Millî takımın dönüşü şerefine gelsin bu bölüm.Özlediğimiz Ozzy'e gelsin.🇹🇷🇹🇷
Multi:Deniz
Multi2: Milli Takım Marşı-Yer Gök İnlesin! (Acayip gaza geliyorum bunu dinleyince fkdşvkdldh)
BU GECE HER YER KIRMIZI-BEYAZ'A BÜRÜNSÜN! 🇹🇷🇹🇷
İyi okumalar😋❣
🦅
☆☆☆
Eren: Deniz'im,nasılsın?
Mesaja bakakalırken,Emir hızla telefonumu çekip aldı elimden.Mesaja girip sinirle baktı.
"Bunun numarasının sende ne işi var Deniz?" Dedi bu kez ateş saçan gözlerini bana çevirirken.Doğru söylüyordu.Ben Eren'in numarasını sileli aylar oluyordu,adım kadar emindim.
"Yemin ederim bilmiyorum,ben çok önceden silmiştim." Diyebildim sadece.Daha da sinirlendi. "Ne gibi bir geçmişin var bu piçle?Sabah soramadım bir türlü.Sana Deniz'im diyebileceği kadar ne tür bir samimiyetiniz var Deniz?" Bu kez bende sinirlenmiştim.Tamam haklıydı ama tam bana güveniyor derken saçma sapan imalarda bulunamazdı.
Ayağa kalkıp önüne dikildim.Aklıma tanıştığımız ilk gün gelmişti.İlk sözlü tartışmamızı o zaman yapmıştık.Şimdi ikinci kez mı yapacaktık?
"Ne demek istiyorsun sen?" Dedim.Tam o anda Ozzy'nin sesini duymuştum. "Ne oluyor lan burada?" Diyerek daldı odaya.
"Sen nereden çıktın?" Diye sordu Can.Emir ve ben birbirimize sinirle bakmakla meşguldük o sıra. "Kanka Emir bana evin anahtarını verdiydi,baskına geleyim dedim de...Neler oluyor?" Onların aralarında konuşmasını bölen şey Emir'in sesiydi. "Bir şey demeye çalışmıyorum Deniz.Sadece bu çocukla nereden tanıştığını merak ediyorum." Dedi sakinleşmeye çalışarak.
"Geçen yıl aynı okuldaydık.Ondan hoşlanır gibi oldum.Sonra bana sarkıntılık etti ve tekmeyi bastım.O zamandan beri ara ara mesaj atıyor ama numarasını hiç kaydetmedim.Nasıl oldu da ismi çıktı bilmiyorum." Yutkundum. "Tüm olay bu,değdi mi bağırmana!?" Telefonumu alıp sinirle salondan çıkıp mutfak balkonuna geçtim.Ondan bu kadar uzaklaşabiliyordum işte.Evden çıkıp gidecek cesaretim yoktu benim.Sevmek böyle bir şey miydi?
Ellerim sinirden titrerken tekrar mesaja girip o gerizekalıyı engelledim.Bana sarkıntılık ettiği konusunda biraz hafifleterek anlatmıştım sanırım.Çünkü o zamanlar,yani flörtümsü bir aşamadayken açık açık beni yatağa atmak için benimle takıldığını söylemişti.Piç.
Sinirlendiğim zaman ellerim titrerdi,bende durdurmak için ellerini yüzüme kapatıp dirseklerimi de bacaklarıma dayadım.
O sırada belimden bir çift kol dolandı ve omzumda bir baskı hissettim.Emir'in güzel parfümünün kokusu burnuma dolarken,aynı zamanda gözlerim de dolmuştu.
Size yemin ederim,öyle ota boka ağlamam ben.Buna inanmadığınızı biliyorum ama Emir'den başka herkese karşı öyleyim.Kolay kolay kimse ağlatamaz beni.Ama bu adamı deli gibi sevdiğimden midir nedir,bana en ufak kırıcı bir söz söylese içim buruluyordu.Ağlamak istiyordum.
"Deniz,"Dedi. Cevap vermedim. "Özür dilerim." Dedi.Yine cevap vermedim.Ne diyebilirdim ki?
"Deniz'im," kendini üzerimden çekip kollarımı indirdi ve ellerimi tuttu.Gözlerine baktım istemsizce.Sakinleşmişti ve pişmandı. "Sinirlenince gözüm dönüyor,biliyorsun.Sana yansıttığım için özür dilerim.Sana benden başkasının Deniz'im demesine tahammülüm yok." Gözlerimi kaçırdım.İşte bu kadardı.Kırgınlığımı silip süpürmesi iki güzel cümlesine bağlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEPLASMAN • tamamlandı
Teen FictionKendi halinde futbolu takip eden ve okulunun futbol takımında amatör top oynayan, arkadaşlarıyla Playstation kafede zaman öldüren sıradan olduğuna kendini inandırmış bir kız ve Göztepe'nin forveti, hayatını futboluna adamış, yalnız bir futbolcunun h...