KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS

WESTER

Sara sabaha kadar uyumadan gün sökene dek oturmuş kendini toparlamaya çalışmıştı. Kahinin söyledikleri aklını karıştırmış ne düşüneceğini ne yapacağını bilmiyordu.

Sonunda ne yapması gerektiğine karar vererek ayağa kalktı. Ne yapmam gerektiği apaçık ortada Ragu'nun da söylediği gibi bunu kimse bilmeyecek. Oğlumun kaderi benim ellerimde ise oğluma el olacağım. Onun için kendi ruhumu feda etmem gerekiyorsa feda edeceğim.

Ben bugünden sonra bir Kraliçeden çok bir anneyim. Annesine ihtiyacı olan oğluna yardım edecek bir anne. Senin için her şeyi yaparım oğlum her şeyi.

---

Sara kahvaltıya indiğinde kendini toparlamıştı. Kimse bir şey anlamasın diye normal davranmaya çalışıyordu. Bütün gününü sessiz bir şekilde geçirdi.

Akşam yemekten sonra Kraliçe Carol yanına gelerek her şey hazır dedi.

Efendim Kraliçe sizi duymadım.

Her şey hazır Kraliçe Sara bu akşam için bütün hazırlıklar tamam. Sadece ikimiz mi olacağız yoksa muhafızlarından biri de sana eşlik edecek mi?

Hayır onlar öğrenir ise gitmemem için elimden geleni yaparlar. Yalnız gitmeniz doğru mu? Kraliçe

Belki doğru değildir ama oraya gitmek istiyorum. Hem eğer dediğiniz gibi ise o ormanda zorlanacak bir şey yaşamalarını istemem.

Sizi anlıyorum peki o zaman herkes yattıktan sonra sizi sarayın bahçesinde bekliyor olacağım.

---

Gece herkes yattıktan sonra Carol söz verdiği gibi bahçede gizlenip Sara'nın gelmesini bekledi. Bir süre sonra da Sara kimseye görünmeden bahçeye inmenin bir yolunu buldu.

Lakin Carol ortada görünmüyordu. Sara sözünü tutmadığını düşünerek içeriye girmeyi düşündü. Çünkü biliyordu yalnız gidemezdi.

İçeriye gireceği sırada birinin kendisine seslendiğini duydu. Etrafına biraz daha bakındığında Carol'ü gördü.

Sara buradayım buraya gel diye seslendi Carol. Sara yavaşça yanına giderek; bir an gelmediğini düşündüm dedi.

Biz sözümüzü tutarız Sara. Ama hala sana bir şey olacak diye çok korkuyorum.

Sana korkma demek isterdim Carol ama kendim de korkuyorken yalan söyleyemem.

Sara bırak bu inadı hiç girmeyelim o ormana niye bu ısrarın. Gitmek zorundayım Carol orada halletmem gereken önemli bir işim var.

Bir ejderha ile nasıl bir işin olabilir onu merak ediyorum.

O ejderha bana bir iyilik yaptı şimdi bende iyiliğini karşılıksız bırakmayacağım.

Seni anlamıyorum Sara gerçekten.

Lütfen Kraliçe Carol gidelim. Hem biraz daha oyalanacak olursak Toprak gece, gece bizi görecek.

Toprak da kim?

Benim muhafızlarımdan. O kadar çok muhafızın var ki Sara artık kim hangisiydi unutuyorum.

Sara'nın cevap vermesine kalmadan at arabası geldi.

Carol Sara'nın binmesine yardım ederken giren sancı ile Sara'nın dudaklarından ah diye bir acı nidası döküldü.

İyi misin? Sara. Doğum mu başladı.

Hayır Carol daha doğuma var sadece küçük bir sancıydı. Lütfen Sara bu gece doğurmaya kalkma.