Ağlama sesleri ve mırıltılar şeklinde çıkan kalın uykulu pışpışlama sesi ile yavaş yavaş yerimden doğrulmuş tahmin ettiğim gibi uyanan Dong'u sakinleştirmeye çalışan Jungkook ile göz göze gelmiştim.Koltuğa oturur pozisyonda elinde yatay şeklide tuttuğu Dong 'u durdurmaya çalışıyordu tecrübesiz hareketleri ile.
Yerimden yorgun şekilde kalkıp Jungkook'un oturduğu koltuğa doğru gittim. Gördüğüm yanındaki boşluğa kendimi bırakıp kucağıma vermesi için talimat verdim beni izleyen Jungkook'a.
"Neden bu kadar ağlıyor? Acıkmış mı?"
Durmadan ağlayan Dong'a bakarak konuşurken aslında ne kadar yakın olduğumuzu fark etmiştim. Fakat bunu umursamadan Dong' un terli alnını elimle silip saçlarıni kenara ataraken sessiz yanıtladım.
"Evet. Alışkanlık haline getirdi gece kalkıp anne sütü istemeye.."
Jungkook ile hiç ilgilenmiyor gibi davansam da tüm dediklerini özenle cevapliyordum.
"süt için büyük sayılmaz mi Dong, sütü çoktan kesmiş olması gerek diye düşünüyorum. Yani çok bilgim yok bu konuda ama."
"Bilmiyorum bırakamıyor bir türlü."
Kısa cevaplarım ile tatmin olmuş gibi başını sallayıp koltukta arkasına iyice yaklaştı. Gözleri üzerimizdeydi hissediyordum fakat Donghyun'a bi an önce dönüp onu doyurmaya hazırlandım.
Tişörtümü göğüslerimin üstüne kadar çekip sol göğsümü sutyenimden dışarı çıkardım. Bunu izleyen Donghyun'un elleri anında göğsümü iki küçük eli ile tutmuş dudaklarını aralayarak göğüsümu emmeye başlamıştı.
elimin biri boynunyken diğeri ile saçları ile oynuyordum. Düşünmüştüm de sanırım onun için göze almayacağım şey yoktu...
Emerken çıkardığı sesler beni hafifçe güldürmüştü. Yarı açık gözleri ile arada bakıyor sonra tekrar karnını doyurmaya dönüyordu.
Başına kondurdugum öpücükten sonra belimin okşandığını hissetmiştim . Kapanan gozlerim ile dong'u iyice kavramış onun bana dokunmasının hala üzerimdeki etkisine odaklanmıştım.
hafifçe aşağı yukarı okşamaya başlaması yüzümde küçük bir tebessüm belirtmişti.
"Sizi çok seviyorum."
Başı arkasına yaslı eli belimde pür dikkat izliyordu bizi. Söylediği içimi ısıtsa da tepki vermemeyi tercih ettim.
Donghyun'un uyuduğunu görmemle göğsümü aralanmış dudaklarından çektim yavaşça. Bunu fark eder etmez tekrar doğrulup emmeye başlamıştı.
Eli hala belimde olan Jungkook doğrulup Dong'a bakarak küçük bir kahkaha patlamıştı.
"Hadi küçük bebek bırak artık anneyi, yoruyorsun onu.."
Başına gelen dudakları ile oraya uzun bir öpücük kondurmuştu. Bense onlarin bu harika anlarına tanık oluyordum ve bu görüntü şölenini gözümü kırpmadan izlemiştim.
Sonunda uyuduguna kanaat getirince Jungkook'a onu yatağa koymasını istedim. Hemen ayaklanıp kucağımdan alıp yatağının benden uzak yerine yatırmış üstünü de örtmüştü.
Göğsümü sutyenimden içeri koyarken bana döndüğünü fark etmemiştim, ellerimi hızlandırıp tişörtümu de indirmiştim ki bu arada yanımda varlığını hissettirmiş.
Hiçbir şey söylemeden ona dönmüş öylece birbirimize bakıyorduk. Bana sorsa yıllarca boylr dururdum isyan etmeden .
Oturduğu yere deminki gibi yaslanmış bacakları da doksan derece açıktı. Yavaşça doğrulup benimle aynı hizaya gelmis elini yanağıma götürmüştü. Bunu hisseder hissetmez gözlerim kapanmış merakla diger hamlesini beklemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD WIFE - JJK (+18)
Fanfiction(#yetişkiniçerik ve diyalog) Onunla olmak için yıllarca Tanrı'ya yalvarmam sonunda sonuç vermişti. Fakat onunla evlendikten sonra , bu denli değişmesini hiç tahmin etmemiştim. Tüm çektiğim acılara rağmen, asla kopamamıştım ondan taki beni bir parça...