DEPLASMAN • tamamlandı

Bölüm ☆13☆ Tosun Paşa Mı?

  Yorum yapmayı unutmayın,keyifli okumalar ♡

  ☆☆☆

Emir'den

"Hocam ne olur beni alın ya!" Teknik direktöre doğru konuştuğumda,adam ofladı.İki saatir bıkmıştı büyük ihtimalle benden. "Garanti bir maç Emir,en iyi oyuncularımdan birisin sen.Neden seni yorayım?Ayrıca yedek oyuncuların da maça çıkması gerekiyor." Adam bıkkınca konuştuğunda suratımı daha da astım.Şu an Deniz tribündeyken,benim yedekte oturmam akıl alacak iş değildi!

"Neden bu kadar çıkmak istiyorsun,Kanka?" Diye soran Ömer'e döndüm.Gözü maç yapan oyunculardaydı.Hoca benim gibi onu da yedeğe çekmişti.Oflayıp başımdaki bereyi çıkardım. "Kız tribünde,beni izlemeye geldi." Dedim sıkıntıyla.Ömer güldü. "Ne kızı lan?Sevgili mi yaptın?"

"Öyle değil-"

"Oğlum baştan söylesene!Farkı açtığımızda seni alacağım,son on dakika falan.Ikinci yarı ısınmaya başla." Dedi hoca ve gülerek kalktı çizgisine gitti.Ömer kahkaha atarken ben "Bu adamı asla anlayamayacağım." Diye mırıldandım. Son dakika maça alsa ne olur ya?Bir kaleden öbür kaleye topu sürene kadar süre biter zaten.

"Adam aşktan anlıyor bee." Ömer'e gözlerimi devirdim. "Yok be oğlum.Ne aşkı?Flörtleşmiyoruz bile."

"Niye seni görsün diye garanti olan bir maça çıkmak istiyorsun o zaman?Mal mısın?" Gözlerimi devirdim. "Paşa gönlüm öyle istiyor,sana ne?" Ömer sırıtıp arkasına yaslandı. "Kim bu kız?"

"Tanımazsın." Gözüm toptaydı.Bizimkiler rakip takıma hücumdaydılar.Maç başlayalı on dakika falan olmuştu,henüz 0-0'dı durum.Son 3'te olan bir takımdı,o yüzden çok kasmıyorduk.

Deniz bugün tutturmuştu "bende maça geleceğim" diye.Çıkmayacağımı söylesem de bu kez inat etmiş "senin için mi geliyorum sanki ben?" Demişti.Hadi ama!Cevabını hepimiz biliyoruzdur.

Hoca dediğinin aksine beni maça almamış,dalga geçtiğini kanıtlamıştı.Buna kızmıştım biraz açıkçası.Deniz benim için geliyordu ve ben maça bile çıkamıyordum.Şenol Hoca'da olsaydı böyle yapar mıydı ki acaba?

Maçtan sonra duş alma gereği bile duymadım çünkü zaten ısınmaya bile çıkmamıştım.Altıma siyah eşofmanımı üzerime de gri bir tişört giyip kapşonlu hırkamı üzerime geçirdim.Her ne kadar maça çıkmasam da yorgun hissediyordum.Stadın havasından mıdır nedir,insan oturduğu yerden bile yoruluyordu.

"Sonuç hakkında ne düşünüyorsun?" Beto gülerek İngilizce bir şekilde soru sorduğunda sırıttım. "Bunu hak ettik." Maçı baya bir farkla almıştık.Iki maçtır alamadığımız galibiyet sonunda yüzümüze gülüyordu.

"Aynen öyle,adamım!"

Teknik direktör gelip bir kaç cümle söyledi,çıkarken bir kaç kişiyle röportaj yaptım ve takımdakilerle ayrıldık.Otoparka ilerlerken aklıma Deniz gelmişti.Büyük ihtimalle gitmişlerdi çünkü maç biteli rahat bir saat olmuştu.Yine de şansımı deneyerek telefonumu çıkardım.

13 cevapsız arama mı?Hepsi Deniz'den bir de!?

"Hassiktir." Diye mırıldandım kendi kendime.

"İşte beklediğim tepki!Çok güzel özetledin durumu,Kanka." Dağhan'ın gevşek sesini duyduğumda,sesin geldiği yöne baktım.Dağhan,Can ve Deniz bana doğru geliyorlardı.Iyi de,buraya nasıl girmişlerdi ki?Dağhan ne alakaydı?

Ayrıca...O Dağhan şerefsizinin kolunun Deniz'in omzunda ne işi vardı lan?

"İndir lan o elini." Homurdandığımda Dağhan sırıtarak kolunu çekti.Deniz de güldü ve hoplaya zıplaya yanıma geldi.Bir an sarılacak sanıp,ellerimi hırkamın cebinden çıkarmıştım ama...Bilin bakalım o ne yaptı?