63 / Kayboluş

129 18 33
                                    

Bölüm albümü:

1/ Son feci bisiklet - Çar bomba
2/ Apparat - Goodbye (Netflix original series dark series theme song)
3/ Tuğkan - Geber
4/ xxxtentacion - jocelyn flores
5/ Teoman - Çoban yıldızı

Kendimi ağlamamak için çok zor tutuyorum, ve dediğim gibi bomba bir bölümle karşınızdayım. Anneme az bedduanızın olmasını umduğum şekilde, güzel okumalar dilerim.

°

Bir insanı çoğu şekilde sevebilir hayatınıza sokabilirdiniz. Ama bunun farklı yolları vardı.

•Kalbinizle sevebilirdiniz mesela..

En güzel olanı buydu bence. Tam olarak doğru sayılmazdı ama güzeldi. Çünkü kalple sevilen bir şey ne olursa olsun orda takılı kalır dışarı çıkamazdı. Kalp bir kere sevdiğinde gerçekten severdi.

•Mantığınızla sevgi adı altında farkında bile olmadan çıkar ilişkisi içinde seviyormuş gibi de hissedebilir, zannedebilirdiniz.

Ama bana sorarsanız sevgi mantıkla olan bir şey değildi. Bu bir sevgi türü değildi bence. Çünkü iyiyi kötüyü ayırt edemezdiniz severken, sonuçta kim birini sevip sevmeyeceğine karar verebilirdi ki...

•Bedeninizin içinde saklanan ruhlarınızla da sevebilirdiniz. Ki bu bence en olması gerekeniydi.

Bu ruh sevgisi öyle bir şeydi ki ne yaparsanız yapın karşı konulamaz bir sevgiydi. Bunda mantıklı düşünmeye çalışsanız da -ki bunu yapmak gerçekten zor- elinizden bir şey gelmez o kişiyi tıpkı mıknatıs gibi kendinize çekerdiniz.

•Sevmiyormuş gibi de sevebilirdiniz, evet bu bile mümkündü.

Ona sinir olarak, ondan uzaklaşmaya çalışarak, kendinizi ondan nefret ettiginize inandırarak... Ve bu bence aralarındaki en tehlikeli olanıydı, sonuçta hem kendinizi hem de karşıdaki kişiyi tehlikeye atıyordunuz. O sevgiyi bu şekilde tıpkı bir aç kurt gibi kendi kendinize yiyip bitirip ölümüne sebep olarak...

•Birde benim gibileriniz vardı, ne hissettiğini anlayamayan içindeki sevginin gerçek dışı olduğunu düşünen.

Bunda hepsi vardı bazen sinir olurdunuz, bazense ona karşı o minnacık kalbinizde duyduğunuz sevginin göğüs kafesinizi parçalayarak dışarı çıkacağından korkarak bakardınız. Mantığınız asla rafta kaldırılmış ve tozlanmış değildir bu türde, ama eskisi kadar yapacaklarınızı değiştiren kararlar vermenizi sağlayacak diktatörlükte de değildir.

Kısacası faciadır bu tür. Kendi kendinizi ve karşıdaki kişiyi bu sevgide kaybetmekten korkardınız.

Dikkatinizi çekerim sevgiyi asla kaybetmezdiniz, siz içinde kaybolurdunuz.

Derin bir nefesle birlikte genzime yıllardır biriken toz dumanı niteliğinde düşünce yığını doldu. "Ne yapacaksın Mercan?" dedim kendi kendime. "Bununla nasıl başa çıkacaksın.."

Ben kendimden geçmiştim, bana ne olursa olsun çok da önemli değildi, ama kızlarıma ve Deniz'e bir şey olmasın istiyordum.

Ecelini bekleyen ölümlü gibi gözlerimi camdaki yağmur damlalarına diktim. Yağmur bile bugün bir tuhaftı. Sanki ruhsal ve metal durumuma göre o günün havası değişiyordu, yada bana öyle geliyordu.

Bacaklarımı biraz daha kendime doğru ve cenin pozisyonundan minik bir top olana dek çektim. "Yolun sonu," dedim kendi kendime. Her zamanki gibi yaptığımı yapacaktım.

AbisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin