• • •
Ilık günün ardından aniden gelen soğuk rüzgarlar haftanın ortasını bulmuştu ve turuncu saçlarını dağınık atkuyruğuna sıkıştırmış genç kız soğuğun bu kadar aniden gelişinin iyi olmadığını düşünüyordu.
Dolabını kapatıp kilitlerken şişmiş gözlerini kırpıştırdı. Dün eve geldiği gibi yorgunlukla uyumuştu. Okula yatağından zar zor kalkarak geldiğinde bile hala uykusu vardı.
Bu yetmezmiş gibi, kilidin anahtarını pantolonun küçük cebine sıkıştırmaya çalışırken yanına koşturarak gelen esmer gencin durmak bilmez çenesini çekmek zorundaydı. Genç onun dolabına elini yasladı. "Bence konuşmamız gereken şeyler var... Penny."
Turuncu saçlı kız önce esnedi, ardından ona baygınca baktı. "Penny kim bilmiyorum ama adım Pepper."
"Her neyse işte," Tony elini havada geçiştirir gibi salladı. "Dün gördüğün şey tamamiyle bir yanlış anlaşılmadan ibaret. İkimiz de kızlardan hoşlanıyoruz ki bu asıl mesele bu bile değil, biz bunu toplum içinde yapacak kadar ahlaksız değiliz-"
Pepper güldü. "Yani tuvalet köşelerinde yapardınız?"
Tony ellerini yüzünün iki yanına yasladığında dehşet dolu ifadesiyle baktı. "Asıl demek istediğimi anlamıyorsun!" kızın omuzlarından tutup hafifçe sarstı ve bu Pepper'ı sinirlendirmişti. "Biz bunu yapmayız. Yapmayız çünkü yapmayız anladın mı? Gördüklerini unutup Bucky'nin ve benim hayatımı, bir de benim imajımı, kurtarman gerekiyor-"
Pepper onun ellerinden kurtulduğunda çocuğun nasıl dehşete düştüğünü görmek ona zevk vermişti ama bu muhabbeti daha fazla uzatmak istemiyordu. "Ne yaptığınız umrumda değil. Zaten senin kızlardan ne kadar çok hoşlandığını gördüm-"
Tony yüreğinin hopladığına yemin edebilirdi, bu konuşma çok dehşet yerlere gidiyordu. "Ne demek istiyorsun? Ne gördün? Ne gördün Pepper!"
"Demek isteyince ismimi doğru hatırlayabiliyormuşsun." kıkırdayan genç kız bu durumun bu kadar keyifli bir hal alacağını düşünmemişti. Kollarını göğsünde bağlarken Tony'nin her an dizleri üzerine çöküp yalvaracak gibi görünen halini sırıtarak izliyordu.
"Adın önemli değil, bana ne gördüğünü söyle!" Tony yutkunamadı bir an. Sanki hem duymak hem de duymak istemiyor gibiydi.
Pepper gözlerini devirdi. "Seni partide Loreen ile takılırken gördüm. İşi ileriye götürmüşsünüz ama aşk yuvanızın kapıları fazla açıktı. Umarım sizi çeken olmamıştır."
Esmer genç bayılacak gibi olduysa bile o an kendisini ayakta tutmayı başardı. Ellerini kafasına sertçe yerleştirdiğinde oradan koşar adımlarla ayrıldı.
Arkasından bakan kız umursamadı ve adımlarını ters yöne çevirerek koridorda ilerledi.
• • •
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eternal sunshine | stevetony bromance [AU]
FanficSteve Rogers, sonsuz günışığıyla Tony Stark'ın üzerine parlarken, esmer genç bundan şikayetçiymiş gibi görünmüyordu. [bromance stevetony] [14.08.19]