Selam! Iki üç bölüm yazıp bunları aynı anda atıyorum/atacağım fakaf lütfen oy verip oyları biraz yüksek tutmanız ricam~♡ iyi okumalarrYuna~
Zaten kararmış olan hava iyice karanlığına gömülmüş hava da esmeye başlamıştı.
Esmesine rağmen ılıktı ve bu da şuan önümdeki kapıdan içeri girmemi söylemiyordu..
Son derece yapılı iki adamın bulunduğu kapı gösterişli ışıklar ile kaplanmıştı.
Karanlıkta bu ışık gösterisini daha fazla izmeyi bırakıp kapanın sesini duymam ile o yöne döndüm.
Jin ve kız arkadaşı kendi arabalarında, Jeonwa ve woojin farklı arabada, Tae ve Yoongi saplar olarak aynı arabada didişe didişe arabadan inerken çokta önemi olmayan Jungkook bey de siyah mat ve oldukça zevk uyandıran jeepinden tek başına iniyordu.
Başta Jeonwa ile sevgili olduklarını düşünsemde sanırım bir akrabalık bağı vardı aralarında Tae'nin dediğine göre..
Üstündeki siyah, bacaklarına tam olarak yapışmış jeanin üstüne geçirdiği siyah salaş gömlek ve giymekten çok elinde tutmayı tercih ettiği deri ceketi ile doğrusu harika görünüyordu.
Ne kadar çaktırmasam da ona özlemim kendini ara ara gizlice belli ediyordu.
Yanımda Hoseok varken hâlâ onun eşsizliğine kapılmam ne kadar doğru tartışılırdı fakat şuanki kombinini tamamlayan dalgalı saçlari, süt beyazı teni fakat bir şeytan kadar sert bakan gözleri önünde kim olsa kendine çekerdi.
Fakat konu dış görünüşünden ziyade ona yıllar önce olan deli gibi sevgimin kalıntılarının hala yerli yerinde olmasıydı.
Hala onu görünce karnımda tarifsiz bir mutluluk hissi oluyordu onu görünce.
Onun varlığını hissetmem yaşamam için geçerli bir nedenmiş gibi hissediyordum hala.
Bu barizdi ona olan aşkım hala vardı ve var olacaktı.
O benim kıyamadığım, herşeyden daha çok sevdiğim eşim iken şuan eşimle oturduğum masada bir yabancıdan farksızdı.
Keşke herşey başa sarsaydı ve o dağ evinden herşeye tekrar başlasaydık.
Herşeyim ile onun olduğum geceden başlasak ve herşeyi daha yaşanır bir biçimde birlikte devam etsek...
"Bebeğim gelmiceksin sanırım? Istemiyorsan biz dönebiliriz."
Elimi tutmuş birşeyler söyleyen Hoseok'u fark eder etmez dediğine kulak astım.
Bizimkiler içeri giriyordu, sadece biz dışarıdaydık.
Ne ara bu kadar soğumuştu bu hava bi haberdim. Içimin ürpermesi ile başımı salladım cevap bekleyen Hoseok'a karşı.
Girişe doğru ilerlerken Hoseok'un kulağıma yaklaşık birşeyler söylemeye başlaması ile ona kulak verirken aynı zamanda ayni hızda girişe girmiştik.
"Orda rahatsız olacağın şeyler olabilir, seni bu tür yerlere getirmekten kaçındığımi biliyorsun. Eğer seni rahatsız eden bişey veya biri olursa lütfen beklemeden söyle bebeğim. "
"Biri" derken vurgu yapmasından Jungkook'u kastettiğini anlamıştım fakat yanlış birşey olmamıştı şimdiye kadar ki sanırım hala çekiniyordu bu konuda.
"Hayır canım, sadece eğlenelim istiyorum. Senin de dediğin gibi sıksık gelmiyoruz bu tür yerlere, keyfini çıkaralım."
Içten bir şekilde yanağına kondurduğum öpücük onu mutlu hissettirmiş olacakki tatlı gülüşünü armağan etmişti. O sanırım Dünyanın en tatlı adamı filandı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...