2 / Mekan

718 61 106
                                    

Bölüm albümü ;
The weekend - Call out my name
Perdenin ardındakiler - Gökyüzü

Amy Winehouse - Back to black
Lorde - Team

°

Arkamdan gelen sese telaşla dönüp baktım. "Mercan beni dinle." Can merdivenlerden iniyordu, fazla zamanım kalmamıştı. Onunla yüzleşmek istemiyordum , daha fazla karşımda alçalmasını, kendimi sorgulamayı, ne kadar da aptal yüzüme çarpmasını istemiyordum.

"Beni dinleyeceksin!" diyerek bileğimden yakalayıp çektiğinde birden elimdeki çantayı arabanın içine düşürerek onun göğsüne çarptım. "Bırak beni!" diye bağırdım. "Yoksa ne? Dinleyeceksin beni. Bir kere de beni dinlesen ölür müsün!"

Beni kendisine doğru çevirdiğinde yüzüne bakakaldım. "Ben seni çok dinledim Can yeter tamam artık- ya dokunma bana diyorum siktir git!" daha demin gördüğüm bir çift yeşil gözü Can'ın omzunun üzerinde gördüğümde dudaklarım aralandı. Omzuna dokunup Can'ın ona bakmasını sağladığında yüzüne bir yumruk geçirdi ve savrularak yere düşmesini sağladı. Dudağı tek darbesiyle parlamıştı!

Şok içinde ona baktım, o ise canımı acıtmadan bileğimden çekiştirerek arabaya bindirdi ve kapımı kapatıp Can'a birkaç kez daha yerde kıvranırken tekme attı. Neden ona vurmak için beni arabaya bindiriyordu ki! Görmek istemediğimi zannediyorsa yanılıyordu.

Ardından güzel giyimli adam gayet sakince ayağa kalktı ve gömleğini düzeltip dağılan saçlarını eliyle çekiştirerek arabanın arkasından dolandı ve yanıma oturdu.

Fani ruhum o an bir kıvılcım hissetmişti. Neydi bu bilmiyordum, hoşuma gitmişti. Böyle kendinden emin oluşu, atılgan oluşu. Çünkü ne ara arabadan indi de ne ara yanımıza geldi bilmiyordum bile. Hem hiçbir erkek onun yaptığını yapmazdı ki!

"Hasan sür." sabahtan beri duymak istediğim bu olduğu için rahatlarken yanımdaki o ihtişamlı beden arkasına yaslandı. Yakasını düzeltip sakallarını sıvazlayarak tekrar dudaklarını ıslattı.

Kafamı sallayarak bakışlarımı ondan çektim ve pencereden dışarıya odaklandım. Sinirden ağrımaya başlayan başım ve yanmaya başlayan boğazıma randevu almış gibi olan gözyaşlarım, kasırganın etrafındaki her şeyi talan edip dönerek ilerleyişi gibi gözlerimden akmaya başlamıştı. Kulakları sağır eden sessizliğin girdabına yakalanmış araba ilerlerken bende geride kalan Can'a bakıyordum. Yerde darmadağın halde kan revan içindeki yüzünü koluna silerek gidişimize bakıyordu.

Adamın bilerek öksürmesi ile önüme döndüm. "Seni kabul ettim ama bana neden böyle bir şey söylediğini açıklar mısın?" dikkatli olmamaya çalışarak bir kaç saliselik bakışlar atıyordu. Düzgünce bakıp insanı incelemiyordu. Bu dikkatimi çekmişti.

O an cevap veremeden gözlerine baktım, çok güzeldi, yemyeşil içimde rahatlama hissi uyandıran gözleri vardı. Aynı anda hem tanıdık hem yabancıydı bu yeşil. Zihnimin en karanlık en derin yerlerindeki kalmış bir kaç duygu kırıntısı bu rengi tanıdığı için bağlanmıştı. Yada... Zaten bağlı olduğu için bu renk bu kadar tanıdık gelmişti.

Aklımı toparlayıp, ne söylemem gerektiğini düşündüm. Boğazımı temizledim ve zar zor konuşmaya başladım. "Sevgilimin beni aldattığını öğrendim." kendi ellerimle oynamaya başladım ve adamın ne tepki vereceğini görmek için suratına baktım. "Anlıyorum... "

AbisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin