↱fourty seven

62 11 7
                                    

• • •

Yer yer buz tutmuş kaldırımlar hafif kaygandı ama kaba botlarını ayaklarına geçirmiş genç için engel değildi.

Onu takip eden genç kız ise daha sakin adımlar atıyordu. Köyün içerisinde, her yere uzanan taşlı yollarda ilerlerken genellikle genç adamın şakaları ve pek tepki verebileceğini sanmamış olsa da eninde sonunda kendini tutamamış genç kızın kahkahaları duyuluyordu. Turuncu tutamları yüzünden çekerken gülmekten dolmuş gözlerini hafifçe sildi. "Sen gerçekten iflah olmazsın Tony."

Esmer genç omuzlarını silkti. "Biz buna sarhoş cesareti diyoruz. Kesinlikle önermiyorum, kullanışlı değil."

Pepper ona yetişirken gözlerini taşlı yolda gezdirmeyi sürdürdü. "Pekala, tecrübelerine güveniyorum."

"Tabii ki de güveneceksin." Tony ellerini kaldırırken adımlarının dengesini kaybetmişti hafifçe. "Ben profesyonel bir ayyaşım."

Cümlesiyle beraber geniş bir sırıtış dudaklarını kapladı ama bu genç oğlanın neredeyse kaldırımdan düşeceği gerçeğini değiştirmiyordu. Pepper onun elinden yakalayıp çekiştirdiğinde bunu engelledi ve yeniden dengesini sağlaması için yardım etti. Hala gülerek ona bakıyordu ve nasıl ayakta durduğunu, bu taşlı yollarda kayıp düşmediğini kendisi bile bilmiyordu.

Elindeki tutuşu hissederken Tony nefesini tuttu ama Pepper bu hareketten pek etkilenmiş gibi görünmüyordu. Genç kız onun elini bıraktığında ceplerine yerleştirdi ve yürümeye devam etti. "Her neyse, hala nereye gittiğimizden emin değilim."

"Ben de." birden basan sıcakla düzgünce düşünmeye çalışan Tony dürüstçe onu cevaplamıştı. Genç kız ona baktı, gözlerini yere dikip dalgınca yürüdüğünü gördüğünde aklına gelen fikirle heyecanla adımlarını hızlandırdı.

Yürüdükleri kaldırımdan görülebilen bir kafeye doğru ilerliyordu. Kaldırımın diğer tarafında küçük bir yamaç vardı ancak ince bir kar tabakasıyla kaplıydı. Kız heyecanla kaldırımdan atladığında umursamadı ve kayarak indiğinde Tony hala şaşkındı. Kafasını kaldırıp etrafına baktı ancak genç kızı göremedi.

"Hadi Tony! Bütün gün seni bekleyemem!" Pepper kar olmuş pantolonunu takmadan ellerini havada salladı ve gördüğü kafeye doğru koşturdu.

Esmer genç arkasından bakarken zorlukla yamaçtan indi. Yavaş adımları onun çoktan beş dakikasını çalmıştı. Kafeye doğru ilerledi ve kapıyı açıp içeri girdi.

Antika avizelerin sallanıp sesler çıkardığı geniş yer sıcacıktı ve bir yerde yanan şöminedeki ateşi görebilmişti. Şöminenin önündeki minderlere baktı, birkaç süs asılmıştı ve birkaç masa oyunu kenara istiflenmişti. Bir başka köşede ise ışık oyunlarıyla aydınlatılmış romantik masalar vardı; bir yerde ise şişelerin kurumuş çiçekler ve taze sarmaşıklarla sarmalandığı tatlı bir kokuyla burnu okşayan bir bar yer alıyordu.

Pepper boynundaki atkıyı çıkarıp minderin yanına bırakmadan önce şöminenin önünde eğildi ve ellerini yaklaştırdı. Omzunun gerisinden Tony'e baktığında dudakları geniş bir sırıtışla şekillendi. "Biraz ısınsana. Merak etme, seni yemezler."

Tony donmuş ciğerlerine rağmen güldü. "Sanırım bununla baş edebilirdim."

Ardından diğer mindere oturdu. Küçük bir menü ve oynanabilecek oyunlar yazılmıştı. Pepper lezzetli bir peynirli pizza ile gazoz sipariş ederken, Tony ise peynirli hamburger ve kola istedi. Ateşin ısısıyla sarıp sarmalanırken bardan yükselen kokuyu içine çekti. Turuncu gölgelerin yüzüne vurduğu güzel genç kızın mimiklerini ve dalgınca alevlere gözlerini dikmesini izlerken ne kadar zaman geçtiğini bilemiyordu.

"Bazen çok inatçı oluyorsun." genç kıza doğru yaklaşmaya çalıştı ancak oturduğu yerden pek mümkün olamamıştı.

Pepper kaşlarını hafifçe çattı ve alnında yine iki çizgi belirdi. "Nereden çıktı bu şimdi?"

"Hala bana neden sabah keyifsiz olduğunu söylemedin-"

"Konuşmak istemiyorum Tony." ellerini kucağına yaslayan genç kız keskin bakışlarını ona çevirdi.

"Benimle konuşabilirsin. Seninle dalga geçmem." Tony güven vermek ister gibi gülümsedi ama bu pek bir işe yaramamıştı.

"Bundan o kadar emin değilim ama dediğim gibi, konuşmak istemiyorum." omuzlarını silkti Pepper ve yeniden alevlere daldı.

Birkaç dakika sonra siparişleri geldiğinde ve sessizce yemeklerini yemeye başladıklarında bu konuşma unutulmuş gibiydi.

• • •

eternal sunshine | stevetony bromance [AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin