Öylece aynı pozisyonda durduğum ve kokusunu doyasıya içime aldığım adamdan ayrılıp gözlerimi kahveliklerine kenetledim.
"Gerçek misin Jungkook? Bu bir rüya değil mi, burada mısın gerçekten. Yanımda mısın?"
Ağlamaktan kızaran yüzümu umursamadan gelecek olan cevabı bekledim.
Gerçekten bunun bir rüya olduğunu biliyordum artık fakat ondan da duymak ıstiyordum..
Gözlerini benden ayırmadan kısık ve kalın sesini bahşetmişti.
"Evet bebeğim, bu olanların yanlışlığı kadar gerçeğim.
Seni istediğim zman görmek istediğimi söylemiştim ve seni tekrar geri almak için elimde geleni yapacağım."
Ahh bu kötüydü işte. Herşeyden sonra nasıl eskisi gibi olurdu Herşey.
Bu ne kadar imkansızdı bilmiyordum, ne istediğimi de bilmiyordum.
Şuan Hoseok nerede hiç-bir fikre sahip değildim fakat onun yokluğunda nasıl Jungkook ile şuan aynı yatakta oturup eski hatalara bir açıklık getirmeye çalışıyorduk bilmiyordum.
En son Hoseok ile bardan çıkacakken bize gelen Jungkook'u hatırlıyordum. Sonra ne olmuştu da şuan yanımda Hoseok ile benim yatağimda Jungkook vardı?
Ahh kafayı yiyeceğim, Donghyun neredeydi peki??Bi anda ayaklanıp kendime gelmeye çalışmıştım.
Üstüme şort ve askılı geceliğimi kim geçirmişti, bu kişinin Jungkook olmaması için bir dua ederek söze girişmiştim.
"Oğlum nerede? Hoseok neden yok, ayrıca s-sen.. senin yatak odamda ne işin var?"
Benim gibi ayağa kalkıp önümde durmuştu, endişemi gidemeye çalışır bir havası vardı..
"Sakin ol Yuna. Bardan çıkarken Hoseok'a çalışanından gelen arama ile Donghyun'un arkadaşları ile tartıştığından bahsetti.
Hoseok seni eve bırakmıştı, hatta yatağa bile o getirdi. Şimdi oğlum ile dönüyorlardır. Senin kaçamak yaptığın iki bardak alkol vurmuş olmalı ki hatırlamıyorsun."
"Hoseok'un seni eve sokup üstelik benimle kalmanı isteyeceğini sanmıyorum Jungkook."
Umursamaz bir yüz ifadesi takınıp piç smile dedikleri gülüşten yollamıştı.
"Barda ayrılmıştım sizden fakat Hoseok seni bırakip gidene kadar takipteydim.
Seni izleyerek durmak zordu benim için hahaha"
Bu neydi cidden, şaka filan mı? Bu ne cesaretti.
"Sen neye güveniyorsun bilmiyorum fakat Hoseok bu yaptıklarını ve diğerlerini öğrenirse neler olur tahmin ediyorsundur sanırım?"
Yanıma attığı bir adım ile iyice yakınlaşmaya başlamıştı.
Elleri belimi tek hareket ile sarıp dudaklarıma örttüğü dudakları ile konuşmami engellemişti.
Göğüsüne indirdiğim.. düzeltiyorum. Çelikten olan göğsüne indirdiğim yumruklar bir işe yaramıyordu fakat acilen durup buradan defolup gitmesi gerekiyordu.
Zar zor dudaklarımı kurtardıķtan sonrs telaşlı şekilde konuşmaya başladım.
"Çabuk git Jungkook, eşim ve oğlum gelecek birazdan.
Sen burada olması gerekn biri değils-"Elimi sertçe kavrayıp, kendine çekmesi ile küçük bir inleme bırakmıştı.
Fakat canımı fazlasıyla yakıyordu şuan. Elimi çekmeye çalışmam daha fazla acı verince öylece durup ekşimiş yüz ifademle yüzüne baktım.
Beni kendine yapıştırmış kolumu hala sıkıyordu.
Kulağıma eğiliyorken ağlamaklı çıkan sesim onu durdurmuştu.
"Jun-jungkook, canımı y-yakıyorsun."
Islak gözlerimle birleşen gözleri ile elimi sebest bırakmıştı yavaşça.
Elini düz konuma getirip bileğimi, demin olduğunun aksine nazikçe kavramış ve dudaklarına götürmüştü.
Sıcak dudakları tenime değince adeta büyülenmiş gibiydim.
Her seferinde olan bu şey her neyse beni oldukça etkisi altına aldığı bir gerçekti..
Bir tepki vermeden yaptıklarını izlerken başını kaldırmaya başlamıştı.
Gözlerimle tekrar birleşen gözlerinden sonra heemn konuşmuştum.
"Tedavi bir işe yaramamış gibi duruyor. Hala bana zarar vermekten çekinmiyorsun.
Ahh herneyse git artık lütfen, git."Dudaklarimda duran işaret parmağı ile duraklatmıştı beni.
"Sende gel Yuna, oğlumuz da gelince onu da alıp herşeye rağmen yeniden başlayalım. Olmaz mı ha?"
Ahh kafayı yiyeceğim birde hevesli söylüyordu. Bu kadar basit miydi onun için gerçekten..
"Cidden bu kadar kolay mı herşey senin için.
Bir ailem var burad-""KES SESINI YUNA, SENIN AILEN BURDA. SENIN AILEN BENIM ANLIYOR MUSU-"
"HAYIR BUNU AKLINDAN ÇIKAR JUNGKOOK. Sen ailem filan değilsin artık. Benim ailem 7 yıl önce öldü ve şuan yeni bir ailem var. Eşim var Hoseok, ondan oğlum var Donghyun. Arkadaşlarım var yanımda olan.
Sana eskisi gibi ihtiyacım yok Jungkook. Sen olmadan yaşayamam düşüncesi yok artık. Anlıyor musun? Eğer eski Yuna olsaydım benim değişmeme yol açmasaydın, sen kanser kelimesini kullanır kullanmaz tekrar sana gelirdim.
Çünkü cidden mecburiyetine ve sana zarar gelmemiş neyseki diye düşünür koynuna atlardım.
Ama üzgünüm Kook, sen bitirdin bizi. Aileni kaybettin, ailen şuan başkasıyla birlikte, bunun sebebi senden başkası değil."
Birşey diyemeden öylece duruyordu. Haklı olduğumun farkında idi. Fakat birşey değiştiremeyeceğini biliyordu bu yüzden öylece duruyor ve dinliyordu.
Üzgünüm Kook, üzgünüm senin üzülmeni bu durumda bile istemiyorum inan ki.. lütfen oluruna bırak zorlamak yere..
Kıstığım sesim ile son sözümü söylemiştim.
"Git, lütfen."
Tekrar bana yaklaşıp kulağıma sert sesi ile fısıldadı.
"Şimdi gidiyorum ama asla vazgeçtim sanma Yuna. Sen de Donghyun da benimsiniz. Anlıyor musun? Tekrardan herşeyi düzelteceğim. Madem bu kadar direniyorsun, direnmenle daha hızlı geri alacağım siz-"
"Donghyun senin oğlun değil neden anlamıyors-"
"Kes sesini Yuna, sen ayakta uyurken Donghyun'tan aldığım örnek ile test yaptıralı birkaç yıl oldu. Daha fazla uzatma ve sizi yanıma alana kadar ona iyi bakmaya devam et."
Arkasina dönüp giderken pişkin pişkin yürüyordu birde. O yokken sanki oğluma bakamiyordum. Ne bu hatsizlik!
Arkasından cırlamayı ihmal etmemiştim."Defol git Jungkook, senden önce nasıl baktıysam bundan sonra da bakmayı bilirim oğluma!!"
Birkaç kıkırdamadan sonra kapı sesinin aşağıdan yankılanan kapanması ile derin bir nefes alıp yatağa atıvermiştim kendimi.
Ahhhh Tanrım neler oluyor böyle, yardım et....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...