Yuna~
Sabah bacak aramdaki şiddetli sızı ile uyanmıştım. Kabuk bağlamamış yara gibi yanıyordu, aklıma bir anda dün gece kook ile yaptıklarımız gelince, utanma , heyecanlanma ve korkma duygularımı bir kenara bırakıp yan tarafıma döndüm.
Hadi ama... bi insan neden her hali ile bu kadar kusursuzdu. Kapalı gözleri hafif şişmiş, dudaklari aralık sırtı tavana gelecek şekilde ters uyuyordu. Içeriden gelen sesler ile endişelenmiştim Hoseok neden bağırıyordu.
Aldırmadan önüme dönünce Jungkook'un beni izlediğini görünce tebessüm etmeden duramadım.
"Günaydın güzelim."
"Günaydın "
Diyip yanağına öpücük koymaya eğilecektim ki beni kucağına çekmişti. Tamamen çıplak olması ve aynı şekilde benimde üzerimde hiçbirşey olmaması ciddi anlamada deve kuşu olma istegimi artırıyordu. Demin üstümdeki ince çarşafa uzanıp bedenime sardım. Jungkook elleri kafasının altında beni izliyordu. Tok ve kalın erkeksi sesi ile konuştu.
"Çek onu üstünden."
Gayet sakin ve net konuşmuştu.
"Hadi giyinelim artık, içeriden bağırma sesleri geliyor "
Jungkook sessiz durmaya devam edip salonu dinlemeye başladı . Neden bu kadar umursamazdı bu çocuk böyle. Üstümdeki çarşafı çekip yan tarafa fırlatmıştı. Ben de içgüdüsel olarak ellerimi siper ettim vücuduma. Jungkook sert bir şekilde ellerimden tutup beni üzerine çekti. Tam üzerine yerleşip uzandım fakat altımda duyduğum acı gerçekten zorluyordu beni. Jungkook dün çok sert davranmıştı, ilk ilişkim olduğunu da bilmesine rağmen daha çok sert davranmıştı.
Ellerini vücuduma sarmış yandan çarşafı üzerimize örtmüştü.
" Üşüdüğünu düşünmemiştim, çok soğuk vücudun, özür dilerim bebeğim."
Ben üşüyor muydum ki? Elleri ile sardığı vücudumu küçük hareketler ile ısıtmaya çalışıyordu çarşafın altında.
Beni yukarı doğru çekince inleme bırakmam ile yüzüme odaklandı.
"Acıyor mu hala?"
Hafif hareketler ile kafamı yukarı aşağı sallayıp yüzümü buruşturdum ve kafamı göğsüne gömdüm. Burası hiç ayrılmak istemeyeceğim sığınağımdı. Kokusu ile boğulmak istiyordum şuanda.
"Çok mu serttim?"
Kafamı kaldırıp yüzlerimizi eşitledim.
" ilk defa bunu yapacağımı bilmene rağmen hemde."
Dedikten sonra yalancı bir üzüntü takındım.
"Karşı koyamadım sana, bundan sonraki ilişkilerimizde daha sakin olmayı deneyeceğim fakat sen yine de çok güvenme bana"
Birde gülüyordu! Neyi komikti bunun. Tam üsteleyeceğim sırada içeri Hoseok'un dalması ile Jungkook beni kavrayıp sağdan sinir küpüne dönmüş Hoseoktan saklayıp sol tarafına yatırdı. Üstümdeki çarşafla açılan göğüslerimi örtüyor aynı zamanda bedenini. Beni kimse çıplak bir şekilde görmesin diye siper ediyordu.
Kook Arkasına dönüp sesini yükselterek
"Hyung çık dışarı ve bekle gelicem hemen!"
Hoseok kapıyı çarpıp salona döndü. Bizi bu halde görmesini en son isteyeceğim kişi Hoseok'tu. Wona'nın abisi idi ama küçüklüğümüzden beri ikimizi bir tutup abilik yapmıştı. Çok utanıyordum..
"Yuna sana diyorum! Hadi giyin."
Demesi ile irkildim ve onun uzattığı eşofmanlarımı es geçip kendime siyah dar pantolon ve üstüne salaş gri bir tişört geçirdim valizimden. Şuan Jungkook'un yanında giyinmemde bi sakınca yoktu çünkü zaten onun yanından çıplak kalkmıştım.
"Kook çok korkuyorum ne yapacağız şimdi. Bizi bu şekilde gördü ve şuan sinirden ikimizi de öldürebilecek güçtedir eminim!"
"H-Hayır ben burdayken korkma, kimse kimseyi öldürmeyecek tamam mı. Seni sevdiğimi ve açılacağımı biliyor fakat bizi böyle görmesi iyi olmadı. Seni ben zorladığımi söyleyeceğim. Sana zarar gelmesine izin vermem."
"Ama ikimiz de istedik bunu. Öyle birşey söyleme."
"Uzatma Yuna hadi çıkalım da bitsin artık şu saçma olay.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...