BAD WIFE - JJK (+18)

•36

Yaklaşık bir ay geçmişti bar gecesinin üstünden. Bana yazanın kim olduğunu bilmesemde ondan korkmamam gerektiğini düşünüyordum.

Daha çok beni koruyan biri gibiydi. Ve pekde iç açıcı sayılmazdı.

Bana mesaj atanın k geceki adamı o hale getirdigini çok ta düşünmeye gerek yoktu. Neticede son attığı mesajda öldürdüğünü itiraf etmişti.

O geceden iki gün sonra polisler kamera kaydından bizi fark etmiş olacakki eve gelmişlerdi. Endişelenmeme gerek yoktu çünkü herhangi bir yakını tespit edilmediği için bize olduğunu bildirmişlerdi..

Son bir aydır sık sık yazıyordu. Sürekli beni özlediğini söylüyor kokumu içine çekmek için sabırsızlıkla beklediğini filan söylüyordu.

Başta Wona sansam da hiçte bir kız gibi konuşmuyordu..

"Hâlâ emin misin gelmek istemediğinden güzelim. Sizi burada bırakmak istemiyorum."

Hoseok 1 haftalık çıkacağı is seyahatine ben ve donghyun'u da götürmek istese de bu aralar olan salgın nedeni ile dışarı bile çıkarmaya korkuyordum donghyun'u. Zaten bir haftalık gidecekti, bir sorun çıkacağını sanmıyordum.

"1 haftalığına gideceğini söylemiştin zaten canım. Donghyun'un iklim değişikliğine karşı dayanikli olacağını sanmıyorum. En iyisi burda seni beklememiz."

Üstündeki gri efsoman ile zaten oldukça fazla karizması daha da parlıyordu. Bazen cidden kıskanıyordum..

Demin uyuyan donghyun ile o uykuda iken vedalaşmış öpücüklere boğup kokusunu ciğerlerine armağan etmişti.

Kapının önüne birlite gelip ayakkabılarını giymişti. Elindeki bilgisayar çantasını yerdeki küçük valizin yanına bırakıp açtığım kapıyı geri kapatmıştı.

Elini arkama dolayıp belimi sıkı sıkı kavramıştı.

Vücutlarımızi tam anlamı ile birbirne kenetlemiş, büyük bir istekle dudaklarımı ıslak öpücüklerine boğmaya başlamıştı...

Sıcak dudaklari , dudaklarımı ezerken elleri boş durmuyor, kalçamı sıkıp belimi okşuyordu.

Kısa süreliğine gitse de ozleyecegime emindim.

Nefes nefese başını biraz geriye çekmiş fakat vücutlarımiz aynı şekilde yapışıktı.

Erkeksi kalın sesi ile çoktan beni tahrik etmişti.

"Ahh Yuna.. bedenim bu bedene çok alışkın, nasıl geçecek kısa gibi görünen fakat işkence gibi olacak bu günler."

Gülümsememi tutamamış ellerimi boynuna dolamıştım.

"Hmmm... düşündüm de gitmeden birbirimizi hissedelim , ha ne dersin?"

Akli hep oradaydı bu adamın ...

"Ahh Hoseok hadi. Uçağın var, yarim saatin kalmış  Neyse ki havalimanı yakın. Hadi giy ceketini, hava durumuna baktım gideceğin yer buradan daha soğukmuş.  Sakın hasta olma tamam mı!"

Çocuk gibi azarliyordum yüzüne bakmak için başımı kaldırmak zorunda kaldığım koca adamı. Fakat sağlık herşeyin başı bu yüzden kendine dikkat etmeli.

Ellerini iyice belime dolamış yüzümü inceliyordu sırıtarak.

" Yaa, öyle mi. Ahh peki tamam annecim dediğini dinleyeceğim. Sende dikkat et kendine ve bebeğime. Ha birde telefonunu kapalı tutma asla, seni özlemem bir yana gece ihtiyacım olan birkaç şeyi üstlenmen gerekiyor bebeğim."