Herkese iyi geceler minnoşlarım, gümbür gümbür bir bölümle i say hellooooo!
Nasılız acaba iyi miyiz? Ben gayet iyiyim çünkü uzun zaman sonra yeni bölümle, yeni olaylarla karşınızdayım.
Uzunca süredir yazamıyordum çünkü hastaneye git gel yaptım sürekli, tatilim bile öyle geçti.
Neyse fazla konuştum, iyi okumalarr.
Bolum şarkısı : Kalben - Sadece
°
Dediklerini algılayamamış bir vaziyette Deniz'in gözlerine baktım ve "Biz mi?" diye sordum. "Neyi düşünüyoruz biz? Deniz?" Çünkü her şeyi anlayan ben bile bunu anlamamış olmayı diliyordum.
Deniz bakışlarını bende sabitleyerek "Sevgilim," dedi, sakin kalmaya çalışıyordu. "Bunu konuşmak istiyordum ama vakit bulamadık, Volkan abi de benden önce davrandı. O yüzden önce benden duyamadın."
Yemek masasında gık çıkmıyordu, ben yemeğimi yemeyi bırakmış ciddi mi diye Deniz'in gözlerine bakıyordum, Denizse bir elinde kadeh benim gözlerimdeki duygu yoğunluğunu algılamaya çalışıyordu.
Benle evlenmeyi istemeyen birisiyle hemen zorla evlenemezdim, konuşmalardan anladığım kadarıyla Volkan abi mi diğer adamlar mı benim yaptığım şey yüzünden böyle bir şey istemişti bilmiyorum ama Deniz iki durumda da benle evlenmek zorunda bırakılıyordu. Ben, onun rızasını istiyordum. Mutlu bir yüz, yumuşak kelimeler olmalıydı bu evlilikte.
"Sen ne düşünüyorsun bilmiyorum ama zaten bunu özel olarak da konuşuruz." dedi Deniz, bende yutkunup bakışlarımı ondan kaçırdım.
"İzninizle."
Ayağa kalkıp uzun stilettolar ve dönen başımla düşmemek için uğraşarak lavaboya gittiğimde tezgaha tutunmuş aynadan kendime bakmıştım.
Neden böyle olmuştu ki, neyden korkuyordum? Bunca zamandır sırf evlenmek için hamile kalmayı bile düşündüğüm adamla evlenmek neden şuanda yapmamam gereken bir şey gibi geliyordu gözüme.. İstiyordum, onunla olmak, uyandığımda onu görmek, ortak yemekler hazırlamak, aynı evi odayı yada yatağı paylaşmak istiyordum, bunlar çok güzel şeylerdi, peki beni telaşa sokan neydi?
Beynimin içinden kalbime uzanan bir elin tuttuğu bıçaktan farksızdı bana sunulan bu teklif. Hatta teklif değil direkt koşuldu, birileri Deniz'i zorluyordu, o da beni.
Elime su alarak ensemi ıslattım, onla evlenmek benim için önemliydi tabi ki de şuanda yanlış anlaşılmaya yol açmak istemezdim, ama o benimle evlenmek istiyor muydu, bu benim isteyişimden daha önemliydi. Onun da istemediğini bildiğim için kalbim derinden sarsılıyordu.
Tuvaletin kapısını açıp içeriye birisi girdiğinde göz ucuyla aynadan baktım ve Deniz'le göz göze gelince ellerim tezgahta popom geride öyle kalakaldım. O da bir şey demeyip yüzüme baktı. Kötü olduğumu hissetmişti sanırım.
Arkamdan gelip belime ilk önce sağ elini doladı, sonra "İyi misin?" diye sordu. Usulca başımı salladım. "Neyi düşünüyorsun?"
Onun bakış açısından konuşmak daha mantıklı geldiği "Az önce ne dediğinin farkında mısın, istemediğin bir kadınla evlenmek zorundasın!" dedim. "Hemde kim tarafından? Saçma sapan insanların sırf mafya işlerinden kazandığı sıfatla verdiği karar yüzünden."
Dediklerim adeta bir kulağından girip diğerinden çıkmıştı, dalgınlıkla "Korkuyorsun.." dedi, sesi sanki bir şeyi keşfetmiş gibiydi. Aptal mıydı bu herif!?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abis
ActionBirisi yaşamı ve iyiliği avuçlarının içinde gizleyip dokunduklarına bulaştırırken, diğeri ölümü, çiçek yetiştirir gibi herkesin yaşamının en derinlerine, topraklarına eker. Onları karşılaştıran tek şey ruhlarında gizledikleri o minik çocukların ka...