Sevmek ve beklemek aynı şey değildir. Herkes sevebilir ama herkes bekleyemez.
Şarkı Önerisi;
Gummy- You Are My Everything 💝Elçinin Ağzından:
1 haftadır Rehanın uyanmasını bekliyordum. Hala uyanmamıştı. Ve hala yoğun bakımdaydı. Simay ve Batu da gelmişti. Şu an yanımda kimse yoktu. Herkesi evlerine göndermiştim. Haluk baba gitmeme konusunda çok fazla ısrar etmişti ama yine de karşı çıkıp göndermiştim. Annem benimle birlikteydi. Onu da uyuması için kiraladığımız odaya göndermiştim. Ayağa kalkarken camın önüne geçtim yeniden. Günde 1 kere, 10 dakikalığına görebiliyordum onu.
Gözlerim ve başım o kadar ağrıyordu ki. Şu 1 hafta da toplasalar 3 saat anca uyumuştum. Uyuyamıyordum. Oturduğum yerde gözlerim birkaç dakikalığına kapanıyordu. Fark ettiğim andaysa hemen uyanıyordum. Bakışlarımı camdan çekip yerimde dolanmaya başladım.
Elimi cebime attığımda Rehanın yüzüğü geldi yine. Yüzüğü çıkarıp öptüm tekrar. Ve yerime oturup kolyemi çıkardım. Yüzüğü kolyeme astıktan sonra tekrar taktım kolyeyi. Bu sırada Hasanın geldiğini gördüm. Stajyerdi kendisi. O gün yine tek başıma ağlarken yanıma gelip benimle konuşmuştu.
İçeriye bazen onun sayesinde gizli gizli girebiliyordum. Elinde 2 tane bardak tutuyordu. Yanıma oturdu ve
"Nasılsın Elçin abla?" diye sordu. Ona abla demesine gerek olmadığını söylemiştim ama onun çocuklukta böyle yetiştiğini, arada 3 yaş bile olsa abla veya abi demesi gerektiğini söylemişti.
"İyiyim Hasan sen?" Elinde ki bardaklardan birini bana uzattı.
"Sağol Hasan. İçim almıyor"
"Abla böyle olmaz ki. Reha abi kalktığı zaman dinç görsün seni. 1 haftadır birşey yediğini içtiğini görmedim adam gibi. Zorla ağzına tepiştirirlerse yiyorsun. Al bak hava soğuk zaten iç şunu da ısın. Annen nerde?" Elinden bardağı alıp ellerimi sardım. Dediği gibi hava soğuktu. Hastane de ister istemez biraz soğuktu.
"Tuttuğumuz odaya gönderdim yatsın diye. O da perişan oldu. Gerçi kim perişan olmadı ki" Hasan elinde ki çaydan bir yudum alıp bana döndü.
"Abla, Reha abiyle nasıl tanıştınız?" Elimde ki çaya bakarken suratımda buruk bir gülümseme oluştu.
Burnumu çekip
"Ben lise zamanımda pek de uslu bir öğrenci değildim. Hocalara yapmadığım kalmazdı" dedim kendi kendime gülerken.
"Yine bir gün bir hocamızın çantasına abimin hamsterını koydum. O hocayla da müdürün arasında vardı birşeyler. Müdür beni başka bir sınıfa gönderdi. Tabi Esende beni bırakmazdı. Nereye gidersem o da bir halt işler yanıma gelirdi. Esenle beraber gittik biz. Okulda herkes tanırdı beni. Ama ben pek kimseyi tanımazdım. Gittiğimiz sınıfta onlar vardı. Reha, Behzat ve Batu. Bizim Rehayla hemen anlaştığımızı söyleyemem. Sürekli bir ağız dalaşı içinde olurduk. Biz bunlarla aynı mahallede oturduğumuzu da öğrendik. Ama Esenle evde durmazdık ki. Komşularımızı tanımıyorduk haliyle. Gel zaman git zaman derken ben bundan hoşlandığımı fark ettim"
"Büyük aşklar nefretle başlar diyorlardı da inanmıyordum. Gerçekmiş meğer" dedi Hasan gülümserken.
"Hasan!" Gülün sesiyle Hasan kaşlarını çattı ve gözlerini sımsıkı yumdu.
"Bu kızdan nefret ediyorum!" dedi tıslayarak.
"Ya nerdesin sen yine? Niye görevini yapmıyorsun? Bu arada geçmiş olsun Elçin abla. Nasılsın?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben Değil! BİZ
Teen FictionElçin ve Reha aynı okulda farklı sınıflarda yer almaktadır. Elçin sınıfta öğretmenleriyle çok uğraştığı,dersleri çok kaynattığı için Rehaların sınıfına gönderilir..... Devamı kitabın içinde......