BAD WIFE - JJK (+18)

•9

Yuna~

Gözüme vuran ışıklar kalkmam için birlik olmuş sadece benim üzerimde yoğunlaşmış gibiydi. Gözlerimi aralayıp hafif hareketler ile yan tarafıma baktım. Jungkook' u göremeyince endişelenmiştim çünkü uykusuna düşkün biriydi ve o uyurken ne yapsan da uyanmazdı. Kalkıp direk banyoda işlerimi hallettim ve aşağı inmeye başladım. Merdivenlerin basamaklarını bitirirken aynı zamanda Kook diye sesleniyordum fakat herhangi bi geri dönüt alamamıştım. Mutfak ile başlayıp tüm odalara baktım fakat evde olmadığı kanaatine vardım sonunda. Telefonumu koltuğun üstünden alıp aradım. Birkaç çalıştan sonra açılmıştı.

"Bebeğim?"

"Kook neredesin? Neden haber vermeden çıktın?"

"Arabamı almaya gittim, gelirken de birkaç kahvaltılık malzeme aldım. Birazdan orda olurum."

"Çabuk gel lütfen."

"Ne o birileri beni mi özlemiş. Ama şimdi ne tür bir özlem olduğu önemli. Beni mi özledin yoksa vücudumu mu?"

Bunları söylerken birde kıkırdıyordu. Deli olcam bu çocukla!

"Kook sus ve sadece gel bir an önce evime dönmek istiyorum.."

"Peki bebeğim"

Cevap vermeden kapattığım telefonu gelişi güzel koltuktaki eski yerine fırlatıp kahve yapmaya koyuldum.

Çalan zil sesi ile hazırladığım kahvaltı ile Kook' u bekledigim sandalyeden doğrulup kapıyı açmaya gittim. Kim olduğunu bilsem de yinede sordum bunu .

"Kim o?"

"Benim!"

Bir dakika bu kook değildi ve hemen kapı deliğinden kim olduğuna baktım. Uzun boyu, kendini belli eden kaslı vücud hatları ile oldukça yakışıklı biriydi. Kapıyı açıp bekledim.

"Buyrun?"

"Şey merhaba, kusura bakmayın,  sanırım yolumu kaybettim. Burda olan tek evde sanırım burası. Yakınlarda kamp alanı varmış nereden gidebilirim acaba biliyor musunuz?"

Diyip ellerini önünde üst üste gelecek şekilde birleştirmiş, tatlı gülüşünü sunup bekledi.

"Doğrusu bende ilk defa buraya geliyorum. Yardımcı olacağımı pek sanmıyorum, fakat benimle birlikte birisi daha var birazdan gelecek isterseniz bekleyin o daha iyi bilir burayı."

"Ahh çok teşekkürler burada soracak kimseyi bulamamıştim."

Bu yapılı vücuda göre fazla mı utangaçtı? Ayrıca çok tatlı bir gülümsemesi olduğunu söylemiş miydim?

"Sorun değil içeride bekleyebilirsiniz"

Kafasını eğip içeri girmişti. Bu seoul erkekleri nasıl bu kadar taş olabiliyordu böyle. Kook' u bu çocuğa bakışlarım ile aldatıyor gibiydim.

"Bende tam kahve yapmıştım siz geçin oturun ben getiriyorum hemen"

Diyip yüzüme sahte bir gülümseme takındım oda koltuğa yerleşmışti.

Ben kahveleri doldururken kapı çalmıştı. Ellerime dökülen kahve tozunu yıkamaya koyulacaktim ki adının hyunmin olduğunu söyleyen çocuk kapıyı açmıştı. Ahh umarım kook kızmaz.. hemen içeri girip kapıya gittim.

Kook ellerinde anahtarlar ve alışveriş poşetleri ile öylece önündeki hyunmin'e bakıyordu.

"Yuna?"

"Hoşgeldin canım?"

Diyip sahte gülümseme takındım . Gözlerini bana dikip üstümü süzdü , gözlerini tekrar yüzüme götürüp sinirli denebilecek bir sürat ifadesi ile sordu.