Bölüm şarkısı; Mavi gri- o ben olamam
°
Mekanda sadece şarkı ve sarhoş olan birkaç kişinin gülüşü duyulurken Deniz le göz göze geldim. Gözlerime baktı, sonrada dönüp sahnedeki kişiye. "Mercan..." sinirden konuşamazken elimdeki elini çekti ve burun kemiğini sıkıp sakalını sıvazlayarak biraz bekledi. "Kim bu piç. Öldürmemem için sebep söyle. " korkarken sebep bulamadım ama kekeleyerek "Sana anlatacağım ama lütfen şuan buradan gidelim. Lütfen beni dinle, götür beni buradan." ilk önce bana baktı ve sonrada sahnedeki olağanüstü yakışıklı doktora.
Hicbir şey söylemeden elimden tutarak mekandan çıkarttı. Vale den araba anahtarını aldı ve kapımı açıp beni oturttu. Emniyet kemerimi takmaya çalışırken sinirden takamadı." Ah sikeyim." Tekrar denemeye çalışırken "Tamam bırak ben hallederim." ellerini çekti ve gidip sürücü koltuğuna oturdu. Kapıyı kulakları çınlatacak kadar sertçe kapattı. Anında arabayı uçurur gibi sürmeye başladı.
Bana böyle davranması anında gözlerimin dolmasına sebep oldu. Tamam ben biliyorum normalde böyle bir insan olduğunu ama....
Hız kalilibresi hızla artarken" Yavaşla biraz." sanki transa geçmiş gibi beni duymuyordu. Bence bacaklarımı kendime çekerek kollarımı etrafında birleştirdim ve kafamı gömdüm. Şuan ağaçların, binaların, yolların hızlıca kayıp gitmesini görmek eminim ki beni kustururdu. Yaklaşık 10 dakika öyle durdum.
Arabanın yavaşladığını hissetmemişken kafamı kaldırdığımda eve gelmiş olduğumuzu farkettim. O ise bir eli hala direksiyonda diğer eli dudaklarının arasında, parmağını dişliyordu. Vücudu, kafamı kaldırınca bana döndü. Direksiyonda ki sağ elini usulca kaldırdı ve yanağıma koydu. Yanağımı silerken ağladığımı bile fark etmemiştim.
Nefes alamamaya başlayınca ani bir şekilde kapıyı açtım ve dışarı attım kendimi. Ayağa kalkıp derince nefes almaya başladım. Göğe bakarak nefes almaya çalıştım. Sanki böyle kalbimi ellerinde birisi sıkıyormuş sıkıyormuş da canımı yakmaya çalışıyormuş gibiydi. Göğsümün inip kalkması artarken, arkamdan deniz sarıldı.
Ellerini belimden geçirdi ve dudaklarını boynuma bastırdı. Bir eli belimden çekildiğinde ayaklarım yerden kesildi ve beni bir bebekmişim gibi kucağına aldı. O an suratına baktım. Gergin suratı az da olsa yumuşamıştı ama çenesi hala kasılmış bir şekildeydi. Yürürken onu incelediğimi farkedince gözleri, gözlerim-dudaklarım arasında yol gibi gezinmeye başladı.
Gözlerini benden çekerken üzüldüm. Bana şuan iyi gibi davransa da içinde ne fırtınalar döndüğünü tahmin edebiliyorum, etrafa dolan ışığın gözlerime verdiği refleksle gözlerimi kapattım. "Hiiiiğ ne olduuu? Bayıldı mı ? iyi miii?" Aslı nin sesini duyunca zorlada olsa gözlerimi açtım. "Ne bayılması yaa şeytan gibi, eski sevgilisini gördü ondan bu hali. Aslı sen odana çık. " beni koltuğa bıraktı ve geri geri giderek ayakta bana bakmaya başladı. Öyle bir şey yok ne eski sevgilisi?! Ya inanmıyorum ya. Bu kadar büyük bir boka battığıma inanamıyorum.
Aslı tırnağını yerken bir bana bir denize bakıyordu, arada kalmıştı çok gergin ve şaşkın dı." Canı mı gördünüz orda." gözleri odaya doğru kayarken bir şeyler düşünüyor gibiydi. "Hayır Aslı hepsi senin bok yemen. Ben orada canı görmedim hatta orada eski sevgilimi görmedim. " Aslı gözlerini pörtletirken elini ağzından çekti ve koltuğa oturdu. Aslı aferim gitme yoksa...
Deniz bana baktı ve sonra suratını buruşturup aslıya. Aslı birden aydınlanmış gibi koltukta zıpladı "Ohaaa o da mı oradaydıı?" kafamı salladım ve ayağa kalkmaya çalıştım. "Evet gerizekalı." üzülmüş gibi dudaklarını büzdüğü zaman aklıma çantasındaki yüzük geldi. "Tüh be keşke ben de gelseydim. Of yaa." ben de tam sırası olduğunu düşünerek "Gelsen bile ne yapabilirsin ki? Sözlü bir şekilde başkalarına yavşamak ayıp Aslı." kafasını sallarken "Doğr..... U" dediğimi idrak edince kafasını kaldırıp gözlerime baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abis
AksiBirisi yaşamı ve iyiliği avuçlarının içinde gizleyip dokunduklarına bulaştırırken, diğeri ölümü, çiçek yetiştirir gibi herkesin yaşamının en derinlerine, topraklarına eker. Onları karşılaştıran tek şey ruhlarında gizledikleri o minik çocukların ka...