multi: Ozzy'nin ablası Şermin ve Olcay'ın eşi Lütfiye (kırpmaya üşendim idare edin cnxlvkxlcjxh)
Keyifli okumalar💕
🦅
☆☆☆
"Gerçekten burada olduğumuza inanamıyorum," dedi Lütfiye Abla.Dar eteğinin içinde oldukça rahatsız olduğu belliydi.
En gergin olan da oydu zaten.
Ajansa gelmiştik,Özge meselesi için.Planı kurmuş,işleme koymuştuk bile ve bunu 24 saat içinde gerçekleşirmemiz büyük bir başarıydı.
"Ablacığım,lütfen." Dedim onu sakinleştirmeye çalışarak.Elimi cebime atıp küçük cihazı çıkardım.Onun eline verdim. "Şuradaki düğmeye basmayı sakın unutma ve görünmeyecek bir yere sakla.Masanın altına koyarsan görmeyecektir bence.Gerisi bizde,tamam mı?Güveniyoruz sana." Lütfiye Abla'ya sıkıca sarıldım
İçimizde en tanınmayan oydu,hayatını medyadan uzak yaşıyordu çünkü.Bu yüzden kılık değiştirmesi daha kolay olmuştu.Lütfiye Abla stresle başını salladı ve koca binaya gergin bir bakış atıp kapıya ilerledi.
Stresle bir banka çöktüm.Bir yanıma Şükran Abla,diğer yanıma Ece oturmuştu.Şerry ise yerinde duramıyor,bir sağa bir sola yürüyüp duruyordu.
İçimden sürekli dua ediyordum.Umarım bu işin altından kalkabilirdik.Elimize yüzümüze bulaştırmadan medyaya sızdırmamız lazımdı,yoksa biterdik.Hem biz,hem de eşlerimiz...
Lütfiye Abla'ya güveniyordum ama.Yapacaktı,emindim.
Stresli ve sessiz geçen on beş dakikanın sonunda telefonuma bir bildirim geldi.Heyecanla açıp baktım.
Sevinçle ayağa fırladım. "Kızlar!Başardı!" Heyecanla çığlık atarak birbirimize sarılırken,Ece ayrıldı. "Bir dakika,nereden biliyorsun ki?"
Telefonumu açıp onlara gösterdim. "O cihaz için yüklediğim bir uygulama vardı ya,tüm sesleri kaydeden.Oradan bildirim geldi şimdi.Online oldu cihaz."
Ece sevinçle ellerini çırptı. "Lüffy de sağ salim gelirse,bu iş tamamdır kızlar." Dedi.Başımı iki yana salladım. "Asıl iş şimdi başlayacak."
"Deniz haklı." Diye atıldı Şerry. "Lütfiye gelir gelmez bu akşam ki defilenin mekanına gidelim.Zaten çok uzak değil."Hepimiz onayladık onu.Çok geçmeden sırıtır bir yüz ifadesiyle Lütfiye Abla geldi yanımıza. "Hallettim!" Elimi uzattım ona doğru ve o da uzatınca çakıştırdık.
Arabaya bindiğimizde planın son kez üzerinden geçmeye karar vererek ilgiyi üzerime topladım."Mankenler bir saat sonra mekana giriş yaparken,arkadaşım Çisem ve Can kılık değiştirip kapının önünde bekleyecekler; sanki personellermiş gibi.O sırada içeri giren Özge'yi ikna edecek ve arka girişteki kapıya getirecekler.Gerisi bizde.Tek amacımız var;Özge ne olursa olsun o defileye katılamamalı." Diye uzun uzun anlattım.Şerry ve Ece kararlı bir şekilde başlarını sallarken,Şükran Abla hala tereddütle bize bakıyordu.Lütfiye Abla ise üzerinden attığı yükün rahatlığıyla yayılmıştı.
"Kızlar böyle planlar falan iyi hoş da,ben o Eren denen çocuğa hiç güvenmiyorum.Ya bu da bir tuzaksa?Ya her şey Özge'nin planıysa?Ben beklerim o kızdan." Şükran Abla'nın Türk dizisi seneryolarını hatim ettiği nereden belli oluyordu ama!Neyse ki,ben de sıkı bir dizi takipçisiydim.
Telefonumu çıkartıp bulduğum görüntüleri açtım ve Şükran Abla'ya uzattım.Ortamızda oturan Lütfiye Abla'da eğilmiş izliyordu.
Görüntülerde,Özge'nin annesi vardı.Bir de şu ajansın sahibi olan şerefsiz adam.Bir otel koridorunda çekilen kamera görüntüleriydi.Her şey net bir şekilde belli olan görüntülerde,önce o adam giriyordu odaya.Ondan on dakika sonra ise Özge'nin annesi.Hızlandırmıştım görüntüleri ama hızlandırılmamış halinde yarım saat kadar sonra bir temizlik görevlisi kapılarını çalıyordu ve kapıyı kadın açıyordu. Saçı,üstü,ruju dağılmış bir halde ve bornoz tarzı giysisi üzerine gelişigüzel geçirilmiş bir halde...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEPLASMAN • tamamlandı
Teen FictionKendi halinde futbolu takip eden ve okulunun futbol takımında amatör top oynayan, arkadaşlarıyla Playstation kafede zaman öldüren sıradan olduğuna kendini inandırmış bir kız ve Göztepe'nin forveti, hayatını futboluna adamış, yalnız bir futbolcunun h...