•68

2.1K 104 65
                                    

Sabahın ilk ışıkları olmadığını bildiğim ve gözümü son derece rahatsız eden güneş ışınları ile tembel bir şekilde yerimden doğrulup oturur pozisyona geçtim.

Odanın kapısının çaldığını ve başta anlamasamda Sonradan kulak verdiğim seslere odaklandım.

"Yuna sanırım uyanmayacaksın? Eğer düşündüğüm gibiyse biz başlıyoruz kahvaltıya."

Ellerimi sıkıntı ile gözlerime götürüp bir çocuğun yaptığı gibi tersi ile ovaladım ve cevap bekleyen Chankook'a seslendim.

"Tamam siz başlayın beklemeyin. Birazdan geleceğim Chang..

Ha bu arada Donghyun istemese bile doyur lütfen onu, herhangi bir anlaşma yaptığınızı hemen anladım  bu yüzden hiç kalkışmayın buna!"

Onayladıktan sonra gülme sesleri  gelmiş ve yavaş yavaş uzaklaşmıştı.

Hemen ayaklanıp banyoya doğru yürümeye basladim. Sanırım şuanki halimi görse kaçardı görür görmez. Neden sabahları bi canavara benziyordum ki neden sadece televizyondakiler gibi yüzüm gözüm düzgün olmuyordu...

İsyanımı bir kenara bırakıp rutin işlerimi halledip havluya uzanıyordum ki odadan telefonuma mesaj geldiğine dair bildirim sesi duydum. Çokta umursamasam da havluyu bırakıp yatağa kendimi gelişi güzel atıp uzandım.

Ekranı açıp gelen  bildirme göz attım ki belirsiz kişiden gelmişti. Buda neydi şimdi iyice boku çıkmadı mı Cidden?
Ne bu gerilim filmi içerisinde filan mıydık ta ben mi hala bilmiyordum..

mesaja girip ne yazıldığını okumaya başladım ki uzun bir mesaj olduğunu görünce merakla iyice yaklaşıp okumaya başladım sadece kendim duyabileceğim kısık seste.

gizli numara (gn):" Yuna? Sen misin? Buldum mu sonunda seni? Lütfen cevap ver sana çok ihtiyacım var etrafımda tutunacak kimsem kalmadı öylece kafayı yemek üzereyim...

O gitti Yuna öldü... Ben de onun yanına gitmek istiyorum. Onu çok özlüyorum Yuna onsuz ne yapacağımı bilmiyorum kafayı yemek üzereyim lütfen eğer sen isen ara beni. Ben Wona...."

Elimdeki telefon yazıyı okumayı bitir bitirmez yer ile buluşmuştu.

Kan tüm vücudumdan çekilmiş gibi öylece okuduklarımı idrak etmeye çalışıyordum.. Ölen kimdi? Neler oluyor? Sanırım tüm düşünme yetim elimden tamamen alınmıştı..

Bu gerçekten Wona mıydı ve bahsettiği kişi kimdi bunu düşünmeye bile cesaretim yoktu. Lütfen Tanrım lütfen düşündüğüm kimse olmasın...

Aklımı başıma toplar toplamaz yerdeki telefonu alıp ellerimin titremesini umursamadan hemen aramıştım numarayı.

Iki çalışta anında açılan telefon ile korkakca karşı tarafın konuşmasını bekledim.

Başta sessizlik olsa da sonradan içten ve acı dolu olduğu anlaşılan ağlama sesi ile kabime bir taş düşmüştü sanki.

Ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi derince verip sonunda birşey diyebilmiştim.

"A-alo, Wona? Sen misin?"

Uzun zamandır bu kadar korktuğumu hiç hatırlamıyordum. Neler olmuşta bu sesin sahibinin Wona olduğunu bildiğim bu hale gelmişti..

"Y-yu..yuna?"

Ağlamaktan sesi kısılmış gibiydi. Ahh kalbimi paramparça eden bu sesle gözlerimin dolduğunu hissetmiştim.

Zaten Son derece korkuyordum ki zaten diyeceklerine hazır değildim.

Herkesi geride bırakırken onu da öylece onlardan sayıp bırakmıştım. Bir haberi en azindan hak eden tek kisi idi ki o zamanlar o kadar çöküş yaşıyordum ki birilerini düşünmek artık zordu. Çok zor gelmişti artık kendimden başka herkesi düşünmek..

BAD WIFE - JJK  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin