Multimedya da: Prenses Karen var...
Panas hışımla Maret'in boynuna sarılıp duvara yapıştırdı. Elleri hala boğazındaydı öldürmek istercesine sıkıyordu.
Ne dedin sen? Sara'nın yanında kim var diye hiddetle bağırdı.
Maret ise artık nefes alamayacak durumdaydı. Apol ise Mareti babasının elinden kurtarmaya çalışıyordu. Lakin Panas ne dediyse duymuyor onu öldürmeye çalışıyordu.
Apol en sonunda baba dur o ölürse bizi buzlar ülkesine kim sokacak Sara'ya nasıl ulaşacaksın dedi.
Panas sanki bir anda sihirli cümleler tekrarlanmış gibi Maret'i bıraktı. Maret ise güçsüz bedenini ayakta tutamayarak yere düşmüştü. Apol'e dönerek toparla şunu daha ona ihtiyacım var dedi.
Apol hemen Maret'in yanına oturarak ona su vererek nasıl olduğunu kontrol etmeye başladı. İyi misin? Maret.
Maret kafasını kaldırdığında Apol'ün kendisi ile ilgilendiğini fark etti. Ona nasıl olduğunu sormuştu ve bunu yapan ilk kişiydi. Kimse sevmezdi Maret'i bu yüzden yanında kimse de olmazdı.
Zorlanarak da olsa iyiyim baban az kalsın öldürüyordu dedi. Beni kurtardığın için sağ ol.
Böyle bir şeyi babama söylemen doğru değildi Maret. Ben olmasaydım seni kesin öldürürdü. Biliyorum bugün bir kez daha beni kolaylıkla öldürebileceğini gördüm ama saklayamazdım bunu Panastan.
Gerçekten Sara'nın yanında mı? Mithra.
Yanında olmasa yerini öğrenemezdim hem gördün bu hayatımı tehlikeye atmak demek yalan söyleyemem.
Ama bu nasıl olabilir? Maret. Kız kardeşim nasıl onunla bir buzlar ülkesine gidebilir.
Bu soruyu kendi içinizde çözmeniz gerekiyor. Belki de Mithra Sara'yı sizden daha çok seviyor olabilir.
Apol, Mare'in söylediği karşısında sessiz kaldı. Çünkü biliyordu Mithra'ya hak ettiği ilgiyi bugüne kadar sadece annesi ve Sara göstermiş onu sevmişlerdi. Kendisi ve babası onu cadı soyundan olmadıkları için dışlamış ve bu plan için uzun süre hazırlık yapmışlardı.
Apol aslında söylemem gereken bir şey daha var.Apol transtan çıkmış gibi Maret'e bakarak, daha ne olabilir ki?
Maret cümlelerini özenle seçmeye çalışarak Tanrıça Hestia... diyerek sustu.
Annem mi? Apol bugün duydukları ile adeta şoka giriyordu. O da mı buzlar ülkesinde diye gözlerini daha da açarak sormuştu. Duyduklarına inanamıyordu Mithra orada ise annesi de oraya gitmiş olabilirdi.
Hayır ama dün beraber geldiler daha sonra da bugün hep beraber gökyüzüne yükseldiler. Daha sonra da ben size yerlerini söylemeden bir süre önce Güneş Tanrısı, Tanrıça Hestia'yı uğurluyordu. Mithra geri dönmediğinde anlamıştım onlar ile kaldığını.
Babam geliyor sus bunu asla öğrenmeyecek yoksa kıyamet kopar. Maret hafifçe kafasını sallayarak onayladı.
Cadı toparlandığına göre hazırlığınızı yapın askerleri toplayın yarın gün ışığı ile birlikte anahtarımı almaya gidiyoruz.
Ama baba nasıl gideceğiz oraya biliyorsun ki gitsek bile ülkeye kabul edilmeyiz.
Panas tiksinerek Maret'e bakarak bu cadı ne işe yarıyor. Yerlerini bulmayı nasıl akıl ettiyse bizi içeri sokmanın da bir yolunu bulacak. Yeterince net bir şekilde anlattım galiba.
İkisi birlikte evet anlamında kafasını salladılar.
Madem anladınız sen benimle gel Apol seninle biraz konuşacağız. Peki baba geliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRALİÇENİN KEHANETİ LOTUS
FantasyGeceyle gündüzün tam ortasında soğuk bir kış gününde bir prenses geldi dünyaya. Lakin sevgili prensesin kaderi yüzyıllar öncesinden belliydi. Kaderinde savaş kan ve ölüm vardı. Sara bu savaşın kehanet ile can bulmuş haliydi.