Rahatsız eden sesler üzerine yatakta doğrulup karşımdaki aynaya bakınca tam bir canavara benzediğin kaanatine vardım.
Zaten dağınık uyuyan biriydim birde Hoseok'un dağınıklığı olunca deli uyuyorduk..
Gelişi güzel ve bir çırpıda saçlarıma şekil verip ayaklandım.
Rutin işlerimi halledip aşağı indim ki masayı görmemle şaşkınlığımla kalakaldım.
Sanırım bu kadar yıldır Hoseok ilk defa kahvaltı hazırlamıştı. Bugünün tatil olduğunu unutmuştum fakat Hoseok genelde öğle vakitlerine kadar uyur bende donghyun için birşeyler hazırlayıp uyurdum o uyanana kadar.
Masada oturmuş ve beni fark eder etmez günaydın çığlığı koparan Donghyun'a gidip başına küçük bir öpücük bıraktım.
O dayanamamış yemek yemeye başlamıştı bile.
Mutfağa Hoseok'a bakmak için yürümeye başladım paytak ve son derece üşengeç adımlarla.
Tezgahtaki makineden kahveleri çıkarırken beni fark etmemişti.
Üstü çıplak altında dizine kadar gelen gri bir şortu oldukça düşük beldi.
Doğrusu çok çekiciydi..
"Günaydınn"
Ancak sesimle beni fark edip dönmüştü hemen.
Yanıma gelip boşta olan elini belime dolayıp kalın sesi ile günaydın dedikten hemen sonra alnıma kondurduğu sıcak dudaklar ile küçük bir gülümseme yayıldı dudaklarıma.
"Sabahın köründe sana kahvaltı hazırlatacak ne oldu acaba"
Küçük bir kıkırdama da bırakıp vereceği cevabı bekledim alayla.
"Abartma Yuna.."
Uzatmadan içeri geçecekken kolumdan tutup durdurmasi ile tekrar ona döndüm.
Beni tezgaha kaldırıp bacak arama yanaştı.
"Ahh gerçekten mi! Ne doymak bilmeyen bir adam oldun böyle.."
"Hayır hiçte bile, sadece sen fazla bencilsin. Ben sadece sevgilimi seviyorum.."
Ellerini kalçama dolayıp yanaşacakken durdurmam ile yüzündeki gülümseme gitmiş ciddilige bürünmüştu.
"Ahh korkma takılıyorum sadece. Donghyun'un doğum günü için plan yaptım, dekoru beğenmezsen tekrar istediğin gibi hallederiz."
elimi alnıma dayayıp önüme eğdim anında başımı.
"Sen olmasan aklıma bile gelmeyecekti... ne kadar sorumsuz bir anneyim cidden!"
Hoseok beni indirip elimi indirdi.
"Hayır asla sorumsuz bir anne değilsin Yuna. Sadece benimde gözümden kaçmayan bir dalgınlık var üstünde bu sıralar, haksız mıyım?"
Ahh.. zaten anlaşılmayacak gibi değil ki , saatler önce içimde çoktan ölmüş bebeğimi aldırdım ve hala deli gibi sevdigim eski kocam ortaya çıktı üstelik etrafımda sürekli..
"Sorun ne bilmek istiyorum."
Net ve düzgün ses tonu ile dediği üzerine onunla konusmam gerektiğini biliyordum artık.
"Anlatacağım. Fakat şimdi oğlumuzun yanında gidelim ve güzel bir kahvaltı yapalım."
Başını olumlu anlamda sallayıp içeri geçtik.
-
Güzel bir kahvaltıdan sonra Donghyun'u Hoseok'un asistanının annesinin yanına bıraktık.
Normalde benim olmadığım yerde biriyle olmasını istemem fakat bayan Seunwa'nin torununun yaş paritesine davet edildiği için ve Donghyun bunu duyunca ısrarı tuttuğu için gitmişti.
"Bu gece bizimkilerle dışarı çıkalım diyoruz"
Ayaklarını onundeki sehbaya uzatmış ve yayılmış bir şekilde uzanan Hoseok'un büyük bir sessizlikten sonra teklam arasında söylediği ile ona döndüm.
"Öyle mi.. iyi gidin o zaman"
Son derece umursamaz cevabıma bende şaşırmıştım sanırım her an sabahki konuyu açacağını düşündüğüm için gergindim.
"Sende gelirsin diye düşündüm."
Kısa sessizlikten sonra söylediği ile biraz toparlanmak istedim.
" Yoongi hyung, Tae ve Jin hyung olacak sadece. Ahh şey sanırım birkaç kişi daha olacakmış. Tam olarak sormadım fakat jin hyung'un kız arkadaşı ve liseden birkaç kişi daha."
Aslında kimin olduğu önmli değildi çünkü her türlü kafamı dağıtacağım bir eğlenceye ihtiyacim vardı.
"Güzel olur aslında, fakat Donghyun var. Onu bakıcıya bırakmak istemiyorum biliyorsun."
"Seunwa teyzeyesinde birkaç saat daha kalmasını rica ederiz. Oda memnun olur hem Donghyun ile onun torunları iyi anlaşıyorlar. Sürekli yanlız zaten, yaşıtları ile olsun biraz, bizimde biraz kafa dağıtmaya ihtiyacımız var ki en çok senin."
Haklıydı.
Bir kerelikten birşey olmazdı hem.
"Peki, öyle diyorsan.."
Demin gelen Donghyun'un yaş partisi davetiyelerini masadan alıp incelemeye başladım, çok tatlı ve araba temalıydılar.
Görünce çok sevinecekti Donghyun.
"Bunlardan yanıma alayım birkaç tane, arkadaşlarına veririz, hem fotoğraflara baktım mekanın. Çok güzeldi dekoru."
Küçük bir gülümseme sunup konuştu.
"Her şeyle bizzat ilgilendim, Donghyun'un hiçbir çocuktan geri kalmasını istemiyorum. Umarım oda sever herşeyi. "
Yanaşıp yanağına küçük bir öpücük kondurdum çünkü dedikleriyle duygulanmıştim .
Donghyun için yaptığı herşeye minnettarım. Ona Donghyun'un gerçek babasının vermesi gerekn şeylerden çok daha fazlasını yaptı...
"Teşekkür ederim Hoseok."
"Neden teşekkür ediyorsun Yuna? O benim oğlum, bunları elbette yapacağım. Hem alt tarafı bir sürpriz, gel hadi izlemeye devam edelim."
Başımla onaylayıp yanına sokuldum ve kaldığımız yerden izlemeye devam ettik Hoseok'un seçtiği filmi...
-
23:02"Yunaaa, hadisenee!"
Sanırım şimdi gitmezsem vazgeçecekti beni de götürmeye. Bu yüzden elbisemin eteğini aşağı çekiştirip düzelttikten sonra ışığı kapatıp aşağı inmeye başladım.
Önce yemeğe gidip sonra geç olmazsa bir klübe gibip eglenecektik onların planına göre. Bu yüzden siyah, dizlerimin biraz üstünde dekoltesi fazla olmayan şık bir elbise giymiştim.
Aşağı iner inmez gözüme görünen extra yakışıklı Hoseok ile ona bakakaldım.
"Ya hayırr, yanında sönük kalıyorum, neden bu kadar iyi görünüyorsun ki!"
Kahkahası çok güzeldi fakat kısa sürmüş ve yanıma gelmişti. Belime ellerini sarıp beni süzdü.
"Yuna... siyahlar içinde bile tıpkı bir melek gibisin,
Sexy bir melek..."
Gülmemi engelleyemeyip kısa bir kahkaham onu da güldürmüştü.
Birlikte dışarı çıkıp arabaya ilerledik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...