↱sixty three

45 6 3
                                    

• • •

Öğleden sonra güneşinin yükseldiği gökyüzü oldukça açıktı ve serin bir esinti şehri hakimiyetine alsa da sıcağını hissettiriyordu.

Okul çıkışında yan yana yürüyerek giden iki oğlan bu havadan bıkmış gibiydi. Sarışın genç kafasını kaldırmış etrafını gözetlerken yanındaki arkadaşı ise pantolonun ceplerine sıkıştırdığı ellerini soğuktan korumaya çabalayarak yüzünü yere eğmişti. Düşünceli görünüyordu.

"Bu sessizliğinin tek sebebi Pepper mı?" Steve sorduğunda ona bakmıyordu, öylesine konuşur gibi havası vardı.

"Evet." genç bir süre konuşmadı ama aldığı derin nefesin hemen ardından pes edip sökülmeye başlamıştı. "Dersi anlatamayışı yetmiyormuş gibi aptal kimyacı beni azarladı. Konuyu ondan daha iyi anlatabiliyorsam suçum ne?"

Steve gözlerini devirdi, ne olursa olsun arkadaşının bazı tavırları aynıydı. "Öğretmenler sınıf içinde küçük düşürülmekten hoşlanmıyorlar. Kulağına çemkirmediğine şükretmelisin."

"Sen de kendi kimya öğretmenin için şükretmelisin. Ne kadar iyi bir kadın olduğunu biliyor musun?" yerdeki taşı tekmelerken konuştu Tony.

"Biliyorum ve bence asıl konumuz bu da değil." kimya dersinin iğrençliğinden bahsetmek istemediğini hissetmiş Steve, ellerini ceplerine yerleştirdi ve ona yandan baktı. "Biz bir şey düşündük... yani planladık."

Tony kafasını kaldırıp ona baktığında Steve dikkatini bu kadar çekeceğini fark edememişti. Esmer genç onun koluna yapıştı. "Yemin ederim eğer yine tatil köyü derseniz-"

"Hey, sen sırf kötü bir deneyim yaşadın diye tatil köylerini kötülemene izin verecek değilim Stark!" ardından gencin koluna hafifçe vurdu.

"Sadece kötü olarak kalsaydı iyiydi..." Tony onun kolunu bırakarak usulca yürümeye devam etti. "Her neyse. Ne planlıyorsanız beni içine katmayın. Şimdiden söylüyorum."

Sarışın genç kaşlarını kaldırdı, arkadaşının bu kadar peşin konuşmasına şaşırmıştı. "Daha ne olduğunu duymadın bile." ona omzunun gerisinden baktı. "Aslında bu yüzden söylemem gerektiğini düşündüm..." soğuk havaya doğru nefesini üflediğinde arkadaşının tepkisini merakla bekleyerek konuşmayı sürdürdü. "Biz... Pepper'a geçmiş olsun ziyaretinde bulunmayı düşünüyoruz. Sana söylemedik ama... annesinin durumu kötüleşmiş ve gerçekten üzgün. Ona bu ziyareti yapmamız iyi gelebilir dedik."

Kahve saçlarının rüzgarla beraber hafifçe salındığı gencin dudakları şaşkınlıkla aralandı. Göğsünün ortasına bir hançer gibi saplanmış ağrısının gittikçe derinlere indiğini hissediyordu. Genç kızın yanında olmalıydı ve ona destek çıkmalıydı, ne olursa olsun. Onunla konuşamamak eziyetti belki de ama onu bu kadar üzgün görmeye dayanamıyordu.

"Geleceğim. Rezervasyon yapılıyorsa en önden yer ayırtıyorum." Steve'e yetiştiğinde başka bir şey söylememişti ve bunun genci gülümsettiğini göz ucuyla görebiliyordu.

• • •

eternal sunshine | stevetony bromance [AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin