Multimedya da: beşinci elementin oluşum anı var.
Baba, Sara'nın burada olduğuna emin misin? Bugün içeri girmelerinin üzerinden sekiz gün geçti neredeyse ama hala dışarıya çıkmadı. Ah benim salak oğlum Sara burada olmasa bu kalkan hala duruyor olur muydu? Belki de tanrıça HERA bizim girmemizi istemediği için yapmıştır. APOL, artık beni deli ediyorsun oğlum. Bu cadı kalkanı ve bu kadar güçlü bir kalkanı sadece HEXA yapabilir. Bu da demek oluyor ki Sara hala burada.
PANAS yanındaki muhafıza dönerek bana cadı MARET'İ çağırın dedi. Peki efendim diyerek muhafız cadıyı çağırmaya gitti. Bir süre sonra cadı yanına geldi. Beni neden çağırdınız? Seni neden mi çağırdım diyerek güldü. Daha sonra suratı bir anda değişerek gözleri öfke saçmaya başladı ayağa kalktı ve cadının boğazına yapıştı. Biz sekiz gündür neden hala güneş sarayına giremedik MARET. PANAS'IN eli hala boğazında olduğu için boğuk bir şekilde kesik, kesik cevap verdi MARET. E- efendim kalkan çok güç- güçlü hala kıramadım dedi. Demek öyle cadı hani sen bu büyüyü bozabilirdin dedi alay edercesine. Bozacağım efendim ama HEXA ne büyüsü yaptıysa daha onu bile çözemedik dedi. Sen kendine cadı mı diyorsun MARET. Sen sefil bir çocuktan başka bir şey değilsin. Keşke bugüne kadar HEXA'YA öfke kin besleyeceğine ona yaklaşıp birkaç büyü öğrenseydin. Belki bugün bir işe yarardın diyerek öfke ile bir köşeye fırlattı cadıyı.
---
Öncelikle hissetmelisin. Neyi? Oluşturacağın elementi Sara. Bunu nasıl yapacağım SYBIL. Hisset onu, rengini, şeklini boyutunu neye benzeyeceğini düşün. Kafanda yeni elementin nasıl bir şey olacağını hayal et. Peki sonra ne yapacağım SYBIL. Daha sonra ise bütün elementlere dokun zihninde sanki dört tane elin var ve sen her birisini avucunda tuttuğunu farz et. Daha sonra ise hepsini tek bir bütün haline getir. Yapabileceğimi sanmıyorum. Sana söylediklerimi yap biraz zorlanırsın canın yanar ama üstesinden gelirsin. Sara hafifçe kafasını sallayarak SYBIL'I onayladı.
Şimdi kapat gözlerini... Sara hafifçe gözlerini kapattı. SYBIL bir büyü yapıp geleceği gözünün önünde canlandırmaya başladı. Sara ilk önce oğlunun doğduğunu gördü çok mutluydu ama bir anda hayali yerle bir oldu. Çünkü APOL ve PANAS ondan oğlunu aldılar. Büyü içine çekmişti Sara'yı ve olanlar gerçek gibi geliyordu ona canı yanıyordu ne yaptığını fark etmiyordu. Hayalinde sürekli koşuyordu oğluna yetişmek için ama bir türlü yetişemiyordu. En sonunda kehanet taşını gördü oğlunu o soğuk taşa yatırmış gücü için öldürüyorlardı. SYBIL hayalinin içine girerek işte şimdi bir şeyler yapmalısın oğlunu onların elinden kurtarabilirsin. Geleceği biliyorsun gücünü toplamalısın Sara, hadi Sara yapabilirsin sana inanıyorum istemelisin sadece. Oğlun için kendin için ülken için hadi Sara hadi yapabilirsin.
Sara bir anda gözlerini kapattı ve zihninin derinliklerine indi. Gücünü toplayarak dört elementi bir arada hissetmeye başladı. İlk önce bütün kemikleri birbirine geçiyormuş gibi acı çekmeye başladı. Daha sonra ise vücudunda oluşan enerji akımı ile gücün varlığına şahit oldu. Bütün kıyafetleri yok olmuş yerine simgeler belirmişti. Sanki onu örten artık kıyafetleri değil de gücünün simgeleriydi. Ruhunu örtüyordu, simgeler içinde oluşan enerji ile beslenmeye başlamıştı. Gök gürlemeye şimşekler çakmaya başladı. Onu içine alan ateş sardı tüm bedenini. Onu yakması gerekirken aksine suyun ferahlığını hissediyordu. Toprak tüm heybetiyle içine çekiyordu onu. Elementler ile bir bütün oluşturdukça vücudundaki simgeler artıyordu. Gökyüzü yarılacak gibiydi adeta her yer en koyu siyaha bürünmüş sadece Sara güneş gibi parlıyordu Pers diyarında. Sonunda kendini iyice dikleştirerek ellerini kaldırdı ve dört elementin ona verdiği gücü hissederek zihninde ki beşinci elementi oluşturdu. Güç artık bedeninde hissediliyor ve kendini gücü ile bir bütün olarak tamamlıyordu. Büyü tamamlandığında her yer normale dönmüştü ama Sara harcadığı güç ile güçsüz düşerek bayılmıştı. SYBIL olacakları bildiği için onu sarayına götürdü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS
FantasyGeceyle gündüzün tam ortasında soğuk bir kış gününde bir prenses geldi dünyaya. Lakin sevgili prensesin kaderi yüzyıllar öncesinden belliydi. Kaderinde savaş kan ve ölüm vardı. Sara bu savaşın kehanet ile can bulmuş haliydi.