55 / Güç

171 22 25
                                    

Bölüm şarkısı : Nasıl olsa dinlemiyorsunuz bu bölüm de koymayacağım. Benim gibi şeker bir yazarı bile çileden çıkardınız.

°

"Anlıyorum beyefendi ama Mercan hanım yorgun biraz, birkaç saate uyanmış olur." vücudumdaki tarif edilemez sızılar şuan yoktu. "Olabilir ama emin misiniz? İyi mi yani?" Bu telaşlı ses Deniz'di. "Tabiki de efendim o iyi. Biraz zaman verin büyük ihtimalle birkaç saat içinde uyanır." elimi kıpırdatacak halim bile yoktu. Buna rağmen kirpiklerimi aralamaya çalıştım. "Peki afra ve Asena? Onlar ne zaman gelir."

Bebekleri doğurmuştum!

Gözümün önüne sosis gibi bebeğin doğduğu görüntü gelirken gözlerimi açtım. "Merak etmeyin onları hemşireler yıkıyor ve giydiriyor. Gelecekler, annesi emzirecek." odanın içinde sadece Deniz ve o brazilyalı gibi hemşire vardı. "AA uyandı. Mercan? Canım nasılsın." Yerimde doğrulmaya çalıştım. "Ben iyiyim Deniz, bebekler." çok susmıştım boğazım kurumuştu.

Deniz yatağın kenarına oturdu ve bana sarıldı. "Onlar turp gibi ama sen sonuna doğru bayıldın." kadın bize çaktırmadan benim serumumu kontrol etti ve odadan sıvıştı. "Onları gördün mü?" diye sordum gözlerim dolarken. "Gördüm Mercan. Çok çok inanılmazlar. Birisi tam sarışın birisi esmer. Doktor göz renkleri birkaç güne belli olur dedi."

Hıçkırarak ağlamaya başlarken bütün bu yorgunluk geçmişti ve üzerimde hala hasta önlüğü vardı. "Onu, öldürüyordum. Az kalsın ölüyordu." dedim ve burnumu çektim. "Saçmalamasana. Sen kendinde değildin olabilir bu normal bir şey." bacaklarımı yan taraftan sarkıtarak ayağa kalktım. Anlık bir baş dönmesi geçirdiğimde hiç umursamadan kendi valizimin önünde diz çöktüm. Artık eskisi kadar ağrı hissetmiyorum.

Deniz beni izlerken gül kurusu doğumdan sonra giyerim diye aldığım takımı çıkardım. Yanında bir de kendi emzirme sütyenini ve kendi iç çamaşırımla birlikte ped çıkardım. Daha önce okuduğuma ve doktorumun söylediğine göre doğumdan sonra fazlaca kanamam olacaktı.

"Mercan şuan lohusa denilen siktiri boktan şeye giriyorsun ama girme. Bak cidden söylüyorum çok sağlıklılar. Kendi gözlerimle gördüm." sinirlenip kaşlarımı çattım. Her doğum yapan insan lohusa olurdu ama ben onun demek istediği şeye, lohusalık depresyonuna girmiyordum. "Hayır Deniz! Biliyorum sağlıklılar ama benden anne olmaz baksana. Daha baştan falso verdim. Yapamayacağım."

Valizin ağzını kapattım ve ayağa kalktım biraz midem bulanıyor, biraz karnım ve kasıklarım ağrıyordu. "Hayatım hayır. Saçmalama, böyle düşünmemelisin. Bak sen şuan fazla korkuyorsun, telaşlısın ama sakin ol. Ben yanındayım bunu hep birlikte geçireceğiz hatta nasıl büyüdüler farkında bile olmayacağız. Sadece en baştan koyverme kendini." gözlerine baktım.. "Tamam. Sakinim." en azından elimden geleni yapmalıydım. Herkes annesinin karnından anne olarak doğmuyordu.

Ellerimi saçlarıma geçirerek gözlerinin derinlerine baktım. "Duşa girmek istiyorum." kafasını salladı ve o da ayağa kalktı. "Ben sana yardım edeyim." hazırladıklarımı alıp banyoya gittik.

Deniz üzerimdeki hasta önlüğünü çıkarmamda yardımcı olarak telefonu ılık bir şekilde ayarlayıp yukarıya sabitledi "Gel hadi." dedi ve geri çekildi. Kendimi fazla zorlamadan banyoya girdim. Saçlarımı şampuanla vücudumu da alt kısımları zorlamayacak şekile yıkadım. Fazla eğilip kalkamıyordum, canım birazcık ama çok azcık acıyordu. Orada bir yanma sızı vardı. Ama normaldi değil mi?

Doktorum gelince konuşurum diye düşündüm ve "Çok korkmuştum. Yani ilk çıkan, koyu saçları olan bebek balon gibi plasentayla doğdu. Sonra hemen çıkararak sana öyle gösterdiler ama..." havluya sarınırken Deniz gözlerime baktı ve saçlarımın suyunu hızlıca havluyla aldı. "Doktor çok başarılıydı dedi senin adına." alnıma öpücük konduruken kafamı salladım. Ya ya ne demezdi. Az kalsın içimdeki bebeği unutuyordum.

AbisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin