• • •
Sabah güneşinin ışıkları odaya vururken perdelerin çekilmediği pencereden süzülüyor ve yataktaki bedeni aydınlatıyordu.
Komodinin üzerindeki küçük saat on civarını gösterirken gencin gözleri yüzüne gelen ışıkla yavaşça açıldı. Gözkapakları titreşti ve esmer oğlan nefesini sıkıntıyla verirken yattığı yerde kafasını çevirip bedenini iyice yaydı. Birkaç dakika yüzü yastığa gömülmüş şekilde uzanmıştı ama sonradan kafasına dank etti; diğer yanı boştu.
Gözlerini yeniden açarken doğruldu ve çevresine bakındı. Şeftali tonlarıyla dizayn edilmiş odanın duvarları açık griye boyanmıştı ve birkaç film posteri dışında klasik tabloların küçük versiyonları duvarların geri kalanını süslemişti. Parlayan demir kitaplığın üzerindeki küçük oyuncaklar görülebiliyordu. Yattığı yerde odayı incelerken akşam sarılarak yanına kıvrıldığı ve bu odanın sahibi olan genç kızın nerede olabileceğini düşünüyordu. İzledikleri filmden sonra saatlerce sohbet etmişlerdi ama sonunda ikisi de tek kişilik yatakta uyuyakalmıştı. Tony hayatındaki en iyi gecelerden birini yaşadığına yemin edebilirdi. Hiç bu kadar soluksuz bir uyku çektiğini hatırlamıyordu. Dinç kalkmıştı ve kendisini enerjik hissediyordu.
Sırtını geriye yaslarken gözlerini ovaladı ve dün akşamı düşünmekten kendisini alamadı. Genç kızla sadece oturup animasyon filmi izlemiş ve saçma sapan şeylerden bahsetmişlerdi ama o kadar keyifliydi ki, Tony buna şaşırmadan edemiyordu. Sersem bir gülümseme dudaklarına yerleşti.
O sırada odanın kapısı açılırken dün akşamki kıyafetleri üzerinde olan Pepper hafif şişmiş gözleriyle odaya girmişti. Tony'i uyanık görünce tebessüm etti. "Günaydın. Acıktın mı?"
"Şimdilik hayır." diyerek genç kızın elindeki havluyu kapının yanındaki rafa bırakmasını izledi. Saçlarını yüzünden çekerken ve kahküllerini aynanın karşısında hafifçe düzeltirken izlemesi zevkliydi esmer oğlan için.
"Ne zamandan beri uyanıksın?" Tony sordu. Genç kız omuzlarını silkmişti. "Yarım saat olmuştur herhalde..." tahmini bir cevabı mırıldanırken yüzünü inceledi aynada ancak fazla uzun sürmedi.
Yeniden oğlana baktığında ellerini beline yaslamıştı. "Kahvaltıyı hazırlamaya başlayabiliriz. Nasıl olsa sonradan acıkırsın."
"Önce tuvalete gitmeliyim." Tony ayaklandı ve adımlarını katta bulunan banyoya yönlendirdi. Dudaklarındaki sersem sırıtışı silemiyordu. Yüzünü yıkadı ve ihtiyacını giderdi. Uykusunu almıştı ve biri sabahın köründe ona bu kadar mutlu hissedeceğini söyleseydi önceden belki de arka tarafıyla gülerdi ama şu an tam olarak yaşadığı buydu.
Lavabodan çıktığında yeniden genç kızın yanına gitti. Odasını toparlamıştı ve yatak örtüsünün uçlarını düzeltiyordu. Tony odaya girdiğinde oğlana döndü ve gülümseyen yüzüne şüpheyle baktı. "Sırıtmadan duramıyorsun. İyi uyuduğunu mu varsaymalıyım?"
"Belki." diye cevapladı, kendisini heyecanını bastırmaya çalışırken sakince cevap vermeye çalışan küçük bir çocuk gibi hissediyordu.
Pepper kaşlarını çattı hafifçe ama aynı zamanda gülümsüyordu. "Pekala..."
"Bu geçirdiğim en güzel gecelerden biriydi." Tony bir anda söyleyiverdiğinde Pepper'ın şaşırmasını bekledi. Ancak genç kız kıkırdamıştı.
"Sadece animasyon izledik. Eminim ki daha önce hayatında defalarca yapmışsındır." genç kız bunu komik bulmuş görünse de aslında gereğinden fazla hoşuna gitmişti.
"Ama seninle ilk defa izledim. Hiç bu kadar... keyif aldığımı hatırlamıyorum." genç kıza yaklaştı ve her zaman yaptığı gibi kollarını onun bedenine doladı. İlk adımı atan genelde Tony olurdu, her zaman sırnaşan veya sarılan kişinin kendisi olduğu gibi.
Genç kız gülümsedi, tatlı bir gülümsemeydi ancak huzur veren bir tarafı vardı genç adam için. Zayıf kolların bedenine sarıldığını hissederken bir kez daha dudakları buluştu ve öpüştüler. Tony onun saçının bir tutamını parmağına dolarken Pepper gülümsedi, öpüşmeyi devam ettiren genç kız olurken bir süre birbirleriyle oyalandılar. Oğlanın parmakları genç kızın saçlarının arasında dolanıyor ve o yumuşak tutamlar arasında adeta sarhoş oluyordu; genç kız ise onun çenesini hafifçe okşarken nazik davranıyor ve hafif dokunuşları esmer gencin kendisinden geçmesine sebep oluyordu.
Öpüşmeyi sürdürürken sessizlik çevrelerini sarmıştı. Genç kız gözlerini kapattı, kendisini bu anın büyüsüne bıraktı. Bedeni yeniden yatağına gömülürken omzunda gezinen parmakların centilmenliği onu güvende hissettiriyordu. Arada nefes alma ihtiyacıyla dudakları ayrılıyordu ancak bu birbirlerine adadıkları özel anları bozmuyordu. Tony sevgilisinin yanağını öperken parmakları genç kızın askılarına uzandı ve omuzlarından aşağı indirdi. Tenini bütünüyle sermek için yanıp tutuşuyordu. Genç kız bu hareketiyle ürperdi ve nefesini titrekçe verirken aslında o an bunun kendisini ne kadar hazırlıksız yakaladığını fark etti. Öpücükler yanağından boynuna inerken yutkundu, bedeni ürperiyordu.
Askılısı yavaşça bedeninden sıyrılıyorken ve boynundaki öpücükler gittikçe daha aşağılara inmeye devam ediyorken genç kız derince bir nefesi heyecanla içine çekti. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki her an göğüs kafesini kırıp eline düşeceğinden endişelenmişti. Ellerini gencin omuzlarına yerleştirirken ne kadar gergin olduğunu fark etmişti. Oğlanın bedeni kasılmıştı ve oldukça rahat görünmesine rağmen aslında öyle hissetmediğini şimdi anlıyordu Pepper. Omuzlarını hafifçe sıkarken kendisine bakmasını sağlaması için hafifçe çenesini kaldırdı.
Bakışları kesiştiğinde genç kız dudaklarını araladı, ağzı kupkuruydu. Ancak o bir şey söyleyemeden alt kattan duyulan boğuk seslerle duraksadı ve bütün düşünceleri zihninden uçup gitti.
"Harika." diye mırıldandı sıkıntıyla genç kız. "Geldiler."
Dün akşam yemeğine gitmiş anne ve babası gece gelmeyeceğini söylemişlerdi ancak Pepper bu kadar erken beklememişti de. Tony'nin bastırmaya çalıştığı gülüşüne baktı, durumun ne kadar berbat ve ona göre komik olduğunun farkındaydı.
Oğlanın dudaklarına son kez bir öpücüğü kondurdu. "Anneme söylesem iyi olacak..."
"Burada olduğumu mu? Bunun iyi bir fikir olduğundan emin değilim-"
"Şaşıracağını düşünmüyorum." genç kız gözlerini devirirken mırıldanıyordu. "Eve ilk uğradığından beri senin sevgilim olduğunu sanıyordu."
Tony sırıttı, genç kızın omuzlarında parmaklarını gezdirirken onu yeniden öpmemek için kendisini zor tutuyordu. "Şu an yanıldığını söyleyemezsin."
"Her neyse." Pepper yerinde doğrulurken Tony onun üzerinden çekildi ve genç kızın askılarını omuzlarına geçirirken dağılmış saçlarını düzeltme çabasına bile girişmeden kapıyı açıp koridorda çıkmasını izledi. Odadan ayrılana kadar bir kez bile Tony ile göz teması kurmamıştı. O zaman genç kızın çekindiğini fark ederken bu sebepsizce hoşuna gitti.
Yine sersemce gülümsemesine engel olamıyordu.
• • •
ŞİMDİ OKUDUĞUN
eternal sunshine | stevetony bromance [AU]
Fiksi PenggemarSteve Rogers, sonsuz günışığıyla Tony Stark'ın üzerine parlarken, esmer genç bundan şikayetçiymiş gibi görünmüyordu. [bromance stevetony] [14.08.19]