ASGARD

111 3 0
                                    

Toprak da dahil olmak üzere odadaki herkesin surat ifadeleri değişmiş duyduğunu kavramaya çalışıyorlardı. Ama Toprak dayanamayarak ölümün sırrını bilen birisini öldüremezler mi? diye sordu.

Bak Sara yeterince aklımız karıştı ne oluyor bize doğru düzgün anlat şunu diyerek Toprak Sara'ya baktı.

Anlatayım benim buraya gelme sebebim ile aynı diyerek başladı Sara. Herkes sessiz bir şekilde Sara'nın anlattıklarını dinlemeye başladı.

Yedi sınavdan geçtim. Hepsi de kendince de benim için de çok zorlu sınavlardı. Bazı sınavları sizin desteğinizle bana verdiğiniz sevgi ve güç sayesinde geçtim. Tabi bir de oğlum benimle konuştu ve onun gücü de beni ayakta tuttu.

Nasıl yani? diyerek Victoria şaşkın bakışlarını Sara'ya dikti.

Onu sonra anlatırım şimdi daha önemli bir konu var dinleyin. Herkes tekrar dinlemeye devam edince Sara da anlatmaya başladı. Son sınava geçmek için ölümün bilgesi Arkadyus'un sınavını geçmem gerekiyormuş. Sıra Arkadyus'a gelince çok zorlandım kaybediyordum. Hem ben hem de oğlum acı çekiyorduk emin olun daha önce böyle bir acı ne hissettim ne de hissedene şahit oldum. Kemiklerim her zerrem acıdan kıvranıyordum. Sonra bir anda ağzımdan benim isteğim dışında anlamını dahi bilmediğim sözler dökülmeye başladı. Ne olduğunu anlayamadım ama bir anda bütün acı durdu her şey yerine oturdu sınavın ilk başına geriye döndüm. Ölüm bilgesi dahi onun büyüsünü nasıl bozduğumu anlayamadı. Benim anlayamadığım o cümleler meğerse ölümün sırrıymış. Bu sayede son sınava geçebilmişim ki ilk kez son sınava kadar gelen ölümün sırrını alabilen ben olmuşum. O vadiden ilk çıkan kişiyim. Ve SYBIL'IN anlattığına ölümün sırrını bilen kişiyi öldüremezlermiş.

Toprağın ve muhafızların duydukları ile neşesi yerine gelmişti ama Sara'nın bir anda yüzü düştü. Bunu fark eden Toprak ama bir yolu var değil mi? diye sordu. Anlıyordu Sara'nın bir bakışından ne hissettiğini ne düşündüğünü doğduğundan bu yana yanındaydı hissettiklerini anlayabiliyordu Toprak.

Sessizce kafa salladı Sara evet anlamında. Victoria yanına oturarak elini tuttu ve anlatmadığın bir şey var değil mi? diye sordu. Evet var, yarın taç takma töreninde bana takacakları taşın üzerinde beş elementi simgelemek için beş tane taş var dedi. Whanos evet ama bunun ne ilgisi var ki konumuz ile diye sordu. Çünkü beni o taşlardan yapılan bir büyü ile öldürebilirler dedi Sara zorla yutkunarak.

Tacı yok ederiz dedi AYNİS yerinden fırlayarak.

Tacı yok edemeyiz dedi SOİL. Ne yani Sara'yı göz göre, göre öldürmelerine izin mi verelim dedi Melis.

Durun bir saniye dedi Sara. Herkes ona bakarken o tacı yok edemeyiz o taç beşinci elementin simgesi olarak yapıldı. Eğer o tacı takmazsam isyan olur ve güç sahibine geri döner. Tabi ki bu sayede ERİS ve FREYA amaçlarına ulaşır dedi. Ben o tacı takacağım.

Sen deli misin? diyerek Toprak Sara'ya çıkıştı. O tacın yok edilmemesi demek ölümüne davetiye demek. Zaten gün geçtikçe yeni düşmanların ortaya çıkıyor. Seni korumakta zorlanıyoruz sende ölüme yürüyorsun.

Haklısın belki söylediğim çok saçma gelecek ama ben o tacı takacağım. Tam Toprak konuşacakken Sara susturdu ve sözümü kesme diyerek devam etti. Bundan kurtulmanın isyan çıkarmadan halletmenin daha kolay bir yolu var. SYBIL gelmeden önlem amaçlı onu da söyledi.

Maşallah bu SYBIL da her şeye bir önlem düşünmüş dedi Toprak. Victoria abisine bakarak abi bir sus da anlatsın önce diyerek abisini susturdu. Sonra Sara'ya bakarak sen anlat abime bakma dedi.

SYBIL bunun çok kolay bir büyü ile çözümü olduğunu söyledi. Başta bende çok şaşırdım ama sadece taca sahibine sadakat büyüsü yapılırsa kimse taşların sırrını öğrenmeden halletmiş olacağız dedi.

KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin