↱fifty three

61 10 12
                                    

• • •

Soğuk bir kış günüydü ve haşin rüzgar açık havada, adrenalin ile boğuşan gençleri kasıp kavuruyordu.

Pietro saklandığı yere iyice sindi ve ciğerlerindeki nefesi sertçe verdi. Bu tahta blok onu öylesine örtmeliydi ki hiçbir şekilde görünmemeliydi. Elindekini sıkıca tutarken aynı sesi yeniden duydu. Gözlerini yumdu ve nefeslerini düzene sokup kendisini bu bloğun arkasından ayrılacağı takdirde olacaklara hazırladı.

"Aman tanrım..." nefesini verdi ve ayaklandığında kendisine bunu yapabileceğini söyledi. Korkuyordu ve bu hiç yardımcı olmuyordu.

Ama yine de bloğun arkasından ayrıldı ve hayatı pahasına koştu. Etrafındakileri tam seçemiyordu ve nefesleri gittikçe azalıyordu ama koşmaya devam etti. O okuldaki en hızlı çocuktu ve bunu yapabilirdi. Bacaklarına yüklenip koşturmaya devam etti ancak ne kadar hızlı olursa olsun, havayı yararcasına ilerleyen bir kurşunu geçemezdi.

Bir patlama sesi duydu, silahı andırıyordu. Ardından derisindeki darbeyi hissetti. Atış sesinden sadece saniyeler sonra yere düştü.

Kurşun tam olarak kibarca tabir edilirse kalçasına denk gelmişti. Kafasındaki kaska rağmen yüzünü toprağa gömdü ve çığlık attı. "Siktiğimin oyunu aşkına! Siz nişan almak nedir bilmez misiniz? Lanet olsun hepinize!"

Bir çığlık daha attığında yüzüstü yattığı toprak zeminde küçük bir bebek gibi debelenmeye başladı. Çığlıklarını duyan diğer gençler yerlerinden yavaşça çıkmaya başladılar.

Dünki geziden sonra soğuk havaya rağmen hep beraber paintball oynamaya gitmeye karar vermiş arkadaş grubu oyunu belki de bir miktar ciddiye almış olabilirdi. Tony ve Steve iki takıma ayrılıp oyuna girişmişlerdi ancak oyun gittikçe sertleştiğinde hepsi isyan etmeye başlamıştı. Tony hırs yapmış olabilirdi ve Steve liderlik vasfını güzelce yerine getirmişti.

Ama günün sonunda bunun gazabına uğrayan Pietro olmuştu.

Kuleden onu vuran Pepper sonunda dayanamayıp kahkhalarını serbest bıraktı. Silahı elinden düştüğünde ellerini ağzına kapattı ama gülüşünü durduramıyordu. Tony yamulmuş kaskıyla koşturdu. "Ne sikim oluyor?"

Steve yerde uzanan Pietro'ya baktı. Ardından kalçasının üzerindeki kırmızı lekeyi gördü ve gülmemek için dudaklarını bastırdı. Bir şey demeden silahının ucuyla lekeyi işaret ettiğinde Tony gözlerini oraya çevirdi.

Kaskını çoktan çıkarıp fırlatmış Sharon tepinen beyaz saçlı gence baktı. "Senin koşarak tepeye yaklaşman gerekiyordu! Kıçından vurularak yere yığılman değil!" genç kız sinirle yerdeki kaskı tekmeledi. "Lanet olsun seni hızlısın diye takıma almıştık!"

Bu sefer çamurun içerisine silahını fırlatan Sam olurken hızlı adımlarla gencin yanına ilerledi. "Benim işaretimi beklemeni söylemiştim!"

"Ben Tony'e daha fazla para kaptıramam, beni anladınız mı? Pietro'yu takımdan atıyorum!" Bucky bağırarak söylendiğinde Steve onun ne demek istediğini anlamamıştı ama pek üzerine düşmedi.

Rhodes ve Pepper kahkahalar atarak yerlerinde kıvranıyordu. Oyunun akıbetinin ne olacağını artık pek umursamıyor gibi görünseler de Natasha saçma şekilde kesildiği için memnuniyetsiz bir ifadeyle Pietro'ya bakınıyordu. Gözlerini Pepper'a çevirdi ve kulenin direğine yaslanıp karnını tutuşunu izledi.

O sırada Pietro sinsice silahına uzandı ve kaldırdığı gibi kalçasındaki ağrıyı umursamayarak yan döndü ve Pepper'ı tam boynundan vurdu. Bu genç kızın kahkahasını kestiğinde ve acıyla inlemesine sebep olduğunda Pietro silahı hışımla yere bıraktı. "Biz buna intikam diyoruz Pepper!"

  Ancak boynuna yediği darbenin ağrısıyla cebelleşen Pepper o anlarda bunu pek duyamamıştı. Boynunu tutarak kulenin direğine tutundu ve yavaşça yere indi.

Acıdan kasılmış yüzüyle yanlarına geldiğinde Tony onu açıkça görmüştü ve nedense Pietro'nun hareketi hoşuna gitmemişti. Küçük bir öfke dalgası bedenini turlarken silahını aldı ve genci yeniden kalçasından vurdu.

"Ve intikam soğuk yenen bir yemektir Maximoff."

Pietro bir çığlık daha attığında Sam çoktan tepeye koşturup bayrağı almıştı.

• • •

eternal sunshine | stevetony bromance [AU]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin