Herkes sabahı sabah etmiş gözlerine bir gram uyku girmemişti. Sara öğrendikleri karşısında huzursuz bekleyişteydi.
Muhafızlar ise gece konuşulanları merak ediyor Sara için endişelilerdi.
Tanrıça ve Mithra ise olaylardan uzak duruyorlardı. Karmaşık bir durumun içindelerdi ve bunu kimseye fark ettirmeden halletmek istiyorlardı.
Bir taraftan Apol ve Maret içeriye girmenin yollarını deniyorlardı. Ama Maret'in planı sanıldığının aksine çok farklıydı.
Aşık olduğu adam sadece onun olmalıydı hem kalben hem bedenen. Çünkü biliyordu bedeni onunlaydı ve bundan zevk aldığı her halinden belliydi.
Ama kalbi hala Sara'nın adını sayıklıyordu. Onunla aynı yataktayken bile Sara diye sayıklaması gün geçtikçe çıldırtacak hale gelmişti.
Ona dokunurken bedeninde Sara'yı düşlüyor olması içinde önlenemez bir nefret biriktiriyordu. Bu yüzden amacı içeri girip Sara'yı almak değil onu öldürmekti.
Bunu yapmak hem büyük bir zevk hem de kazanacağı ödüle giden bir zaferdi. Apol için her şeyi yapabileceğini bu planı yaparken fark etmişti.
Kadim aşk büyüleri yaparak sahte bir aşka bile razıydı Apol için. Sahte olurdu belki ama sonsuza dek yanında tutardı.
Artık gözü Panas'ı bile görmez olmuştu. Sara'yı öldürdüğünde ona yapabilecekleri umurunda bile değildi. O sadece Apol'ü istiyordu.
Bu yüzden büyük ve gizli bir araştırma bile yapmıştı. Sara'nın ölüsü bile hayal edemeyeceği bir güç verecekti Panas'a. İstediğini elde edebileceği için rahat, rahat öldürebilirdi onu.
Kalbine gidecek zehirli bir cadı oku yeterdi ondan sonsuza dek kurtulmaya.
Sonunda içeri girmenin de bir yolunu bulmuştu. Büyü kalkanının zayıfladığı bir süre vardı. Bu da Maret'in içeriye girmesine yeter de artardı.
Tam gün batıp ay doğarken değişim anında yaptığı büyü ile içeriye girip o karışıklıkta bitirecekti işini.
Her şey hazır sevgilim Sara'yı bugün oradan alabileceğiz. Panas da sen de güce kavuşacaksınız.
Apol'ün gözleri ışıldamaya başlamıştı. Ne kadar artık onu sevmediğine ikna etmeye çalışsa da kendini içten içe hala onu istiyordu, tenini özlüyordu. Onunla geçen gecelerini arıyor doyumsuz kokusuna ulaşmaya çalışıyordu.
Onun istediği sadece gücü değil aşık olduğu kadına kavuşmaktı. Maret de bunun farkındaydı ve nefreti daha da büyüyordu.
Sevindin sevgilim ama daha akşama çok var. Gün hala bizim. Her şey hazır olduğuna göre eğlenmek için bolca vaktimiz olacak.
Apol içinde oluşan heyecan ile önünde duran kadını belinden kavradığı gibi kendine çekerek dudaklarına yapıştı.
Öpüyor okşuyor Maret'in ve kendi isteklerini karşılıyordu. Sen harika bir kadınsın Maret sana bayılıyorum. Beni adeta çıldırtıyorsun.
Sen beni nasıl çıldırttığını bir bilsen sevgilim. Hele ki vaktimizi konuşarak harcadığında daha da çıldırıyorum diyerek sert bir şekilde yatağa iterek üstüne çıktı.
Vahşi sevgilim işte senin bu yönünü seviyorum diyerek Maret'i döndürüp üste çıktı. Şimdi rolleri değişip zevk alma zamanıydı.
Çünkü Apol'e göre bu son maceraydı. Sonunda asıl beklediği kadına kavuşacak geceyi onunla beraber geçirecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS
FantasyGeceyle gündüzün tam ortasında soğuk bir kış gününde bir prenses geldi dünyaya. Lakin sevgili prensesin kaderi yüzyıllar öncesinden belliydi. Kaderinde savaş kan ve ölüm vardı. Sara bu savaşın kehanet ile can bulmuş haliydi.