.

Onurda acıdan inliyordu hala. Sertçe bıraktım elini.

"Niye sıkıştırıyordunuz lan kızı?!"dedim sakinden uzak olan sesimle.

"Yok birşey Batu abi"dedi Cem.

Kafamı Ceme çevirdim.

"Birşey yoksa niye sıkıştırıyordunuz? Bu sizi dövmem için daha güzel bir sebep olur. Söylerseniz dövmem. Son şansınız, söylüyor musunuz? Söylemiyor musunuz?!" Bir adım ilerledim onlara doğru.

Benim adımımla bir adım geri gittiler.

"Numaramı istediler. Bende vermedim, ondan dolayı sıkıştırdılar ve telefonumu aldılar"dedi arkamda ki kız.

"Hanginizde telefon?" Sakin sesimle konuşunca biraz rahatlamış gibi oldular.

Onur elinde ki telefonu bana uzattı. Telefonu almak için elimi uzattım. Ve bileğinden tutup kendime çekip kafayı suratına geçirdim.