Sürpriz

3K 166 76
                                    

Benim de kaybetmekten korktuğum kişiler vardı. Sonuç olarak hepsini kaybettim. Çokta korkunç birşey değilmiş.

Şarkıyı tekrar tekrar açın.

Elçinin Ağzından:

Kahvaltımızı yapmış, hesabı bekliyorduk. Garson 10 dakikanın sonunda hesabı getirebilmişti. Cüzdanımı çıkarmak üzereyken Esen bir miktar parayı kutuya koydu. Sonra kalktık. Çantalarımızı ve ceketlerimizi alarak kafeden çıkıyorduk. Bu esnada Rehanın gülümseyerek bize doğru geliyor olduğunu gördüm. 

Suratımı asarak

"Ben arabadayım sende çabuk gel"dedim.

Ve Esenin bir şey söylemesine izin vermeden arabaya ilerledim. Reha ona doğru gittiğimi görünce gülümsemesini büyüttü.

"Nab-" Lafını bitirmesine izin vermeden yanından öylece geçip gittim. Ve arabaya oturdum.

Reha olduğu yerde duruyordu. Ne arkasını dönüp bana bakıyordu, ne de Esene doğru ilerliyordu. Ellerinin yumruk olduğunu görmüştüm. Yandan bana doğru bakıyordu. Bende kaşlarımı çatıp kollarımı göğüsümde bağladım. Esen bir Rehaya, bir bana bakıyordu. Sonrasında ise Rehaya doğru ilerledi. Rehayla bir şeyler konuştular. Ardından ise Rehayı orada bırakarak arabaya doğru ilerledi.

Arabaya binince Rehaya son bir bakış atıp arabayı çalıştırdım.

"Konuşsaydın keşke çocukla" Bir süre yolu izledim.

Sonrasında cevap olarak

"Ben Rehadan ayrılacağım Esen"dedim.

Esenden bir süre ses çıkmadı. Şaşkın şaşkın bana baktı bir süre.

"Ne?!"

"Duydun işte. Daha fazla katlanamıyorum artık ona. Evet seviyorum ama yordu beni. Hemde çok fazla yordu. Ve artık yeter. Ben rahat olmak istiyorum. Kimseden saçma sapan tavırlar görmek istemiyorum"

Artık yeterdi. Ben çok yorulmuştum. Sonuçta arada nişan, söz veya evlilik yoktu. Sevgiliydik sadece. Onu daha ne kadar çekebilirdim ki?

"Elçin bak iyi düşün taşın. Ayrılırsanız bir daha Reha sana geri dönmez bunu da biliyorsun"

"Dönsün istemiyorum ki zaten. Esen ben sinirle evden çıktım değil mi? Ve gece saat 3 tü! Evlerimizin arasında ne kadar mesafe olmazsa olmasın. Ya biri bir şey yapsaydı bana. Sonuçta bizim sokağımızdan da çok geçiyor o tipte insanlar. Birde benim peşimden gelmiyor oluşundan başka, ne yaptığımı sormadı bile! Ya yaşıyor musun, veya öldün mü, evine vardın mı, özür dilerim. Mesaj dahi atmadı! Artık yeter. Soğuttu kendinden" Esen yine suratıma baktı bön bön.

"Sen ciddisin!"dedi hayretler içerisinde kalarak.

"Ciddiyim Esen. Beni ailem bile bu kadar çok üzmezken onun üzmesi... Sanki aileme karşı haksızlık yapıyormuşum gibi geliyor. Ve artık katlanamıyorum bu hisse"

AVM nin otoparkına arabayı park ederken

"Peki ne zaman dile getireceksin bu düşünceni?"diye sordu.

"En kısa zamanda"deyip arabadan indim.

Rehanın Ağzından:

Elçin suratıma o kadar kötü bakmıştı ki. Sanırım cidden kırmıştım onu. Ellerimle kafamı sıkıştırırken düşündüm nasıl affettiririm kendimi diye. Önüme çay koyulmasıyla düşüncelerimden arındım.

"Afiyet olsun"diyerek uzaklaştı garson.

Çaya bakarken nasıl affettireceğim aklıma gelmişti. Suratımda keyifli bir gülümseme oluştu. Ve o keyifle kahvaltımı yapmaua başladım.

Sen ve Ben Değil! BİZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin