Elçin ve Reha aynı okulda farklı sınıflarda yer almaktadır. Elçin sınıfta öğretmenleriyle çok uğraştığı,dersleri çok kaynattığı için Rehaların sınıfına gönderilir.....
Devamı kitabın içinde......
"Reha ne var? Kaçıncı arayışın bu bugün ya?" dedim sinirlenirken.
"E merak ediyorum"
"Reha, bende sinirleniyorum. Bir iş yaptırtmadın bana"
"Ne işi yapıyordun ki?"
"Tasarım yapıyordum Reha. Bunu bitirince de Esene gidecektim kahve içmeye. Ama sayende gidemeyecek gibiyim" dedim ve kendimi tekrar sandalyeye bıraktım.
"İyi tamam o zaman sen bitir işini. Evden çıkarken ara beni"
"Tamam, görüşürüz" deyip kapattım. Bugün işe gittiğinden beridir 15 dakika da bir arıyordu. Ve bende haliyle sinirleniyordum. Tasarımım da bitmek üzereydi ayrıca. Sevgili kocam sürekli beni aramıyor olsaydı çoktan bitmişti belki de. Olumsuz anlamda kafa sallayıp kalemi tekrar elime aldım ve son dokunuşlarla detayları ortaya çıkardım.
Bitirince de derin bir nefes bırakıp kalemi masaya koydum ve tasarımıma baktım. Güzel duruyordu. Gülümserken kafa salladım ve telefonumu alarak yukarı kata doğru çıkmaya başladım. Hala pijamalarımlaydım. Evdeydim gerçi üzerimi neden değiştirecektim ki?
Rahat olmak en iyisiydi. Odaya gelince Rehanın bana yeni aldığı Samsung Galaxy A9' u yatağa attım. Yeniden Samsung' a kavuşmak güzeldi. Kocamın almış olmasıysa daha güzeldi. Dolapfan giyeceklerimi çıkardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Siyah, beyaz kareli önü kısa arkası uzun, dökümlü bir gömlek, dar kot pantalon ve bordo deri kalın topuklu kısa botlarımı giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaparken bileğime altın sarısı bir bileklik taktım. Makyajı günlük seçip hemencecik yaptım. Bordo kol çantama araç gereçleri koyup siyah kaşe montumu giydim. Kulaklarıma küpelerimi de taktıktan sonra telefonumu, evin ve arabanın anahtarını alıp odadan çıktım. Evden çıkarken Rehanın ezberimde ki numarasını yazıp aradım. Kapıyıda kilitlemeye başladım bu arada.
"Bende seni seviyorum" dedikten sonra kapattım. Arabanın anahtarıyla kapıları açtım ve bindim. Telefonumu arabanın ön kısmında ki boşluğa koydum. Çantamı da yan koltuğa koydum. Kemerimi de taktıktan sonra arabayı çalıştırdım. Ve sürmeye başladım.
...
"Hava çok soğumuş gibi. Cama yaklaşılmıyor" dedim elimde ki fincanı sıkıca sarıp yağan karı izlerken.