Sara bir anda derin bir nefes alarak kalkar. Etrafına baktığında berrak bir göl ve sislerin arkasındaki yedi dağ gözüne çarpar. Burası da neresi diye düşünürken etrafına bakınmaya başlar. Bu sırada etrafında bir ses yükselmeye başlar. Sara biraz sese kulak verip ne dediğini duymaya çalışır. PERS diyarına hoş geldin kraliçe...
Pers diyarı mı burası da neresi nasıl geldim ben buraya. Aynı sesi tekrar duymaya başlar. Burası ölülerin ülkesi kraliçe. Ama ben ölmedim ki yaşıyorum. Sen öldün kraliçe aramıza hoş geldin. Ben ölmedim diye haykırdı Sara ve bir anda sol tarafında kalbinin tam üzerindeki yarayı gördü. Daha sonra ise yaşadıkları bir anda beynine hücum etmeye başladı o gece olanları hatırladı. Sana söylemiştim kraliçe sen öldün bundan sonra evin burası. Sara ilk başlarda öldüğüne inanıp büyük bir çöküş yaşasa da daha sonra kendine gelip karnını tuttu bebeğini ve arkada bıraktığı sevdiklerini düşündü. Kendi kendine ben ölmüş olamam buna izin vermezler sevdiklerim beni bırakmaz diye bağırdı. Aynı ses tekrar konuşmaya başladı. Sen öldün kraliçe ölümüne bir an önce alışmaya bak ki her şey senin için daha kolay olsun. Sevdiklerim beni bırakmaz bende sevdiklerimi bırakmam ben ölmedim bunu kanıtlayacağım diyerek yüksek sesle haykırdı. Aynı ses tekrar sen öldün kraliçe kaderin bu ölümden kaçamazsın.
Toprak bütün düşüncelerinden sıyrılıp bulamadım sebebini bir türlü bulamıyorum. Sakin ol abi bu şekilde sinirle bir sonuca varamayız. O mavi ateşin sebebini bulamıyorum sakin de olamıyorum. Belki cadı bulabilir. Bana o cadıdan bahsetmeyin zaten sinirlerimi bozuyor sebebini de bulamıyor bulacağını da sanmıyorum. Tamam abi vazgeçtim nasıl istiyorsan öyle davran ben Freya'nın yanına gidiyorum.
Sen bana gelmeden ben sana geldim. Bir şey mi buldun yoksa? Belki, element bilgeleri ile mavi ateş hakkında fikir üretebiliyoruz. Toprak yerinden kalkarak ne buldunuz? dedi. Taşın büyüsünün etkisi ile kraliçe boyut değiştirirken elementini ve yıldız rengi ile güçlü bir büyü birleşimi oluşturduğunu düşünüyorlar. Olabilir mi acaba? HERA ile konuşalım dedi Toprak. Bir de şu çok bilgili kraliçe ve cadıyı da çağıralım dedi Freya. Olur çağıralım bakalım.
Hep beraber tanrıça HERA'NIN odasında toplandıktan sonra Freya bilgeler ile yaptıkları konuşmayı anlattılar. Şu an Whanos, AQUA ve Soil orada hala element kitaplarından bir şeyler bulabiliriz diye arıyorlardı. Birazdan gelirler ben önden gelip sizinle konuşmak istedim. Kraliçenin ve Tanrıçanın bir fikri olabilir diye düşündüm. Güneş ülkesinde ya da bunca yıllık ömrümde ilk defa karşılaştığım bir durum bu yüzden fikrim yok. Peki kraliçem sizin bir fikriniz ya da bilginiz oldu mu bu konu ile ilgili. Ben tahta çıktıktan birkaç ay sonra öldüm bu yüzden olmadı. Lütfen kraliçem karşımda oturup öldüm demeyin daha fazla kaldıramıyorum dedi Aynis. Bak güzel kızım ben hala ölüme bağlıyım tam yaşıyor sayılmam benimki sadece kehanetin oluşturduğu bir bölüm. REİNA hafifçe tebessüm ederek ayrıca Sara benden çok daha güçlü element üyelerine bağlı. Dolayısı ile her şeyi bilmem imkansız dedi. Kusura bakmayın Sara'nın bu hali hepimizi çok üzüyor en ufak bilgi işimize yarayabilir. Seni anlıyorum Aynis ve ona bu denli sevgiyle bağlı olmanıza çok seviniyorum. Tam o sırada diğer element üyeleri de geldi. Sizi bölüyoruz ama bilmeniz gereken bir şey daha var dedi AQUA. Yüzü o kadar endişeliydi ki olumsuz bir şey olduğu her halinden belli oluyordu. Kötü bir şey söyleme AQUA daha fazla kaldıramam dedi Aynis. WHANOS araya girerek ne kadar kötü bilmiyorum dedi. Herkes pür dikkat onu izlerken taş hakkında bir bilgi verdiler. Nasıl bir bilgi sizi bu kadar endişelendirmiş olabilir diye sordu HERA. Eğer taşın parıltısı 7 günden önce sönerse... Evet sönerse ne olacak diye sordu Toprak. SOİL yutkunmakta zorluk çekerek Kraliçe sonsuz yolculuğuna uğurlanacak dedi yüzünü yere eğerek. Ne dedin ne? diyerek SOİL'in üzerine yürüdü. HERA bağırarak dur muhafız dedi. Toprak bir anda nerede olduğunu hatırlayarak özür dilerim Tanrıçam dedi. Bir daha burada böyle davranmanızı istemiyorum. Peki efendim nasıl isterseniz diyerek başını önüne eğdi. Şimdi gidip Sara'ya bakalım o taşın parıltısının sönmemesi lazım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS
FantasíaGeceyle gündüzün tam ortasında soğuk bir kış gününde bir prenses geldi dünyaya. Lakin sevgili prensesin kaderi yüzyıllar öncesinden belliydi. Kaderinde savaş kan ve ölüm vardı. Sara bu savaşın kehanet ile can bulmuş haliydi.