BÖLÜM 35

199 14 9
                                    


Kilitlediğimi sandığım odanın kapısı bir anda açıldı ve içeriye güvenlikler girdi. Beni kollarımdan tutarak gözlerimi bir kumaş parçası ile sararak bir yere götürdüler. Bir sandalyeye oturtup gözlerimdeki bandı açtılar. Penceresiz karanlık, sadece kapı aralığından ışığın sızdığı bir odada, karşımda kafasında vr gözlük –aynı sığınakta gördüğümüzden- ile bir kadın oturuyordu.

- Asel merhaba. (deyip kafasındaki gözlüğü çıkardı. Bu esmer kadındı.)

- Ah, sonunda sensin.

- Kafandan geçenleri biliyorum neden benimle görüşmek istediğini de.

- O zaman buradan kurtulmak istediğimi de biliyorsun.

- Neden deneye girmek istedin? Sadece abini kurtarmak mıydı neden?

- Ben... abim olmadan bu hayatı çekemezdim.

- Doğruyu söyle. Kaçmak daha kolayına geldi değil mi?

- Belki de, bilmiyorum.

- İntiharı da bu yüzden ettin. Annenin yanına gitmeyeceğini bilecek kadar zekisin. (Kadının sözleri bende bıçak etkisi yaratıyordu. Haklıydı. Sadece yutkundum.) Bugün burada yaptıkların korkak birinin yapacağı hareketler değildi. Neden orada ya da eski hayatında korkaklık yaptın peki? Ne değişti? (Kadın sanki soruların cevaplarını bilerek soruyordu.)

- Ben... (Cevap vermemi bekledi ama cevap veremedim.)

- Bir amacın olabilir mi? Hayatında ilk defa bir amaç uğruna koşuyor olabilir misin? (Bana doğru eğilmişti ama yüzüne bakamıyordum.) Ya da Sinan...(Kafamı kaldırıp bu sefer yüzüne baktım.) Sinan Çağlar. Ya da belki Can Lev...(Kadının sözünü böldüm.)

- Ne dedin? Sinan ne?

- Sinan Çağlar.

Beynimin içerisinde şimşekler çakmaya başlamıştı. Sinan Çağlar mı? Sinan Çağlar. Batuhan'ın neyiydi o? Eskiden Batuhan'ın üvey bir kardeşi olduğu dedikodusu çıkmıştı ama bu gerçek değildi, ya da gerçek miydi? Üstünü mü örttüler? İsim benzerliği de vardı. Dedikodular çıktığında lisedeydik. Herkes Batuhan'a Sinan diye seslenip sinirlendirirdi ama Bülent amca bu işi yalanlamıştı, çok net bir dille. Yalan değil miydi? Sinan Çağlar.

- Batuhan ile bir ilgisi var mı? (diye istemsizce sordum.)

- Asel, zor şeyler yaşadığını biliyorum. Bazı şeyler, düşündüğümüz gibi ilerlemez. Her şeyi kontrol edemeyiz, ama yön verebiliriz. Kaçmak çözüm değildir. ( Gözlerimin içine baktı.) Ben, sana ikinci bir şans vereceğim ama bunu da harcarsan elimden bir şey gelmeyecek. Diğerleri gibi hafızan silinecek. Ne Sinan'ı, ne Can'ı, hiç kimseyi hatırlamayacaksın. İlk ve son kez soruyorum. Dönmek istiyor musun? (Gözlerimin içine bakıp cevabımı bekliyordu. Derin bir nefes aldım ve hayatımda ilk defa bir şeyi tereddütsüz istiyordum. Yaşadıklarıma rağmen.)

- Evet. Hiçbir şeyi istemediğim kadar. (Kafasını salladı ve oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. Yine benzer bir ilaçtan çıkarıp şırıngaya doldurdu. Şırıngaya vurarak yanıma yaklaştı.)

- Dediklerimi unutma. Bunu vurana kadar fikrini değiştirebilirsin.

- Eminim. (Deyip saçımı arkama ittirip boynumu açtım. Vr gözlüğü aldı eline.)

- Bunu tak. (dedi ve uzattı. Elinden alıp gözlüğü kafama yerleştirdim. Normal gözlüktü, hiçbir farklılık göremiyordum.) Şimdi gitmek istediğin yeri düşünmeni istiyorum. Oraya gittiğinde bu yaşadıklarının birçoğunu hatırlamayacaksın. (Yanıma yaklaşıp iğneyi boynuma sapladı. Bu sırada acı ile gideceğim yeri düşünmeye çalıştım. Baş ağrısı ile birlikte gözlerim kapandı.)

DENEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin