Abis

34 / Balo

Bölüm şarkısı ¦ Emre Aydın - Beni biraz böyle hatırla

°

Duştan yeni çıkıp kuruttuğum ve düzleştirdiğim saçlarımın kokusu mis gibi burnuma gelirken silahı sıkıştırmaya çalıştım ama jartiyer bacağıma çok yapışık olduğu için yapamadım. Dar mı gelmişti ben mi beceriksizim?"Yok ya olmuyor. Zaten ben gelirsem kesin berbat ederim gelmiyeyim ben." Deniz de ben saçlarımı düzleştirerken duştan girip çıkmış benim arkamda giyiniyorken söylendim.

Kesinlikle ben her şeyi berbat edecektim.

Yerimde doğrularak düzleştirdiğim saçımı geriye attım. Terlemeye başlamıştım. Tekrar denemeliydim çünkü zamanım kalmamıştı.

Bacağımı yırtmaçdan çıkararak yatağa koydum. Yatağa bıraktığım silahı elime aldığımda ruhum bile korkunç metalinden dolayı üşümüştü. Ruhumu bile kirlenmiş gibi hissettim. Şuan bir suça yataklık ediyordum, belki de bu silahı taşıdığım için öldürülen adamların vebali bana geçecekti. Ama iyi bir suçtu değil mi? Sonuçta normal bir insan için uğraşmıyordum. Uyuşturucu satıcısı için

Silahı tekrar bacağıma sıkıştırmaya çalıştığımda ucundaki susturucu yüzünden olmuyordu. Ki ben daha birincisini yapmamıştım ki ikinci silah için sağ bacağıma geçeyim.

Arkamda hissettiğim sertlikle gözlerimi bacağımdan çektim. "Dön bana. Ben hallederim." arkamı sessizce döndüğümde bacağımı da yere indirdim. Deniz önümde üzerinde gömleğinin yarısı ilikli pantalonu vücuduna cuk diye oturmuş vücut hatlarını gösteriyordu. Gömleğinin içinden karın kaslarını gördüğümde onlara dokunma isteğimi içime atarak yutkundum.

Bana bakarak önümde diz çökerken kalbim gözlerimde atıyordu. Elini uzatarak bacağıma işaret etti. Şuan evlilik teklifi edecek gibi hissetmiştim ama biz evliydik dimi ya?

Ahaha evet evliydik.

Sessizce titreyen ellerimle yırtmacı aralayarak beyaz çikolata gibi olan bacağımı dizine koydum. Hakikaten çok beyaz tenliydim. " Hiçbir şeyi mahvetmeyeceksin. Biraz kendine güvenir misin? Senin yerinde olsam o kadar egolu olurdum ki." yosun yeşili gözleri gözlerimde gezinirken göz temasımızı keserek bacağıma baktı. "Neden çok egolu olmam gerekli?"

Topuklu ayakkabı olmasına rağmen bacağına basıyorum. Gözleri bacağım boyunca kayıp karnımdan yukarıya çıkarak gözlerime tutunduğunda gülümsedi. "Omzuma tutun." sağdan eli kalçama değerek yataktan silahı aldı. Elini ayak bileğime koyarak hafifçe okşadığında ne yaptığını izliyordum. "Çünkü.. Çok güzelsin. Zekisin. Ve bunlara oranla da fazla masum ve iyi birisin." Neye cevap veriyordu ki? Ha biz konuşuyorduk benim egosuz olmamdan bahsediyordu dimi. Yaptığı o minik ama hormonlarımin tavan yaptıran hareketleri beynimde hiçbir toz tanesi bırakmadığı için unutmuşum.

Birisi beni övdüğünde hemen yanaklarım kızarır utanırdım. Gülümseyerek yanaklarımı saçlarımla örtmeye çalışarak kafamı aşağıya ona doğru eğdim. "Hmm." diye mırıldandığımda elini yavaş yavaş bacağıma doğru yukarıya kaydırdı ve silahın soğuk ucunu da değdirerek yukarıya çıkardı.

Vücuduma gönderilen sinyallerle parmaklarımı daha da gömleğinin üzerinden omzuna bastırdım. "Nasıl?" diye bana baktığında gözlerine baktım. Eli bacak içimi okşamaya başlarken vücudum sanki beynimle bağını kesmiş gibi benden habersiz hareket ederek kafamı geriye atmamı sağladı. "Mercan sana sordum." Ya sus bir of. Olur olmadık yerde beni gıdıklamaya çalışıyor, ki başarılı da oluyor bir de nasıl diyor.