↱thirty five

76 12 13
                                    

• • •

Yarı tatile girmeden önce, kalan iki haftanın ilk günü, haftasonunun soğuğunu da beraber getirmişti. Bu haftalarda Tony okula sürüklenmekten ve tatil havasına yavaşça girmekten nefret ediyordu. Bilgisayar oyunlarını odasının her bir köşesine dağıttığı cipslerini yerken oynamalı ve tatilde bütün aşırılıkları yapmalıydı fakat son haftaların belirsiz ağırlığı bu keyfini kaçırıyordu.

Zaten huysuz gelmiş genç adam, sarışın arkadaşını aramak için okulu turlamış ve bulamadığı için sinirlenmişti. Bunlar da yetmezmiş gibi, Sam ve Rhodes ona leş bir şaka yapmışlardı. Her sabah penceresinin dibinde biten sarışın otun bu sabah gelmeyesi tutmuştu ve Tony şu an buna neden sinirlendiğini bile bilmiyordu.

Sıkıştığı tuvaletteki aynaya baktı. Sorun tuvalette sıkışması değildi. Sorun, kızlar tuvaletinde sıkışmış olmasıydı. Dakikalardır birisinin gelmesi için bekliyordu. Kapıyı kilitleyip giden arkadaşlarının arkasından küfürler sıralamayı kesmemişti.

Çöktüğü duvarın dibinde sıkıntıyla oflarken kapının kolu aşağı indi ve biri içeri girmeye çalıştı. Ancak kilitli olduğunu fark ettiğinde daha fazla zorlamadı ve oradan ayrıldı. Böylece Tony umudunu da toptan çöpe atmıştı.

Bir kez daha ofladı. "Kimsenin çişi gelmiyor mu?"

Bu isyanından sadece on dakika sonra, kapının kolu yeniden zorlandı ancak fazla sürmedi. Ancak asıl onu umutla dolduran, kapının kilidine giren anahtar ve kilidin dönme sesiydi. Hemen yerinden ayaklandı ve kapının açılmasını izledi.

Kapı açıldığında kızıl turuncu saçlarının son haline göre daha toplu bir atkuyruğuna sıkıştırıldığı genç kız içeriye girdi ve kapıyı kapatıp döndüğünde karşısındaki esmer genci gördü. Hemen bir çığlığı koparıvermişti.

Tony hemen elini ağzına kapatıp onun daha fazla çığlıklar atmasını engellemeye çabaladı. "Sakin olur musun?"

Kız onun koluna bütün gücüyle geçirip elini ağzından çekmesini sağladığında gözlerinden alevler saçacakmış gibi bakıyordu. "Burada ne işin var? Kiminle düzüşü-"

"Bence bu kadar fantastik düşünmeye gerek yok Perry." Tony kolunu yavaşça ovalarken kızın kendisine ne gözle baktığını şimdi fark ediyordu. "Ben sapık veya azgın falan değilim, tamam mı?"

Gözlerini kısan genç kız yargılarcasına onu baştan aşağı süzdü. "Adım Pepper. Ayrıca buna o kadar emin olma."

"Tanrı aşkına! Burada kilitli kaldım çünkü aptal arkadaşlarım bana sabahın köründe eşek şakası yaptı! Başka bir şey yok!"

Kız huysuzca yüzünü buruşturdu. Eşek şakası olma ihtimali pek imkansız görünmüyordu. Yine de, fazla üzerinde düşünmedi. Kendisinin inanmasının çok önemli olduğunu sanmıyordu. "Pekala, her neyse."

Yanından geçip gittiğinde kabinlerden birine girip kapının sürgüsünü sertçe kapattı. Çocuğun ayakkabılarını tuvaletin kapısının altından görebiliyordu. "Gitmeyi düşünüyorsundur herhalde?"

Tony küfretti. Hem de ağır bir şekilde. Ardından ayaklarını sürüyerek tuvaletten çıktı.
"Neden her seferinde bu kız orada olmak zorunda ki?"

• • •

eternal sunshine | stevetony bromance [AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin