22 ☘️

2.5K 332 41
                                    

Dediğim gibi bütün sınıf kapının önüne toplanmıştı.

"Söylemem gereken şeyler var sessiz olup beni dinleyin." Dedim yüksek sesle. Yirmi kişiyi susturmak ve söz geçirmek zordu. Yıllardır değersiz görüp aşağıladığım öğretmenlerin nasıl hissettiğini şu anda anlayabiliyordum. Yine de bazıları hak ediyordu. Bana matematik öğretmeye kalkan o adam gibi.

"Benden ayrılmak kesinlikle yasak. Yürürken bir gözünüz mutlaka bende olsun. Fazladan sorumluluk almak istemiyorum o yüzden beni yormayın. Anladıysanız gidelim."

"Bu arada tam olarak nereye gidiyoruz?"

"Büyü yapabileceğiniz bir yere."

"Buna iznimiz var mı?"

"Başınızda eğitmen var. Bir şey olmaz." Dedim yürümeye başlamışken.

Şehrin dışına çıkmışken gruptan uğultular yükselmeye başlamıştı. Nereye gittiğimizi merak ediyorlardı.

Ormana girmeden önce durdum.

"Şu ağaçları görüyor musunuz? Üzerinde ok işaretleri var. Olur da kaybolursanız bu işaretleri takip edin beni uğraştırmayın."

Sahayı kurduğum yere geldiklerinde hayranlıkla şaheserime bakıyorlardı. Üstelik şelaleyle birlikte manzara çok güzeldi. İplerden geçtikten sonra iplere koruma büyüsü yaptım. Özellikle ormanda herhangi bir vahşi hayvan varsa buraya yaklaşamayacaktı.

"Benimle turnuva yapma hakkı olanlar öne çıksın diğerleri gerilesin. Hatta zarar görmek istemiyorsanız uzaklaşın."

Normalde yeteneklerini görmek için turnuva bahanesiyle onları test etmek isterdim ama uzatıp da büyü güçlerini bitirirsem yapacağım eğitimin hiçbir anlamı olmayacaktı. O yüzden bir dakika bile sürmeden kazanmam lazımdı. Zaten büyü güçlerinin seviyesi çok düşük onu da harcarlarsa her şey boşa giderdi.

İlk rakibim ateşti. Bildiği birkaç saldırı büyüsü ile bana saldırmaya çalıştı ama yerimde sabit dursam bile bana isabet etmeyecek ateş topları göndermişti. Büyü gücünü kontrol edemiyordu.

Vücudumu yıldırımla kaplayıp gözden kayboldum sonra arkasına geçip dokundum.

"Bu arada söylemeyi unuttum, benim ana elementim yıldırım." Dedikten sonra bir miktar yıldırım gücü saldıktan sonra bıraktım. Bayılmamıştı ama sersemlemişti.

"Tamam sıradaki."

Bir dakika bile sürdürmeden hızlıca bitiriyordum. En sona sorunlu ikili kalmıştı.

İkisi de ayrı ayrı iki elementi kullanabiliyordu. Aynı anda kullanmıyorlardı ya da kullanırlarsa büyü güçlerinin daha çabuk tükeneceğinin farkındaydılar. Kullanabiliyor olsalar bile kontrol edemiyorlardı. Sınıfın genel problemi büyü gücünü kontrol edememekti.

Onları da yendikten sonra bir hayli büyü gücü kullanmıştım aslında.

"Öncelikle sizin en büyük sorununuzun gücünüzü kontrol etme olduğunu düşünüyorum. Gücünüz isteğiniz dışında taşıyor ve kontrol edemiyorsunuz. Vücudunuz da zaten o kadar fazla büyü gücünü kaldıramıyor. O yüzden bugün size verdiğim eğitime sinir olsanız da beni öldürmek isteseniz de dişinizi sıkıp tamamlayın. O zaman ikinci aşamaya geçebiliriz." Dedim önlerinde durup ellerimi belimde birleştirerek. Az önce onlardan daha güçlü olduğumu göstermiştim. Elleri bele koymak vücut dilinde saldırganlık anlamına gelir. Ben senden güçlüyüm demektir. İstediğim zaman sana zarar verebilirim demektir.

"Ateş kullanıcıları bu tarafa, su kullanıcıları bu tarafa, yıldırım kullanıcıları şuraya, topraklar da şuraya geçsin." Dedim her bir tarafı elimle işaret ederek. Önce ateş kullanıcıların yanına gidip önlerine mum sürüsü yığdım.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin