DEPLASMAN • tamamlandı

Bölüm ☆14☆ Bir Penaltı Meselesi

   multi: Denizciğim

☆☆☆

  Emir'den

   "Senin kalbini sikeyim oğlum ben." Dağhan sinirle homurdandı ve gitarını çantasına yerleştirmeye devam etti.Gözlerimi devirdim. "O kadar kolay mı lan?Tamam kızdan hoşlanıyorum ama...Emin değilim.Ya o beni sevmiyorsa?"

  "Kız sana 'kalbime girdin' demiş.Daha neyin dramını yapıyorsun bana burada?" Gitar kutusunu bırakıp bana çenesinin ucuyla Deniz'i gösterdi.Can'la ve barmenle sırıtarak sohbet ediyordu.Gözlerimi üzerine dikmiştim.Tam o sırada hissetmiş gibi.O da bana baktı.Göz göze geldiğimizde kocaman gülümsedi.Ben de ona gülümsedim.Şu kızın gülümsemesi dengemi bozuyordu anasını satayım.

  "İkinizin de birbirinize bakınca gözleri parlıyor.Seninle liseden beri dipdibeyiz oğlum,seni hiç böyle görmemiştim.Hiç bir zaman kızlarla ilgili olmadın.Ama bu kızda bir şeyler var.Seni iyi tanıyorum.Deniz'i seviyorsun.O da seni seviyor.Deniz'in duvarları olsa da sen yanındayken duygularını gizleyemiyor,ama sen mal olduğun için fark etmiyorsun." Kaşlarımı kaldırarak Dağhan'a baktım. "İnsan sarrafı mı kesildin lan başıma?" Ciddi yüz ifadesini bozup sırıttı. "Siz insan mısınız?" Kıçına tekmeyi koyarken o da kahkaha atarak sahneden atladı.Ardından bana bakıp göz kırptı sırıtarak. "Söylediklerimde ciddiydim aşkım." ve Deniz'lerin yanına gitti.Ben de söylediklerini aklımda evirip çeviriyordum.Belki de artık düşünmemeliydim.Artık 'Ne olur?Sonunda üzülür müyüz?Hikayemizin bir sonu olur mu?' Diyerek kendimi bitirmemeliydim.Akışına bırakmak en iyisiydi belki de.Haykıra haykıra seviyorum demedikten sonra sevginin ne anlamı vardı ki?

  Gece bitmişti,kulüp bomboştu.Biz de Dağhan'ın toparlanmasını bekliyorduk.Bizimkilerin yanına gittiğimde,Deniz'in yanındaki bar taburesine oturdum.Ona söylediğim gibi limonata içiyordu ama sabahtan beri kaçıncı bardağıydı lan bu?

  " Selam Karptan," dili dolanarak konuşup bana sırıttı.Yanakları kızarmıştı ve kafasını tutamıyordu. Hassiktir!

Sinirle barmen Kaan'a baktım. "Ne içirdin lan kıza?" Kaan omuz silkti. "Bana hafif bir şeyler ver falan dedi,yemin ederim sadece bir bardak içti."

"Bunun bünyesi zayıftır,tek kadehte sarhoş olur.Iki dakika lavaboya gideyim dedim sarhoş olmuş gerizekalı." Can homurdanarak Deniz'in önündeki sarı sıvıyı çekti. "Limonata sandım lan ben bunu.Hay sikeyim!Eve nasıl götüreceğiz?Babası siker ya la bizi."  Dedim sitemle.O adamla henüz tanışmamış olsam da adı geçtiğinde bile götüm tutuşuyordu.

  "Sorun yok kanka,eve gidene kadar sızar.Sonra da uyuduğunu söyler odasına götürürüm." Can kendince bir plan kurup kendi kendine onayladı.

  "Kalbim telkiyor ah gel hasta gibiyim,Karptan." Deniz tekrar dili dolanarak konuştu ve ardından hıçkırdı.Karptan nedir ya?Bir dakika...Bu resmen evlilik teklifiydi tamam mı?

  Sırıttım ve deniz gözlerine diktim gözlerimi. "Öyle gülmek olur mu amına koyim?" Homurdanıp,Cana baktı. " Çok mükemmel gülmüyor mu sence de?" Dedi beni göstererek.Can'ın gözleri bana kayarken,gülerek başımı yan çevirdim. "Yan profilden bak bir de."

  "Ya sen profesyonel futbolcusun,kendine gel.Anasını satayım bir normal insan yok çevremde!" Can homurdanarak ayağa kalktı. "İşin bitti mi lan?Gidelim artık." Dedi Dağhan'a doğru.

  Deniz kollarını bir anda boynuma dolayınca,şaşkınlıkla ellerim kollarını buldu.Yanağını da yanağıma yaslayınca,şerefsiz kalbim yine kendini göstermeye başlamıştı. "D-deniz ne yapıyorsun?"

  "Sarılıyorum."

  "Evet,fark ettim."

  "Bir kere öpeyim mi?" Sırıtarak gevşek gevşek konuşunca ben öpmek istemiştim.Ben de otuziki diş sırıttım. "Bana uyar."