8 / Senin Sayende

302 47 6
                                    

Bölüm albümü;

Duke demont - Ocean drive
Sertan erener - incelikler
Rixton - Me and my broken heart
Adamlar - kapısı kapalı

°

Titreyen ellerimle iç çamaşırlarımı giydim ve hızlıca askılı ve şort pijama takımımı üzerime geçirdim. Doktor dediği kişi acaba aile büyüğü gibi biri miydi yoksa yakın arkadaşı mıydı? Gerçi ben ne diyorsam böyle bir adamdan ne beklenir ki? Birini öldürürken yaralanırsa diye kurşunları çıkarması için silah zoruyla tuttuğu bir doktordur. Yazık...

Düşünceler aklımı, bu düşüncelerin beynime yarattığı etkiyle ben dudaklarımı yiyerek saçlarımı tararken merdivenlerde gülüşmeler yankılandı. Kulak misafiri olduğumda karizmatik bir ses kahkaha atıyordu. "Sonunda yengem oldu ha? O değilde söyle bakayım nasıl oldu o kıza bunlar. Çıplaksın kafam karışmıyor değil. " Yok devenin nalı! Bu az önce fesat şeyler mi ima etmişti?! Öldürürüm lan ben onu! Dur mercan sana ne oluyorsa...

"Kızın yanında da böyle daldaki maymun gibi konuş da sikeyim belanı. Nasıl olduğunu yukarıda anlatırım sus şimdi... Ne kadar olmuş lan görüşmeyeli ibne." kapı tıklatılınca girenin Hakan olduğunu anladım. O dağ ayısının kapı çalmakla ne alakası vardır ki?

İçeriye temkinli adımlarla giren kişiyle göz göze geldiğimde gülümseyip sol elimdeki tarağı komidine bıraktım."Merhaba, ben hakan." gülümsemesi çok iç ısıtıcıydı yalandan değil gerçekten gülümsüyordu. Sevdim seni pikaçu. Aaa bu arada Hakan doktor da genç bir şeymiş haaa ;) şuna bak maşallah boylu poslu bir şey birde.

İç sesim asla susmazken kafamı kendime gelmek için salladım. "Merhaba bende Mercan ." elimi sıkıp arkasına bakarken Deniz kaskatı kesilmiş ellerimize bakıyordu. Hemen sol elimi çektim ve sebebi oymuş gibi saçlarımı geriye attım. "Otur bakalım buraya." elindeki çantayı yere bıraktı. Mal mal sırıtıyordu. Allah Allah yaa.

Dağılmış yatağa otururken neden sırıttığını anlamaya çalıştım. Yok anlamadım. "Şimdi söyle bakalım neren acıyor?" bir Deniz'e baktım ve kafamı Hakan'a çevirdim." Bacağım çok yanıyor kesilmiş herhalde, düştüğüm yerde cam vardı bayağı kanadı. Sol ayak bileğim de topukludab dolayı burkuldu. Sağ kolumu da kullanamıyorum çok acıyor." gülümsemesi soldu ve ilk önce ayak bileğime uzandı. "Ne yaptılar da bu kadar hırpalandın sen? Sağlam yerin kalmamış" elleri ayağımda değdi. Ve bana bakarak muzipçe bir gülüş attı. Sonra birden inledi ve dişlerini birbirine bastırdı. "Tamam be tamam." bunu bana mı demişti?

Deniz Hakan'ın yanından benim yanıma geçerek oturduğunda Hakan bir eldiven taktı ve kanayan bacağıma baktı. "Üzgünüm ama burası biraz derin dikmem lazım." gözlerim anında Deniz'i buldu. Daha önce hiç dikiş atılmadı kim bilir nasıl acıyacak! "Başka bir yol yokmu?" kafasını salladı. "Maalesef ama tahmin ettiğim için uyuşturucu iğne getirmiştim. Hissetmezsin bile." korktum ve anında Deniz'in bir şeyler söylemesini bekledim ama hiçbir şey söylemedi. Elimi tutup arasından parmaklarını geçirken "Sakin ol canım, bak ben burdayım bir şey olmayacak. Sen gözlerini kapat güzel şeyler düşün. " diye fısıldadı.

Bacağımda hissettiğim iğneyle elini daha da sıktım. "Bak uyuşturucu enjekte ettim. Hiç hissetmeyeceksin bile." tamam anlamında kafamı salladım. "Bebeğim aç gözünü." Bu da rol yaparken iyice alıştı haa. Bebeğim, canım, yavrum, hatun, yenge falan. Dur ben azcık seni deli edeceğim sadece bekle sen. Asıl kışkırtma neymiş o zaman göreceksin!

Gözümü açtığımda sol eli sol elimde üzerime doğru yatmış diğer kolu sağımda yataktan güç alıyordu. Yüzü yüzüme o kadar yakındı ki verdiği nefesin sıcaklığını ben bile nefes alırken hissediyordum. O anki şokla öylece kaldım. Gözlerime bakıyordu sonra da dudağıma bakma gereksinimi duydu. O kadar yakındı ki öpmek üzereydi. Gözleri bir gözlerime bir dudaklarıma kayarken dayanamadım. "Ne yapıyosun?" muzipçe güldü. "Ne yapıyorum."

AbisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin