DÖRDÜNCÜ SINAV (YALNIZLIK)

78 3 0
                                    

Artık eminim sen o'sun.

DÖRDÜNCÜ SINAV (YALNIZLIK)

Anka efendisi şaşkın bir şekilde onu izliyordu. Yanıldım dedi. Ne için yanıldınız efendim diye sordu BASSAN. Anka efendisi kendini toplayarak güçlü sanmıştım kraliçeyi ama baksana KİARA onun gücünü yendi. İnançsızlık vadisinin etkisinde ve Bilge KİARA'NIN yaklaşımı sayesinde güçsüzlüğü kendisini göstermiş olabilir efendim dedi BASSAN. Olabilir BASSAN ama ben kendime kızıyorum onu gözümde çok büyütmüşüm diye. Siz sevginin gücü ile her şeyi başarabileceğini sandınız efendim ama zor anında karşısından gelen şefkat onu ele geçirdi.

---

Sara sessiz bir şekilde olanları düşünmeye başladı. Bilgenin söyledikleri bir şimşek gibi düşmüştü aklına sürekli söylediği cümle dönüyordu beyninin içinde. Ben bilge KİARA İnançsızlık vadisindesin. Sara bir anda ayağa kalkarak ben sizi bulacağıma olan inancımı kaybetmiştim. Haklısın olması gereken o çünkü ben inançsızlık bilgesiyim burası da inançsızlık vadisi.

Bilge KİARA Sara'ya sesleniyordu ama duymuyordu hiçbir şekilde. En sonunda ona dokunarak kraliçe Sara beni duyuyor musun? diye sordu. Sara bir anda irkilerek kendisine geldi ve yaptığı hatayı fark etti. Duyuyorum bilge KİARA. Verdiğin karara emin misin kraliçe burada kalmak mı istiyorsun? Hayır burada kalmak istemiyorum ben diğer sınava geçmek istiyorum son kararım diye kendinden emin bir şekilde cevap verdi. Bilge KİARA gülümseyerek tebrikler sınavı geçtin bir sonraki sınava geçebilirsin Kraliçe Sara başarılar dilerim sana. Sara tam giderken bilge arkasından konuşarak onu durdurdu.

Unutma kraliçe hiçbir zorluk seni yıldırmasın bu yolun sonunda mutlu olmak senin elinde başarabilirsin bebeğin için dedi. Sara bilgeye dönerek gülümsedi başaracağım bebeğim ve beni bekleyen ailem için onların bana olan inancı ve sevgisi için diyerek oradan ayrıldı.

Anka efendisi olanları izlerken bir an konuşamamış ne diyeceğini bilemiyordu. Tam vazgeçtiği inancını yitirdiği anda Sara çok farklı bir çıkış yaparak onu şaşırtmayı başarmıştı. Belki de çok çabuk karar verdim dedi. Efendim diye sordu BASSAN. Yok bir şey BASSAN baksana kraliçe sınavı geçti biraz sonra YALNIZLIK vadisine girecek. O zamana kadar bana bilge KİARA'YI çağır ve sen ortadan kaybol dedi. Peki efendim siz bilirsiniz diyerek bilgeyi çağırmak için oradan ayrıldı.

Bir süre sonra bilge KİARA Anka efendisinin yanına geldi. Buyurun efendim beni çağırmışsınız. Evet bilge bana vadide olanları açıklar mısın? Ne bilmek istiyorsunuz efendim. Yağmur yağmayan ve asla yağmayacak olan vadiye nasıl yağmur yağdı senin sorumluluğunda olduğu için sana sormak istedim. Evet efendim ama benim yağmur ile bir alakam yok bende sizin yaptığınızı düşünmüştüm ama sonra fikrim değişti. Neden değişti fikrin buraya çağırdığım için mi? Hayır efendim hissettim olanları ve olacakları. Hediyen ne olduğunu anladığın için miydi? Evet efendim hak ediyor ama bir an için yanıldım sandım. Anka efendisi merak içinde konuşmasını dinlerken neden? dedi. Kalmak istediğinde yanıldığımı sandım ama sonra çok tuhaf bir şekilde hayır dedi ve sınavı geçti. Sonra fark ettim ki sandığımdan da güçlü.

---

Sara bir süre dinlendikten sonra yeni sınavı için yalnızlık vadisine girdi. Burada onu neyin beklediğini bilmiyordu. Yalnızlık hissinin ona neler yaptırabileceğini bilmiyordu. Bir süre başına gelecekleri bilmeden devam etti. Bir ağaca yaslanmış olacakları anlamaya çalışırken Victoria'nın sesini duydu. Hadi Sara seni bekliyoruz daha gelmeyecek misin? diye sordu tuhaf bir ses tonuyla. Etrafına baktığında Victoria, Aynis, Melis, Toprak, AQUA, Freya, Soil ve Whanos hep beraber toplanmış onu bekliyorlardı. Her zamankinden tuhaf bir şekilde suratları asık sanki bir problem varmış gibi duruyordu. Sara onları gördüğü anda büyüye kapılmış her şeyi normal bir şekilde düşünmeye başlamıştı. Onun için yıldız ülkesinde geçirdikleri herhangi günden biriydi. Yanlarına giderek bir sorun mu var yüzünüz çok asık dedi. Çünkü hepsini tanıyordu seviyordu onlar her zaman gülen neşeli insanlardı Whanos dışında. Ama o bile bugün daha bir sinirli ve suratsızdı. Hiçbir şey yok sadece gitmek için seni bekliyoruz. Nereye gidiyoruz ki? Sahile gideceğiz biraz eğlenmek için hani sende gelmek istemiştin ya unuttun mu dedi Victoria kinayeli bir biçimde. Sara aklından çıkmış olacağını düşünerek yok bir an bugün olduğunu unuttum dedi. Yürüyerek mi gideceğiz? diye sordu Sara. Evet prenses biraz yürüyüş yapmak istedi dedi Freya. Sara bir an aldığı tepkiye şaşırsa da Freya hep sert biriydi diye düşündü. Tamam o zaman diyerek onlar ile beraber yürümeye başladı. Bir ara arkada kaldığında kimse onu umursamamış beklemeden gidiyordu. Hamileliği nedeni ile en yavaş zamanlarıydı. Biraz daha yaklaştığında onu bekleyen arkadaşlarını gördü. Beni bekliyorlar diye sevinmişti ama yaklaştıkça konuşmalarını duyuyordu. Aman ya nerede kaldı prenses hazretleri dedi Victoria. Aman her zamanki hali ama beklemek zorundayız işte dedi Melis. Soil o neşesi ve tatlılığına hayran olduğu adam ee kızlar o prenses demişti. Sara duyduklarına ne tepki vereceğini bilmiyordu. O sırada Toprak konuşmaya başladı. Beklemek zorundasınız size bir şey olsa kimsenin umurunda olmaz ama ona bir şey olursa hepimizi öldürürler dedi. Sara bir anda duydukları ile nefesinin kesildiğini sandı. Yıllarca onu sevdiğini söylemese de her hareketiyle imalarıyla hissettiren adamın ağzından çıkan kelimeler onu öldürüyordu resmen. AQUA keşke hiç onu peşimize takmasaydık niye söylediniz ki dedi. Whanos ee kızım onun emrinde çalışıyoruz söylemeden çık da olanları gör dedi. Sara arkasından konuşulanları duymamak için sanki yeni geliyormuş gibi suratına yerleştirdiği gülümseme ile beklettim hamilelik işte dedi.

KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin