multi: Vodafone Park
Uzun uzun bir bölümle geldim sa.
Yorumlarınızı bekliyorum he.Keyifli okumalar 😋❣
☆☆☆
"Başkanım,Emir Berkan'ın Beşiktaşa gelmek istediği konuşuluyor.Bu doğru mu?"
Allah'ım n'olur...
"Evet,böyle bir durum var.Açıkçası ben buna pek onay vermiyordum,bazı nedenlerden dolayı.Ancak dünkü olan olay nedeniyle kararım tamamen değişti.Bu kadar Beşiktaş tutkunu ve başarılı olan futbolcumuzu,yediği darbeden sonra kabul etmemek Beşiktaşa yakışmaz.En kısa zamanda bizzat kendim görüşeceğim."
Oha.
"Hassiktir." Şu an bu durumu en iyi bu açıklıyordu bence.
"EMİR!" Kendimi tutamayıp çığlık atarak ayağa fırladığımda,Emir de elleri dudaklarına kapanmış,gözleri kocaman bir şekilde ayağa kalkmıştı.
"Deniz..." gözleri dolmuştu. "Bu nasıl olabilir?Kızım kalbim duracak." Gülerek boynuna atladım.Belimden tutup beni döndürmeye başladı. "Emir!Oğlum manyak mısın?Dur lan!" Gülerek beni yere bıraktı. "Az daha dönseydik kusacaktım." Diye mırıldandığımda eğilip dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı.
"Duydun mu Deniz?Görüşeceğim dedi!Aşkım duydun mu?" Kendi kendine kahkaha attığında,ben de ona eşlik ettim. "Duydum."
"Bu yıl sözleşmem bittiği için ısrar ediyordum bu kadar ama,neredeyse hiç umudum yoktu.Şuna bak...Göztepe taraftarına bir teşekkür borçluyum sanırım." Deyip sırıttı.Başımı sallayarak onayladım. "Bir dakika öncesine kadar nefret ediyordum onlardan ama...Sanırım iki saniye falan minnettar olabilirim." Dedim.
Ben kucağındayken koltuğa oturdu.Başını geriye yaslamış öylece bana bakıyordu.Elimle istemsizce yüzümü kontrol ettim. "Bir sorun mu var?"
"Yoo." Ensemden tutup beni omzuna yatırdı. "Şu kokuna aşığım." Gülerek iyice yerleştim yerime. "O yüzden mi parfümlerinin yanında dalin var?" O da benle güldü. "Özleyince koklarım diye almıştım.Hem...Senin benim parfümlerimin yanında ne işin vardı?"
Hassiktir,pot kırdım.Şu adamın yanında dilimi tutmayı ne zaman öğreneceğim lan ben?
"Ayıcığıma sıkmak için birini ödünç alacaktım." Diye itiraf ettiğimde kahkaha attı.Neye gülüyor bu ya?
Geri çekilip omzuna yumruk attığımda hala gülmeye devam ediyordu. "Acıttın kızım ya." Omzunu ovaladığında umursamayıp başımı tekrar yasladım.
"Konuyu dağıtma." Dedim. " Ne zaman İstanbul'a gideceksin?"
"Menajerimle konuşmam lazım.Sonra da başkan ne zaman isterse görüşürüz diye tahmin ediyorum." Kocaman bir gülümseme oturdu yüzüne. "Şu transfer olsun başka bir şey istemiyorum Deniz.Yıllarca oynayamasam bile en azından o forma üzerimdeyken rahat rahat gezebileyim,ya da o ailenin bir parçası olayım istiyorum.Anlıyorsun değil mi?"
"Seni en iyi ben anlarım,bunu biliyorsun.Hem..." sırıttım. "Ben de çok heyecanlanıyorum."
"Benim Beşiktaştan ve senden öte hayalim yok Deniz.Bunu bilmeni istiyorum." Gözlerim dolarken gözlerine baktım.Bir adamın size gelip şu cümleyi söylediğini düşünsenize...Ben onun hayaliydim.Hayal demek her şey demekti.
O da benim her şeyimdi.
Gülümsedi bu tavrıma ve uzanıp dudaklarımı öpmeye başladı.Yavaşça karşılık verdim.Kaç dakika öyle kaldık bilmiyorum ama,telefonun çalmasıyla ayrılmak zorunda kalmıştık.Emir söylenerek koltuğun üzerine attığı telefonu aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEPLASMAN • tamamlandı
Teen FictionKendi halinde futbolu takip eden ve okulunun futbol takımında amatör top oynayan, arkadaşlarıyla Playstation kafede zaman öldüren sıradan olduğuna kendini inandırmış bir kız ve Göztepe'nin forveti, hayatını futboluna adamış, yalnız bir futbolcunun h...