Multimedya da: toprak var
****
Hep beraber denize atladık su, su o kadar güzeldi ki bedenim su ile buluşunca bir bütün oluştu. Sanki hep beklediğim beni bulmuş da içimdeki bütün yorgunluk yerini büyük bir rahatlamaya bırakmış gibi. Su beni sanki kolları varda sarıyor gibiydi. Zihnim bir an boşluğa takıldı doğum lekemin yerinde bu sefer soğuk bir karıncalanma oluştu. Anlayamadığım bir rehavet çöktü üzerime su sanki beni içine çekiyordu. Bir anda ani bir telaş bir hareketlenme oldu. Bir el belimi kavradı ve beni kucağına aldı.
Abi CRESCİUTO SCOMPARSO DALL’OCCHİO (Yetiş Sara gözden kayboldu)Toprak: Bir anda Victoria’nın yardım çağrısı ile neye uğradığımı şaşırdım. Sara’ya bir şey olma ihtimali beni kendimden almıştı. Koştum ve umarsızca suya attım. Uzun süre yüzdükten sonra Sara dikkatimi çekti ve belinden kavrayarak kucağıma aldım. Ona bir şey olacak korkusu ile hızlıca yukarı doğru yüzdüm. Onu hemen karaya çıkarttım. Sara iyi misin bir şey söyle lütfen bana bir şey söyle hadi canım.
Bir anda belimden kucaklayan ve beni hızla şu yüzüne çıkaran toprak çok endişeliydi. Bana sürekli iyi misin bir şey söyle diyordu ağlıyordu. Elimi yüzüne götürdüm ve HİŞŞ ağlama koca bebek ben çok iyiyim.
Toprak: Çok korktum Sara sana bir şey olacak diye çok korktum. Neden nasıl oldu bu niye yaptın bunu.
Tamam toprak sakin ol canım hiç bir şeyim yok sen beni sudan çıkarırken de yoktu. Ben , ben sadece derine inmek istedim ve sen geldiğinde tam da yukarı çıkmak üzereydim. Victoria gerçekten boş yere ortalığı ateşe verdi.
Tamam o zaman canım sen iyi isen hepimiz iyiyiz. Bu arada APOL Nerede.
AHH şu uyuz nişanlın Nerede bilmiyorum bebeğim. Az önce seni sudan çıkardığım da buradaydı sonra nereye kaybolduğunu bilmiyorum. Biz eve gidelim artık sizde şu üstünüze bir yıldız tozu serpin de kurusun kıyafetleriniz.Tamam hallederiz biz. Kızlar hadi yapalım şunu da eve gidelim APOL neden ortadan kayboldu bunu çok merak ediyorum. O uyuz kaçmıştır belki. Toprak vardır bir sebebi yapma artık. APOL neredeydin sen. Be ben sana şifacı çağırmaya gittim ama sen iyisin çok sevindim hayatım. Evet iyiyim ama şifacıya gerek yoktu zaten. Neden şuan iyisin ama ya bir şey olsaydı. Bana bir şey olsaydı kızlar üçlü yıldız çemberi ile beni kurtarabilirdi. Üçlü yıldız çemberi mi.. evet üçlü yıldız çemberi. O ne? Biz prensesin mühürlü yıldız muhafızlarıyız yani koruyucuları. Daha doğarken onun için mühürlü doğduk ve bu mühür sayesinde prensese bir şey olduğu zaman müdahale edip onu koruyup kurtarabiliriz. Ona mühürlü doğduk dediniz o nasıl oluyor. Üçümüzün ayaklarında kraliyet koruma mührü var ve her muhafız koruyacağı kişi ile aynı zaman diliminde ama ondan önce doğar. Anlıyorum ben bunları bilmiyordum bizde böyle değil bir şey olursa sarayın muhafızları ilgilenir. Bilmemeniz normal prensim bu bizim halkımıza özel sadece kendimize ait bir güç. Haklısınız kızlar. Bakabilir miyim mührünüze. Üçü de aynı anda ayaklarında ki mührü gösterdiler.
Harika bir şey bu kızlar.
Toprak: EE bitti mi muhabbetiniz bitti ise saraya dönelim artık kral Warner ve Kraliçe LENA merak edecekler.
Evet Sara madem iyisin sizi saraya bırakıp bende sarayıma gidip üzerime değiştireyim ailem bu akşam yemeği sizinle yiyecekmiş. Gitme madem onlar gelsin. Olmaz ailem özellikle uyardı önce gel beraber gideriz diye gitmez isem ayıp olur. Peki madem sen buradan git saray yakın hem toprak var o bizi götürür. Toprak hemen atlayarak evet bende zaten saraya gidip kral Warner ile görüşecektim. APOL ilk defa Hayır demeden sen nasıl istersen hayatım akşam yemekte görüşürüz dedi ve yanımdan ayrıldı.
Bir süre yürüdükten sonra eve geldik üzerime hafif bir şeyler giyip bahçeye toprağın yanına indim. Kızlar gelene kadar o yokken burada olanların ve bugünün hesabını almak istediği apaçık ortadaydı. Toprağı çok iyi tanıyorum ve bakışlarından bile konuya nereden gireceğini anlayabiliyorum ve evet işte başlıyoruz.Toprak: Sara seni anlayamıyorum bu adam da ne buldun da evlenme kararı aldın anlayamıyorum. Yoksa kral Warner-
Hayır toprak sana nasıl anlatsam bilemiyorum ama..
-Daha anlatacak kelimeyi bile bulamıyorsun bu nasıl iş bende bunu bilmiyorum.
APOL POLVERE Dİ STELLE NEL MİO CUORE Mİ SPİNGE AD ESSO (KALBİMDEKİ YILDIZ TOZLARI BENİ ONA İTİYOR) İşte tam anlamıyla APOL benim için bunu ifade ediyor toprak. Ben onu seviyorum hem de ilk görüşte sevdim onu.-O kalbindeki yıldız tozları bir tek benim için harekete geçmedi zaten. Onların seni bana itmesi için her şeyimi feda edebilirim.
Ne diyeceğimi bilmeyen gözlerle baktım toprağa o beni seviyordu hem de gerçekten ama ben nedensiz koşulsuz APOL’ e aşık olmuştum bir kere. Ne kadar birbirimize yabancı olduğumuz umurumda bile değildi.
-Sara ne düşünüyorsun?
Hiç sadece hiç.
-Yalan söylediğini hep açık etti o beni kendine hapseden gözlerin. Ama konumuz bu değil bugün olanlar bunları anlat bana belki bir anlam buluruz. Kızlar da geldi evet başla dinliyoruz seni.Evet toprak abi haklı başla bir yerden.
Melis zaten endişeliyim konuya nereden gireceğimi bilmiyorum. Gir artık bir yerden dedi kızgın bir sesle Victoria.Bugün o kıza şifa vermeye kendi isteğimle gitmedim. Nasıl yani? Dur bir dakika toprak kesme anlatayım. Sanki görünmez bir el beni o çocuğa itti. Tamam pişman değilim ama o çocuğa şifa verirken doğum lekem alev, alev yandı. Bir anlam veremiyorum Sara neden böyle bir şey oldu. Dur toprak daha bitmedi. Dahası da mı var? Evet hem de gittikçe akıl almaz bil hal alıyor. Anlat. Bugün denize atlayınca su sanki bedenimi sardı sarmaladı sanki su ile bir bütün olmuştum. Ama en önemlisi çocuğa şifa verirken alev , alev yanan doğum lekem suyun derinliklerine daldıkça soğuk bir karıncalanma oluştu vücudum bütününü buldu.
-Sara bu nasıl bir şey böyle hiç bir anlam veremiyorum.
Bende bir anlam veremiyorum küçücük bir doğum lekesi nasıl böyle hissettirir.
-Sara izin verirsen doğum lekene bir bakmak istiyorum senin için bir sorun olmaz ise.Biraz düşündüm toprak o asla kötü bir şey düşünmez di yıllardır tanıyorum onu karşı çıkmadım isteğine hafifçe kafamı aşağı yukarı sallayarak olumlu bir şekilde yanıtladım. Elbisemin omuzlarını indirerek Sırtımı hafifçe ona döndüm. İstediği şey için utancından başını öne eğmişti yavaşça yüzünü kaldırıp sırtıma baktı. İncitmekten korkarcasına sırtıma dokundu dördü bir sırtıma bakıyorlardı ama sükuta eşlik ediyordu dudakları en sonunda bu sessizliğin sebebini merak edip arkamı döndüm. Bakışları ifadesizce donup kalmıştı. Dördü de konuşmuyor beni iyice merak ettiriyorlardı.
Hey ne oldu konuşsanıza toprak, Victoria, AYNİS, Melis bir şey söyleyin lütfen.
Nefesim kesilmiş toprağın ağzından çıkacak tek bir kelimeyi beklerken toprak bir anda LOTUS dedi.İnstagram:maviates95
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS
ФэнтезиGeceyle gündüzün tam ortasında soğuk bir kış gününde bir prenses geldi dünyaya. Lakin sevgili prensesin kaderi yüzyıllar öncesinden belliydi. Kaderinde savaş kan ve ölüm vardı. Sara bu savaşın kehanet ile can bulmuş haliydi.