Rena (GirlxGirl)

39 ☘️

5K'ya yaklaştık yarabbülalemin en azından okunuyor

>>>>>>>>>>

"Koras defalarca dedim değil mi? Kontrolünü kaybetmemen gerekiyor. Çabucak büyü gücün tükensin mi istiyorsun?" dedim Koras'ı uyararak. Çalışmalarımızın son günlerinde doğru yaklaşıyorduk. Bir aydır Koras, ben ve Asil ormanın bir kısmında, Daniel ve Kayla diğer kısmında alıştırma yapıyorduk. Asil hızlandırma gibi basit boşluk büyülerini öğrenebiliyordu. Hafıza becerilerimin bir kısmını paylaştığımız için ona gösterdiğim desenleri birkaç seferde ezberleyebiliyordu.

Koras kendi hava elementinde uzamanlaşmıştı. Fakat ikinci elemente geçtiğinde kontrolünü kaybediyordu. İkisini aynı anda kullanmaya başlayınca havayı da kontrol edemiyor, doğru noktalara saldırı yapamıyordu.

"Biliyorum ama zor. İstediğim gibi olmuyor." Dedi homurdanarak.

Şu an öğretsem 3. Belki 4. Elementi bile yapabilecek kadar fazla büyü gücü vardı. Tam da bu yüzden üstünde kontrol sağlayamıyordu. Büyü gücü, yaşına göre çok fazlaydı.

Zaten 5 elementi de öğretmek gibi bir niyetim yoktu. 3 elementi de kontrollü bir şekilde kullanmayı öğrendiği zaman şu mavi alev ile ilgilenmeye başlayacaktım. Ama bu hızla gidersek yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyordu.

Koras kendi çalışmasına odaklanırken bende ondan uzaklaşarak yeni saldırı büyülerimle ilgileniyordum. Bugün çalışma sırası Lav'daydı. Toprak, ateş ve ısı elementlerini birleştirmiştim ve sürekli üç büyüyü kullanmak yerine bir boşluk büyüsü olarak yapmayı başarmıştım. Lav oluşturduğum zaman ısı derecesi o kadar yüksek oluyordu ki kendimin bile ölme riski çok fazlaydı. O yüzden şu sıralar kendimi koruma yollarını düşünürken Lav'ı kullandığım zaman kendime donma büyüsü yapmak aklıma geldi. İkisini dengede tuttuğum sürece bana zarar vermiyordu. Fakat donma büyüsünün ucunu biraz bile kaçırdığım vakit Hipotermi ile yüzleşmek zorunda kalıyordum. Tabi ki adrenalin bu işin olmazsa olmazıydı. Yani son bir ayda tam 58 ölüm tehlikesi atlatmıştım. Her seferinde ucu ucuna paçayı kurtarmayı başarmıştım fakat buna karşılık 4 yeni boşluk büyüsü oluşturabilmiştim.

İnanılmaz büyü gücü harcadıkları için bir yandan dayanıklılığımı arttırıyor, bir yandan büyü kapasitemi yükseltmeye çalışıyor, bir yandan Korası eğitiyor bir yandan da turnuva için stratejiler oluşturuyordum. Hepsini bir aya sığdırmak sadece benim yapabileceğim bir şeydi.

Büyü gücümün çabuk tükenmesine de bir çare bulmuştum. Kayla ve Daniel'e ikişer tane bileklik veriyordum. Böylece bittiğinde tekrar dolmasını beklemek zorunda kalmıyordum. Hatta bu sayede kapasitem de bir hayli yükselmişti.

Kayla ve Daniel'ı görmeden de onlara emir verebildiğimi keşfetmiştim. Uzakta olsak bile isimlerini söylediğim zaman dediğim şeyi yapıyorlardı. Kayla'nın dediği gibi emrim akıllarında yankılanıyordu sanırım.

İkisi beraber antrenman yapmadıkları zamanda tamamen kedi köpek gibiler. Yani kedi ve köpek bile anlaşabilirdi ama Kayla ve Daniel'in bir konuda anlaşmayı varması mümkün değildi. Pardon anlaşmaya vardıkları tek bir konu vardı, o da beni korumaktı.

Onun dışında bilhassa anlaşamadıkları için beraber antrenman yapıyorlar ikisi de birbirini öldürme hevesiyle yanıp tutuştukları için vakitleri bir hayli zorlu geçiyordu.

Hava biraz kararmaya başladığında Koras'ın yanına döndüm. Büyü gücünü bitirmiş tekrar dolmasını bekliyordu.

"Gidiyoruz." Dedim yerden eşyalarımızı alarak.

"Tamam." Diyerek ayağa kalktı. Koluyla alnındaki teri sildi.

Kayla ve Daniel'in antrenman yaptığı alana uğradık. İkisi de yerdeydi, Kayla kılıcından güç alarak ayağa kalkmaya çalışıyordu. Daniel de kollarından güç alarak ayağa kalkmaya çalışıyordu.