10 ☘️

2.9K 347 101
                                    

Gözlerimi açtığımda yatakta yatıyordum. Alnım zonkladığı için elimi alnıma götürdüm. Olmaması geren bir yumuşaklığa rastladığımda sargı bezi olduğunu anladım. Kollarıma da bandaj sarılmıştı.

"Uyandın mı?" dedi Kayla. Konuşana kadar orada olduğunu fark etmemiştim bile.

"Dövüşün sonucu ne oldu?"

"Sen adamı yeterince yorduğundan karşımda duramadı bile. Kafasına attığım tek tekmeyle yıkıldı." Dedi. Rahatlamıştım, ben bilincimi yitirsem bile biz kazanmıştık.

"Bu kadar pervasız olabileceğini düşünmemiştim."

"Ama kazanmak zorundaydık. Sonuçta bedava seyahat edebileceğiz ve artık para toplamamıza gerek kalmadı."

"Yine de kendini çok zorladın."

"O zaman daha önce gelseydin. Neredeyse ölecektim." Dedim sesimi yükselterek.

"O kadarla ölmezdin zaten bilincin kapanınca daha fazla saldırmazdı. Beni de kapıdaki koruma zorladı ayrıca. Güçlü olduğunu bilmiyordum." Sakince cevap vermişti.

Dikkatle incelediğimde Kayla'nın da bazı yerlerinde sargıları vardı. Hiç yara almadan kurtulmak zaten mucize gibi bir şey olurdu.

"Kaç saattir uyuyorum?" diye sordum telaşla.

"Yaklaşık iki saat olmuştur."

"Koras." Dedim. "Dışarıda unuttuk çocuğu."

"Koras dışarıda mı?"

"Bizi takip etmesini, eğer aslanlarla karşılaştığımız bir durum olursa dışarıdaki kapıyı açmasını söylemiştim. Gerçi sen bile zorlandığını söylüyorsan koruma ile kavgaya tutuşsaydı kim bilir ne olurdu."

Hızlıca ayağa kalkınca başım döndü. Sonra kendime gelerek yavaş adımlarla yürümeye başladım. Kale gibi yerin içinde yolumu bulmak zordu. İlk geldiğimdeki zamanla dışarıdan görünüşünü zihnimde canlandırıp bir harita çizmeye çalışıyordum. Salona girdiğimde şehir lordu, kızı ile yemek yiyordu.

"Biz gidiyoruz." Dedim. Kısa ve özdü.

"Kızım akademiye gidene kadar burada kalabileceğinizi söyledi. Bir sürü boş oda olduğundan benimde bir şikâyetim yok." Dedi şehir lordu.

"Dışarıda bekleyen 11 yaşında bir çocuk var. O da bizimle gelecek bir sorun olur mu?" diye sordum.

"Olmaz." Deyince rahatladım. Olur deseydi ne yapardım bilemiyorum. Koras ile bedava araba arasında seçim yapmak zorunda kalacaktım.

Kapının önüne çıkıp Koras'a seslendim. Ağaçların arasından bir yerden çıkıp geldi. Alnımdaki sargı bezine ve kollarıma şaşkınlıkla baktı. Daha sonra sinirle eve baktı. Benim Koras'ı sahiplendiğim gibi o da beni sahiplenmişti anlaşılan.

"Sorun değil. Bundan sonra burada kalacağız." Dedim onu teskin ederek. Yine de kaldığımız yere dönüp eşyalarımızı almamız gerekiyordu.

Koras'ı alıp içeriye girdim.

"Koras bizimle aynı yerde kalan bir yetim. Benim sorumluluğumda." Dedim. Ona yapılmış olan bana yapılmış gibi olacağını belirttim. Koras'ın utanıp yere bakacağını sanıyordum ama dümdüz adamın gözlerine bakıp benim halim için hesap vermesini istiyor gibiydi.

"Koras sorun yok dedim ya."

"Kırmızı gözleri ile bayağı ilginç bir çocukmuş." Dedi adam Koras'ın gözlerine dikkat çekerek. Hikâyeyi anlatmanın ne kadarı doğru olur bilmediğimden bir şeyler uydurdum.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin