Gözlerimi aralayıp bacak arama bakan Hoseok'a anlamaz gözler ile baktım.
Neden duruyordu bu halde iken..
Birşey dememiştim. Ne yapacağını bekliyordum Öylece. Eli kadınlığımda durmuştu ve dedikleri ile kalakalmıştım.
"Bu lanet izler neden geçmiyor!! Neden hala gitmiyorlar, o pislik herifin izlerini vücudunda görmeye katlanamıyorum..."
Üzgünüm Hoseok, bu durumu yasadigin için...
Dolan gözlerimi görünce alınma öpücük kondurup özür dilemişti kısık sesi ile. Neden bunu söyledi ki sırası mıydı. Bende istemezdim bunları yaşamayı, elimde miydi sanıyordu.
Devam etmek için onay bekliyordu sanki, yani öyle anlamıştım mi yanlış anladığımı fark etmem uzun sürmedi.
"Dikişlerin kanıyor Yuna. Şimdi içine girersem daha kötü olabilir güzelim."
Morali zaten bozuktu bu yüzden üzgün söylemişti yada cidden şuan kötü durumda idi dikişlerim.
Bir tepki vermemiştim şuan onun birlikte olmak istesede.. doğrulup dudağıma uzun bir öpücük bırakmıştı. Neden burda olduğunu bilmediğim masanın üstündeki havluya uzanıp beline sarmıştı ayaklanırken. Doğrusu sinirlerim bozulmuştu. Dünden bugüne iki kere yarıda bırakmıştı yine...
Bacaklarımı kendime çekip oturur pozisyona geçip saçlarını düzelten Hoseok'a ters ters baktım.
"Hoseok! Dünde yarıda bıraktın, bilerek mi yapıyorsun. Seni istediğimi dile mi getirmem gerekiyor illa ki."
Çömelmiş benimle aynı hizaya gelip gözlerime bakarak konuşmuştu.
"Güzelim ben seni yıllardır istiyorum ona bakılırsa. Fakat zevk ve ihtiyaçlarım için yeni doğum yapmış karıma zarar gelsin istemiyorum. Dikişlerin tam kapanmadı ve mikrop kapmandan korkuyorum. Eski doktorun bünyenin zayıf olduğunu söylemişti. En ufacık sıvim bile suanki durumunda hasta olmana neden olabilir. Seninde bu istekli halin beni şasirtsada bu performansı üç dört gün sonra da bekliyorum hahhaha"
Tamam başta doğru söylüyordu da sonda sinirlendirmisti béni. Çıplak olduğumu umursamadan kalkıp hala gülen Hoseok'a vurmaya başladım.
Havlusunu belinden çıkarmadan ikimize de sarmıştı. Kolları ile de düşmesin diye sarmalamıştı bedenimi. Şuan çırılçıplak olmamız ve aramızda mesafe olmadan tensel temasımız düşünmemi engelliyordu.
Hâlâ şişik olan penisi tenime değdikçe gözlerimi onunkiler ile birleştiremiyordum utancımdan.
Sanki demin Yuna ben değilmişim gibiydi...
Havluyu kendinden ayırıp tamamen bedenime sarmıştı. Yerde duran boxerını alıp giyinmiş beni de kucağına almıştı. Hemen boynuna sarılmıştim ki havlu belime kadar düşmüştü. Fark eden Hoseok benim hamle yapmamı beklemeden tekrar yukarı sıyırıp tutmuştu elleri ile. Yukarı çıkınca hala mışıl mışıl uyuyan bebeğimizi es geçip zaten temiz olduğum için dolabın önünde bırakmıştı beni. Kendisi de o şekilde yatakta oturur pozisyonda yaşlanmış bana doğru bakıyordu.
Havlumu indirip iç çamaşırlardan elime geçeni alıp altıma geçirmiştim. Arkam dönük olduğu için piskolojik olarka rahat olsam da zaten çekinmiyordum vücudumu görmesinden. Şort ve bol tişörtümu de üstüme geçirip beni hala izleyen Hoseok'a döndüm. Eli havlunun üstünden penisini okşuyordu fakat ben dönünce çekmişti anında.
"Sen neden giyinmiyorsun?"
"Yarım saat işim var ben inene kadar gelme odaya tamam mı."
Başta anlamasamda sonradan dank etmişti. Sonuçta o benim gibi hemen unutamıyordu hormonları hala isteğini geçirmemişti fakat benin suçum değil ki kendisi durmuştu. Şimdi de kendini tatmin edecekti iste ama lütfen yatak odamızda değil lütfen..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...