•3

13.5K 302 76
                                    

Iyi okumalar..

~Yuna
Işte heyecandan tırnaklarımı kemirmeye başladığımı görüp beni azarlayan Wona'yı takmayıp arabadan ineceğim sırada kapımı açan Hoseok ile iki saniyelik durkasamadan sonra gözlerimi onun giydiği şık takım elbisesinden ayırıp önünde durup teşekkür ettim. Önünde öylece dikilirken onun ne kadar yakışıklı ve sexy biri olduğunu tekrar geçirdim aklımdan. Eğer o gece ısrar etseydi onunla birlikte olmayı düşünebilirdim..

Müdürün oldukça yüksek miktar ödediği balo salonuna girince herkes üçer dörder gruplar halinde masaların etrafına dizilmişti. Çok kalabalıktı burası yada salon küçüktü çünkü buradan bakınca boş maza görmek oldukça zordu.
Hoseok'u, yanımda dikilen Wona ve beni çağırması ile onun olduğu tarafa yürüdük. Wona'nin sorduğu soruya cevap verip Hoseok un olduğu yere bakar bakmaz dona kaldım Wona 'nin beni dürtüp küçük bir kıkırdamasi ile ona öldürücü bakışlar attım , Jungkook ile ilgili duygularımı baştan beri biliyordu. Tabi zorla ona açılmam için sürüklediği zamanları da hala aklımda.
Masaya gelmeden içimden sakinleşmek için her yola başvurmuştum biraz ise yaradı sayılırdı.

Saçlarını iki yana ayırmış, hafif dalgalı ve yüzüne olduğunda daha cok yakışan önüne düşen birkaç saç tutamını kenara itmemek için zor duruyordum yada kendimi kandırmıyim şuan tek derdim onun yuzune doyana kadar dokunmak olduğu açıktı. Hoseok'un bula bula bu masayı bulması da ayrı bi konuydu...

Yaklaşık yarim saattir aynı masadaydım onunla,
Sanırım aynı ortamda kalmamızın rekoru buydu. Masaya geldiğimizden beri küçük birer kafa selamını ben ve Wona'ya bahşedip Hoseok ile birlikte ortaklık yapacakları şirket ile ilgili konuşuyorlardı.

Oldukça zengindi Jungkook, Hoseok da öyle olunce okul bitince ortaklık yapma hayalleri vardı ve gerçek olması için engel kalmamıştı onlar için. Ben kafamı oturduğum sandalyede kucağıma bıraktığım ellerim ile masa örtüsü ile uğraşırken bi anda kalbimi ağzıma getirip geri yerine getiren ses ile kafamı kimden geldiğini iyi bildiğim kişiye çevirdim. Ben bakar bakmaz sanırım boş bakışlarıma karşı bir daha sordu demin sorduğunu

Jk: "Diyorum ki Hoseok senin işini yapmak istemediğini söyledi, o kadar okuyup neden işini yapmicaksın ki?"

beni etkileyen sesinin etkisinden çıkar çıkmaz cevap verdim , cevabımı dikkatle bekleyen sevdiğim meliğime.

Yn: B-Bilmem... yani bilmiyorum yapmak istemiyorum sadece bu meslek olduğu için değil. Y-yani tam emin değilim. Ama yapmak da istemiyoru-

Lânet olsun ki ne kadar saçmaladığımi ve heyecandan kekeledigimi anlayan Wona'nın
Kolumu görünmeyecek şekilde sıktığında nihayet susmuştum. Jungkook kafa sallayıp Hoseok ile konuşmasına geri döndü. Ne var ki hep bana baksan da gözümü  harika yüz hatlarından ayırmadan doya doya baksam sana.

Müzik dam dozunda herkes eğlenirken Hoseok ve Jungkook etrafı izlerken Wona sütyenninin kopcasının koptuğunu kulagima fısıldaması ile tuvalete gitmek için ayarladığımız sırada Hoseok konuştu.

Hs: Neye gidiyorsunuz?

Wn: işimiz var abi gelicez hemen.

Hs: ne işiymiş o Wona hanım?

Neden sorgulayası tutmuştu ki , illa tuvalete sütyen düzeltmeye gidiyoruz diye diye bağırmak mı gerekiyor Wona cevap vermeden yürüyünce bende arkadasindan koşturdum.

Tuvalete girince Wona bi anda içeri çekti beni parlak taşlar ile süslenmiş kapıdan. Arkasına dönüp sutyenini takmaya girişiyordum ki Wona beni önüne çekip konuşmaya başladı

Wn: "Ne zman ona açılmayı düşünüyorsun acaba" diye cırlayınca kafama dank etti ve bu konuyu nasıl unuttum diye yakındım ama nedense Wona bunu hatırlatınca dünki cesaretimin yerli yerinde olduğunu anladım ki bu gülümsememe neden oldu . Wona salak salak güldüğümü görünce düştük

Wn: kime diyorum ben acaba ? Bugün ona açılmassan seni onun koynuna atarım yeter artık bitir şu işi!

Dediğimin onaylayınca masaya gittik. Wona'nın kaş göz yapmasıyla geçen 20 dakikada benim ter doktugum beli olmuyor muydu. Belkide o hiç bilmemeliydi bunu..

~

Klasik kep töreni bitmiş . Müdürün birkaç zırvalamasından sonra herkes dağılmaya başlamıştı ve ne yapıp edip Wona benim Jungkook un arabası ile gitmemi sağlamıştı çünkü ona salonda açılmamıştim bu çok zordu..

Ben ellerim kucağımda heyecandan yanlış birşey yapmamak için sabit bir şekilde önüme bakıyorken bi anda arabanın kuytu bir yerde durması ile soluma döndüm Jungkook'un alamadığım bi şekilde üstüme eğilmesi ile nefesimi tuttum ve ne olacağını beklemeye başladım. Kokusu beni benden alıyordu. Kalbim Bi yana bedenim onun için yanıyordu beni kulağımın dibindeki nefes alışverişi bile mest ediyordu sahi neden bu kadar yakındı ve ne yapmaya çalışıyordu. düşüncelerimi bozan sesi ile kafamı biraz daha kaldırmaya çalıştım umarım beni öper diye yalvarıyordum içimden.

Jk- "yol boyunca kemerini takmadığina inanamıyorum yuna hiç fark etmedim bende"

Der demez kemerimi bağlayıp geri yaslandı koltuğuna. Bacaklarımı aralamış bi kolu direksiyonda yeşil ışığı beklerken arada boşta olan kolu ile elini tişörtünün içine sokup kaşıma hareketi yapıyordu. Utansamda bunu sormak istemiştim.

Wn: "Ş-şey Jungkook bir sorun mu var, karnın mı ağrıyor?"

Demem ile beni yan profilini izlemekten yoksun bırakıp bi çift kahverengi gözlerini yüzüme diktip

Jk:" yok. önemli birşey değil sadece bunu yapmak hoşuma gidiyor, sanırım çocukluktan gelme birşey" diyil tavşanı andıran dişleri ile küçük bir gülücük yolladı. Ona her geçen gün daha fazla aşık olmak normal miydi..

O bunları söyledikten sonra sanırım lise son sınıf iken onu öğle arası görüp peşinden gitme kararı almıştım. Okulun kullanılmayan en alt katına doğru gidiyordu. Ne yaptığını hep merak ediyordum çünkü oraya günde üç yada dört defa  giderdi olamayan ders zamanında.

Araladığı kapıdan içeri girip üstünü soymuştu, benim elim ayağım titrerken pekde iyi birşey yaptığı sayılmazdı. Sadece tişörtünü çıkarmasının nedenini anlamamıştım ne var sanki tüm vücudunu görmemi sağlasaydın..

Geldiği oda yaralanan olursa pansuman yapılan yerdi. Jungkook un bi sorunu olduğunu sanmıyordum yara almış yada hasta da değildi ama her buraya gelirdi. Çıkardığı tişörtü ile gıcırdayan sedyeye uzanıp elini karnının altına koyup ileri geri hareket etmesiyle dona kaldım , ne yaptığıni göremiyordum sadece kaslı kolunun ileri geri gittiğini anlayabiliyordum gıcırdayan sedye ile.

Işte o günde ne kadar yanlış anlaşmamda nedenini o günden 1 hafta sonra yavaş yavaş anlıyordum. O gün okulda yapılmaması gereken birşey yapıyor sanıyordum yani kendini tatmin ediyor sanıyordum ki aslında onun hergün yaptığını karnını okşama gibi bir alışkanlığı olduğunu fark ettim. Alışkanlıkları bile beni benden alıyordu..

Onun evinin önünde durmamız ile şaşırdım önce beni bırakması gerekmiyor muydu ? Konuşması ile ona döndüm.

Jk: sana sormadım kusura bakma ama bana yemek hazırlayabilir misin, hazır yemekler yemekten bıktım artık diyip gülmüştü.

Bunu demesiyle kalbim kendi kendine bi maraton yarışına çıkmış gibiydi. Ne demeliydim ağır kız havaları mi takınsaydım yoksa neden yakın olmadığım  bir erkeğin evine tek başıma gireyim ki diye cırlasamıydim? Ahh neyse!

Wn:" Tamam olur hazırlarım"
diyip gülümsedim.
Belkide bu ona açılmam için güzel bir zamandı..

BAD WIFE - JJK  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin